"Jeongin~ Biraz daha hızlı olmalısın."
Hyunjin gülerek Jeongin'in elinden topu almış ve üçlük atmıştı. Jeongin kaşlarını çattığında, Hyunjin minik sevgilisinin yanaklarına avuç içlerini bastırdı. Ve böylelikle dudakları büzülmüştü, Hyunjin dudaklara yaklaşıp öptüğünde Jeongin onu itmişti.
"Hileci!"
Hyunjin gülerek geri giderken, Jeongin koşarak topu almış ve geri gelmişti.
"Ama miniğim~ Benim bir suçum yok ki, cazibeme karşı koyamayan sensin."
Jeongin sinsice gülmüştü.
"Benim cazibemi göstermemi ister misin hyung~ ?"
Hyunjin'in gülümsemesi durmuştu. Bu sefer gülme sırası Jeongin'deydi.
Jeongin topu sektirip ilerlettiğinde Hyunjin kaşlarını çatmış ve arkasından gitmişti.
Jeongin tam zıplayıp atacağı sırada Hyunjin büyük kollarını küçük sevgilisine sarmıştı. Beline doladığı kollarını sıkarken Jeongin zıplamak üzere olduğu için Hyunjin'e fazla yakınlaşmak zorunda kalmıştı.
Hyunjin burnunu kızıl saçların arasına koyduğunda, Jeongin'in karnına kramplar girmeye başlamıştı.
"Bırak peşimi artık!"
İkili sesin geldiği yöne baktığında gülmeden edememişlerdi.
"Ama çok güzelsin, ne var yani bir kere sana sarılsam?"
Seungmin koşarak ondan uzaklaşmaya çalıştığında, Changbin de koşmuş ve ona yetişmeye çalışmıştı.
Hyunjin gülümsedi ve Jeongin'in boyunu öptükten sonra ondan ayrılmıştı. Eğilip bir eline topu aldı, diğer elini de Jeongin'in elini sardı.
"Hadi eve gidelim artık."
Jeongin başını salladı ve birlikte eve gitmek için sahadan çıktılar.
+
Farklı shipler görelim biraz <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yes, captain!
Short Storyyang jeongin ve hwang hyunjin, basketbol takım kaptanlığı için aday olur.