Sadece Gül

739 8 0
                                    

Eylüllerin ailesi bizim aile ile sürekli buluşuyordu. Eylül her geldiklerinde benle konuşmak için odama gelirdi. Yanımda oturup kendi kendine konuşurdu. Aslında bana anlatırdı ama ben dinlemezdim. O usanmadan anlatırdı. Bense onu takmadan sadece kendi halimde otururdum. Okular başlamıştı. Lise 3 tüm sınıfa yeni kişiler gelmişti o zamanlar kendimde değildim. Herkes başıma toplanır sorardı. Tesadüfe bakın ki her gün bize gelen Eylül yanımda oturuyor. Yani benim için yaratılmış sanki, ailesi ailemi tanıyor. Yakın ve samimiler ama ben onun bir gün benim sevgilim olacağını aklıma getirmemiştim tabi bu zamanlarda değildi. Herkesten daha çok değer veriyordu bana. Derslerim türk lirasının düşüşü gibi en diplerdeydi. Eylül her zamanki gibi benim iyiliğimi düşünüyordu. O gün yani cuma okul çıkışında aklım dağınık bir şekilde eve yol almıştım. Eylül arkamdan koşarak bana "Dur!! celal notların çok düşükmüş ailemden izin alıp size gelsem beraber ders çalışsak olur mu?" Dedi bende "Tabi neden olmasın" dedim ve o günden sonra düzenli olarak derse geldi. Çalıştık ilk dönem sadece karne aldım. Ne taktir ne teşekkür. İkinci dönem bir kız geldi. Bana aşık olmuş arkadaşları yoluyla bana bir kahveye gitmek istediğini eğer sonradan bende kabul edersem sevgili olmak istediğini söyledi. O kız herkesin gözünde güzeller güzeli olarak anılıyordu. Adı Damla idi ve beni seçmiş olması beni büyük biri gibi gösteriyordu. Herkes bana "Çok şanslısın" gibi şeyler diyordu. Eylül Damlayla olduğum için bana biraz uzak davranıyordu. Artık ders çalışmaya bile gelmiyordu. Bana verdiği değerin arkadaşlık için olmadığını anlamıştım. Beni seviyordu. Bana değer veriyordu, fakat ben bunu anladığımda çok geçti.
Eylül artık okula bile gelmiyordu. Acaba nedendi? Hasta mıydı? Yoksa taşınmış mıydı? Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı. Evlerine gidip bakmak. O gün okuldan sonra Eylüllerin kaldığı yere gitmiştim ve kapılarını çalmıştım evde yoktular. Oradan ayrıldım ve camlarının olduğu yere gittim üzerinde satılık yazıyordu. Ben hayatımda böyle bir şok yaşamamıştım artık Eylül yoktu. Bana destek olacak sadece Damla vardı. Onun dışarıya çağırdım yaklaşık 20-30 dakika içerisinde gelmişti. Bilirsiniz kızlar birazcık uzun sürede giyiniyorlar. Geldi işte konuşmaya başladık. Damla her konuşmadan sonra "ay çok şirinsin bir foto çekilelim" diyordu. Ben buna sinir olmuştum. Damla beni dinlemediği için ondan ayrıldım. Yani düşünsenize siz konuşuyorsunuz. Oda size "hadi foto çekilelim." diyor. Açıkçası ben sinir oldum işte uzun bir süreden sonra lise 3'ün son 1 ayına girmiştik. Sınavlar olması gerekenden daha zordu. Sınavlar bitmişti. Ben bu gayretle ancak teşekkür alabilmiştim. Zordu bir taraftan eski günler vuruyordu bir taraftan da Eylülün gitmesi bana tek değer veren kişininde gitmesi. Artık şunu biliyordum "Bırakmam" diyen herkes kısa süre içinde laflarını unutuyor ve bırakıyorlardı. Bense artık sadece gülüyordum. Kimseye üzülmüyordum. Üzüleceğim kişiler artık yoktu...

GünaydınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin