Jeongin kollarını Felix'in sağ koluna doladığında, Felix de biraz ona yaklaşmıştı.
Girdikleri ortam kesinlikle onlara göre değildi.
"Felix~ Geri dönelim bence."
Felix göz devirip adımlarını bar tezgahına ilerletti.
"Geldik bir kere geri dönüş yok."
Felix bar taburelerinde oturan Chan'ın yanına gittiğinde arkasından sarılmış ve boynuna küçük bir öpücük bırakmıştı.
Jeongin bu görüntü karşında göz devirip kollarını göğsünde bağlamıştı.
Jeongin'in üzerindeki Felix'in zorla giydirdiği kırmızı gömleği, bacaklarını sıkıca saran pantolonu ve bileklerindeki bileklikleri ile ortamdaki kişilerin ona odaklanmasını sağlıyordu. İnsanların ona bakmasını sağlayan diğer bir yönü ise dalgalı kırmızı saçlarıydı.
Adımlarını bar taburelerinden birine yönlendirdiğinde, taburelerden birine oturmuş ve etrafı incelemeye başlamıştı.
Sarmaş dolaş insanlar, sarhoşluk yüzünden deli gibi dans edenler...
Gözleri sonunda istediği kişiyi bulmuştu. Güzelliği loş ışığı bile gölgede bırakırken Jeongin onu çok istediğini fark etti. Jeongin ona deli gibi tutulduğunu fark etti.
Üzerindeki çizgili gömleği, dar pantolonu ve boynundaki kolyesi Jeongin'in deli olmasına yetiyordu.
Ve de karşında Jinyoung ile dans etmesi, Jeongin'i daha çok deli ediyordu.
Jeongin bakışlarını çekmeye çalıştı, ama yapamamıştı. Gözlerini ondan alamamıştı.
Hyunjin onun bu bakışlarını fark etmiş gibi arkasını döndüğünde bile Jeongin bakışlarını çekmemiş aksine kıskanç bakışlarını atmaya devam etmişti.
Hyunjin önüne döndü ve gülümseyerek Jinyoung ile dans etmeye devam etti.
Jeongin kaşlarını çattığında içindeki bu öfkeyi sankinleştiremiyordu.
Bugün onu istiyordu, bu gece onu alacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yes, captain!
Short Storyyang jeongin ve hwang hyunjin, basketbol takım kaptanlığı için aday olur.