Özel Bölüm

53.2K 2.7K 1.8K
                                    

Merhabalar! Uzun uzun bir zaman sonra buradayım. Dürüst olmak gerekirse, burada olmayı çok özlemişim.

Her karakteri ayrı ayrı özlemişim. Bu özel bölümü yazarken karakterlerin ne kadar değiştiklerini fark ettim. Hiçbiri ilk bölümde ve son bölümde aynı değildi. Bu beni biraz duygulandırdı :)

Bu özel bölüm 23. Bölümün ardından gerçekleşen ve sizlerin hiç okumadığı bir bölümdür.

Keyifli okumalar dilerim...











1.08.2017 İstanbul

Hayatımda her şey çok hızlı değişiyordu, bir yerden sonra yetişememeye başlamıştım bu yeni düzenime. Farklı bir insana dönüşüyordum, hem çok hızlı hem çok yavaş.

Yabancının biri girmişti hayatıma ve sen artık "Efsa'sın." Demişti. Bende kabul etmiştim ancak gerçekten Efsa olacağımı düşünmemiştim. Efsa'nın sadece bir isim, bir lakap olduğunu düşünmüştüm. Bu yanılgıdan ise daha çok yeni uyanmıştım.

Sadece ismim değildi değişen; hislerim, aruzlarım, hayallerim ve ben değişmiştim. Bu ne tür bir değişiklikti bilmiyordum. Dönüştüğüm insanı tanımıyordum.


Parmak uçlarım dudaklarımda gezindi. İlk defa birini öpmüştüm, o da ilk defa birini öpmüştü. İlklerimizi birbirimizde kaybetmiştik ve ikincilerimizi de. İlk defa bir adamla uyumuştum. Bunlar Duru'nun yapacağı şeyler değildi, Duru bu kadar arsız değildi.

Kahvaltıdan sonra kendimi yatağa atmıştım tekrar, şu eğitim dedikleri şey beni çok yoruyordu.

Ilgar. Onu düşünmek bile nasıl kalbimi bu denli hızlandırabilirdi? Halbuki o bu sabah beni azarlamıştı.

'Öpüşmemiz ya da aynı yatakta uyumamız korkumu tamamen yendiğim anlamına gelmiyor. O yüzden farkında olmadığım zamanlarda bana dokunma kafana estiği gibi.' Demişti sert bir şekilde. Haklıydı, kalbim bu kadar kırılmamalıydı ama kırılmıştı işte.

Öpse geçerdi.





Yatmaktan sıkılarak ayağa kalktım, aşağı kata indim. Karan ve Çağkan bir şey tartışıyorlardı. Aleda'da keyifle onları izliyordu, bir yandan da Kontes'in tüylerini okşuyordu.

"Ne mızıkcısın Çağkan!" Dedi Karan çatık kaşlarıyla.

"Karan haklı, kaybettin. Sözünü yerine getir."

"Daha çok erken, kaybettiğim belli değil." Dedi Çağkan'da kucağındaki güzel kediyi severek.

"Aynı yatakta görmüşsün işte sabah onları! Sen Ilgar'ın bir kadına yaklaştığını gördün mü hiç? Ilgar çok fena tutulmuş Efsa'ya." Kalbim hızlandı, gerçekten tutulmuş muydu bana? Benim o yeşil gözlere tutulduğum gibi?

"Aferin, yapın dedikodumuzu." Diye homurdandım boş olan ikili koltuğa oturarak.

"Dedikodu falan yapmam ben!" Dedi Karan yüzünde samimi bir ifadeyle. Kirli sakallarını okşadı, o sırada bakışlarım yanında oturan Aleda'ya kaydı. Birini bu kadar hayranlıkla izlemek mümkün müydü? Gözleri, gözleri konuşuyordu onunu Karan'a bakıyordu. Işıl ışıl parlıyordu mavileri.

"Yapmaz." Dedi Aleda onu destekleyerek. Karan'da kafasını ona çevirdi. Ve sanırım onlar için zaman bir süreliğine durdu. Soluksuzca kitlendi kara gözleri Aleda'nın çehresine.

"Bunlar yine uçtu! Kıskanıyorum artık." Diye bağıran Çağkan'la tüm romantik havaları bozuldu.

"İddiayı kazandım! Ilgar, Efsa'ya daha çok yaklaştı. Bir Nusret bekliyoruz senden." Dedi ciddi ciddi Karan.

KİRALIK CEHENNEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin