Yeniden Doğuş 1.Bölüm

39 0 0
                                    

Merve Kerim'in beraber olalım teklifini gerçi çevirdikten sonra Kerim Mervenin hayatından sonsuza kadar çıkıp sırra kadem basmıştı. Nasıl kabul edebilirdiki Merve? Kalbinde Edip'e olan aşkıyla yanıp tutuşurken nasıl gidebilirdi Kerim'in kollarına? Zaten bir kere üzmüş ve yıkmıştı Kerimi bir ikincisini daha yapamazdı.

Merve: Gerçekleri söyleme vakti geldi...

Mehmet: Sence bu doğru bir karar mı?

Merve: Evet. Doğru bir karar tamam biliyorum Arzunun acısını atlatamadı daha. Ama ben de artık bekleyemem Mehmet bunu anla. Hem senin Arzuyu kaybetmen de benim sevdiğim adamı kaybetmemde senin yüzünde oldu. Burda böyle sakince oturup konuştuğumuza şükret bence.

Mehmet: Ne demek istiyorsun anlamadım. Sevdiğim adam derken?

Merve: Edipden bahsediyorum. Hani yıllarca merak ediyordunuzya Nilayın gerçek babasını. Edipde işte o...Lisede olanlardan sonra bir gece külpde karşılaşmamızla bir takım şeyler gelişti. Sonrasında malum işte.

Mehmet: Peki kim söyleyecek? Sen mi söylersin ben mi?

Merve: Ben konuşucam. Zaten Nilay akıllı kızdır anlar o beni. Tamam belki nefret eder kızar. Ama illaki anlar.

2 gün sonra.

Mezarlıkta...

Merve: İşte böyle. Seni partiden uzak tutmak istedim. Çünkü o kanlı partiyi atlattıktan sonra bize bir şans daha verme kararı almıştım. Dediğini yapıp savaşı bırakacaktım. Amacımsa sadece son bir kez yüzleşmekti. Sonrada kızımı söyleyecektim. Nilayın bizim kızımız olduğunu söyleyecektim sana. Ama yapamadım. Öylece pencereden düşüp gittin gözümün önünde. Tutamadım , engel olamadım. Hiçbirşey yapamadım. Bu olaydan sonra Arzuyu kaç kere gebertmek istedim. Ama onu da yapamadım..Kızlarımız için yapamadım. Evet belki Mila senin kızın değildi. Ama eğer evlenseydik onu da kızımızdan ayırmayacağını biliyordum. Evet başta kızdım , git dedim , ayak bağı oluyorsun dedim. Ne diyebilirdim ki başka? Hem benim vermekte olduğum bir savaşım vardı , hem de hangi yüzle biz olabiliriz derdim ki? Hayatını mahvettikten sonra buna yüzüm yoktu. Aslında kızgınlığım öfkem kendimeydi. Sana nasıl kızabilirdim ki? Nasıl nefret edebilirdim ki? Çocuk aklıyla gözümden uzak olursan gönlümden de olursun sandım. Ama olmadın. Yıllarca şuram yanıp tutuştu.

Der elini kalbine götürerek. Ve tüm bunları söylerken gözlerinden yaşlar akıyordu. Kalbi parçalanıcak , ciğeri yanıp kül olacakcasına...
Merve Edip'in mezarında konuşurken oraya gelen Nilay da herşeyi duymuştu. Tabi Nilay için bunu anlaması kabullenmesi kolay olmamıştı. Ama Mervenin dediği gibi illaki hak vermişti sonda. Ve Merveyi cezalandırmak için üniversiteyi yurt dışında okuma kararı verip gittiği Amerikadan 1 yıl sonra geri dönmüştü. Tabii bunu Merve bilmiyordu henüz.

Akşam
Merven'in evinde.

Merve: Allah Allah ışıklar neden kapalıki aceba?

Der ve gülümseyerek eve girer. Çünkü kücük cadı Mila'nın annesine doğum günü partisi hazırladığını biliyordu. Merve salona geçince birden ışıklar yanar ve karşısında Milayla beraber Nilayı da görünce çok şaşırır hatta şok olur. Ve elindeki çantasını yere atarak Nilaya doğru koşar.

Merve: Kızım...

Der sakin bir ses tonuyla ve sarılır.

Nilay: İyiki doğdun Anne.

Merve: Ben hep bu anın hayaliyle yaşadım biliyor musun? Bana anne demenin hayaliyle. Her ne kadar belli etmemeye , gizlemeye çalışsam da bu anın hayaliyle yaşadım ben.

Nilay: Biliyorum. Canını yaktım. Giderek seni cezalandırmak istedim. Ama benden benim için vazgeçmiş olduğunu anladım. Hayata 1-0 yenik başlamayayım ve en iyi koşullarda büyüyeyim diye yaptığını anladım.

Merve: Geçti artık. Bitti gitti. Bundan sonra Güzel günler yaşiycaz. Sen , ben ve kardeşlerin. Zaten istediğin zaman babanı da görebilirsin o buraya gelir. Bunlar hiç sorun değil bunu unutma.

Mila: Ama ben yavaştan kıskanıyoyum habeyiniz olsun.

Nilay: Ay şuna bakya. Sen kimi kıskanıyorsun. Gel buraya bakayım

Mila: Gelde yakaya.

Diyerek koşar. Nilay da Milanın peşinden koşar. Merve de ikisine bakınca gözlerinin içi gülüyor ve çok mutlu oluyordu. Belki de Edip'in ölümünden sonra ilk kez bu kadar mutluydu. Evet Merve sonunda mutluluğu yakalamıştı. Aşkla değil belki ama kızlarıyla yakalamıştı.
Nilay ve Mila evde koşturduğu sırada Merveninde gözüne çerçevedeki Edipin resmi çarpar ve resimi eline alarak uzunca bakar ve sonrasında öperek yerine geri koyar.

Birkaç gün sonra...

Mezarlıkta

Merve: Ben sana verdiğim sözü tuttum Edip. Senden bana kalana sahip çıkarak  Hayatla , insanlarla , kendimle olan savaşımı bitirdim. İstediğin gibi çok huzurluyum artık. Ben ve kızlarımız çok mutluyuz. Sen de sakın üzülme olur mu? Yanımızda değilsin diye asla üzülme. Çünkü sen hala burdasın. Ve bir ömür boyu burada olarak kalıcaksın. Yerin asla dolmiycak ilk aşkım , ilk sevdam , ilk tutkum. Yanına geleceğim güne kadar bu kalpte başkasına yer olmiycak. Ben hep seni sevdim son nefesime kadar da sevicem Edip hocam...
Ha birde eğer mümkünse bu gece rüyama gel olur mu?
Seni seviyorum....

Der ve gider. O giderken de bir şarkı seslenir.🎶

Artık bülbül ötmüyor 
Gül dolu penceremde 
Yalnız hatıran kaldı ahh 
Boş kalan çerçevede.

Gece olunca

Merve: Geldin.

Edip: Sen istersinde ben gelmez miyim hiç?

Merve: Seni çok seviyorum.

Edip: Ben de..ben de seni çok seviyorum KADINIM... 

Diyerek Mervenin dudaklarına bir öpücük kondurur.

Yeniden Doğuş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin