Jungwoo odasında kendi başına takılmayalı uzun olmuştu. Kitap okuyordu. Bir elinde kahvesi öbür elinde kitabı demek isterdim lakin kitap okurken kahve içmezdi Jungwoo. O zaman kitaba odaklanamazdı.
Belki de kitabın en heyecanlı yerinde odaya bir hayvan dalış yapmıştı. Kafasını kaldırdı yavaşça ve gözlüklerinin üstünden baktı gelen kişiye. Şaşırmamıştı, gelen Lucas'tan başkası değildi.
"Hyung hadi ya yemek hazır seni bekliyoruz. Kun hyung sen gelmezsen yemeğe başlamayacağını söyledi. Sofradaki aç ayılar tabak kemiriyor."
Jungwoo bu sözlere karşı hafif tebessüm etti fakat kısa sürdü. Hem kitabı en heyecanlı yerinde bölünmüştü hem de Lucas'ı kaç defa uyarmasına rağmen odasına aynı sertlikte dalmaya devam ediyordu. Lucas'a karşı biraz sinirli kalmalıydı.
5 dakika olsa bile kafiydi. Lucas öyle bir enerjiye sahipti ki dünyanın en somurtkan insanını bile güldürebilirdi.
"Kun hyunga söyle birazdan geleceğim" dedi büyük olan." Beni beklemeyin."
Bu sözler Lucas'ı tabiki de etkilememişti. Hyungunun ne dediğini umursamadan omzuna aldı onu. Jungwoo şimdi Lucas'ı poposoyla bakışıyordu. Evet, hoş bir pozisyon değildi." Yuhkei eğer beni indirmezsen 1 hafta boyunca seninle konuşmam."
Bunun yalan olduğunu bu apartmandaki herkes biliyordu. Çünkü Lucas'a kimse dayanamazdı. Bu listenin başını da Jungwoo çekiyordu tabi ki.
Bu yüzden dinlemedi hyungunun söylediklerini küçük olan. Mutfağa girip sandalyeye indirdi Jungwoo'yu. Saçları dağılmıştı biraz. Eliyle saçlarını düzeltmeye çalıştı. Yavaş yavaş parmaklarıyla taradı hyungunun yumuşacık saçlarını. Hyungunun kızardığını gören Lucas kıkırdadı ve önüne döndü. Ardından Jungwoo'ya çok bakmamaya çalışarak yemeğini yemeye başladı.
-----------
Saat gece yarısını gösteriyordu. Apartman sessizliğe gömülmüştü ya da herkes kendi sessizliğine gömülmüştü.
Jungwoo pijamalarını giymiş, yatmak için hazırlanıyordu. Dişlerini fırçalamak için banyoya gitti. Dişlerini Lucas'ın aldığı elektrikli dış fırçasıyla fırçaladı. Ardından odasına gidecekti.
Ama gitmedi.
Adımları Lucas'ın odasını bulurken kapı koluna uzandı. Tam kapıyı açacakken içeriden bir çığlık sesi geldi. Göz devirdi bu duruma Jungwoo. Kesin yine bilgisayar oynunu oynuyordu ve yenilmişti. Aksini düşünmek ise imkansıza yakındı.
Düşüncesini doğrulamak istermiş gibi odaya girdi. Doğruydu işte, çocuk ruhlu olan bu sırık laptopunu kucağına çekmiş yatağında yatarken oyun oynuyordu. Kendini o kadar çok kaptırmıştı ki Uwu'sunun geldiğini bile görmemişti. Taa ki Jungwoo sahte bir öksürük sesi çıkarana kadar.
Lucas sesin geldiği yöne yöneltti bakışlarını. Uwu'sunu görünce gözleri parıldamaya başladı. Başka biri olsa gece en parlak yıldızın Lucas'ın gözlerine indiğini düşünebilirdi ama hayır. Sadece sevdiğini görmüştü gözleri.
"Yine mi oyun oynuyorsun?" diye sormak istedi Jungwoo. Hiçbir şey sormadı.
Lucas'ın yanına geldi. Laptopunu kapattı, yatağın yanındaki komidinin üstüne koydu. Ardından Lucas'ın kucağına oturdu. Yüzleri birbirine bakıyordu şimdi. Kollarını küçüğünün boynuna sardı, kafasını da boynuna gömdü.
Lucas ise donmuş kalmıştı. Ama hemen o da sardı kollarını hyungunun beline, onu kendine daha çok çekti. Saçlarının kokusu burnuna gelmişti. Mis kokulusu..
"Lütfen biraz böyle kalalım. Sadece birkaç dakika". Lucas değil birkaç dakika saatlerce kalabilirdi. Burnunda hyungunun kokusuyla mest olmuş bir şekilde saatlerce kalabilirdi böyle.
Ne kadar o şekilde kaldılar bilmiyordu Jungwoo. Dakikalar belki de saatler. Küçüğünün kokusuyla mayışmıştı. Hep böyle oluyordu zaten. Sakinleştirici bir etkisi vardı kendi üstünde bu kokunun. Derin bir nefes aldı ve kollarını daha çok sardı Lucas'ın boynuna.
"Bu akşam burda uyuyabilir miyim? Yatağıma gitmeye çok üşendim de." Lucas da mayışmıştı. İstese da bırakamazdı zaten Uwu'sunu. Yatakta aşağı doğru kaydı kolları arasındaki hyunguyla birlikte. Bir şey demesine gerek kalmamıştı zaten. İkisi de yüzünde bir tebessümle birbirleri için atan kalplerinin atış seslerini dinleyerek uykuya daldılar.
Luwoo da yazdım ehehehe
Galiba bundan sonrası hep düzyazı olacak aklıma konu gelmiyor
Tüm çiflerimizi böyle yazıp sonunda da final yapmayı düşünüyorum
Umarım beğenmişsinizdir
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfeeeen
Sizleri sevirem muck
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~NCT WHATSAPP~ ✅
FanficTAMAMLANDI✅ Taeyong: Kun, taze yoğurdun var mı? Taze köy sütü aldım da süt mayalayacağım. [Nct üyelerinin hepsi aynı apartman içinde oturursa ne olur?] ~~~~ Başlangıç: 21.07.19 Bitiş : 11.06.20 ~~~~ 1 #JAEHYUN ➡️ 04.06.20 4 #NCT...