Göl

3. bölüm (Nora ve Ron)

Tam o sırada gösteriyi sunan şarkıcı kadın kadın beklenmedik bir şekilde uzakta gördüğü birini sahneye gelmesi için davet etti.

Sunucu "göl kenarındaki masanın yanında duran güzel bayan. eminim ki sesinizde yüzünüz kadar hoştur lütfen gelin" diye seslendi

Herkes o sırada meraklı gözlerle uzaktaki ufak kalabalıkta bu kişini kim olduğunu seçmeye çalıştı. Tabiki bu kız noraydı. Nora ailesinin yanına döneli bir ay kadar olmuştu. Nora yı kimse tanımıyordu. Nora yı ailesi bile ilk geldiğinde tanıyamamıştı. O kısa boylu tombuldan biraz daha iri kız gitmiş yerine melek gibi bir kız gelmişti. O anda tüm bakışlar Sophie çıkıp nora dönmüştü.

Nora bu durum karşısında şaşırıp kalmıştı. Sonuçta o yarışmaya katılmak istememiş fakat sunuculuk yapan şarkıcı kadın onun gün batımında altın gibi parlyan saçlarından gözü kamaşmış olacak ki sıradaki kız yerine onu çağırmıştı. Aslında o işini iyi yapan bir sunucuydu insanları coşturmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

Nora kadının ısrarlı çağırışı üzerine annesine doğru döndü. Annesi ufak bir kafa hareketiyle

Noranın annesi "Tabiki gidebilirsin güzel kızım. insanlar zaten kim bu güzel kız diye soracaklar, git hadi" dedi

Nora kalabalığın yanından utangaç ve ufak adımlarla geçti. Üzerinde sade beyaz bir elbise vardı ama güzelliği insanları o kadar büyülemiş tiki insanlar sadece sesiz bir şekilde ona bakıyordu. uzakta olan yaşlı konsey liderlerinin bile dikkatini çekmiş olacak ki o masada bile bir an sessizlik olmuştu. Nilsen ailesinin yaşlı lideri noranın güzelliği dedesini onurlandırmış olacak ki

"o kız benim torunum nora"

Diyerek oturduğu yerde biraz daha dikilerek oturdu . Aslında nora nın ismini duyan yaşlılar ekstra bir şaşkınlıkla tekrar döndüler. Nora denince akla sebepsiz yere evine dönmeyen küçük kız geliyordu. Buda ilave bir merak demekti.

Nora sahneye adımını atar atmaz sunucu kadın bir anda "nora için kuvvetli bir alkış alım" diye bağırdı.

Nora utangaç tavırlarla sahnede duruyordu. Sunucu nora'nın heyecanını anlamış olacak ki ona küçük sorular sorarak heyecanını yenmesine yardımcı olmaya çalışıyordu.

"bize kendini tanıtır mısın"

"benim adım nora nilsen , nilsen ailesinin bir üyesiyim"

bu cümleyi duyan ve onun küçüklüğünü bilen insanlar bu değişimine hayret etmiş bir şekilde bakıyorlardı. Onu tanımayanlar ise altı senedir burada olmadığını bilmedikleri için nasıl olur da onu görmeyiz dercesine düşünüyorlardı. Sophie bir anda akıllardan silinmiş tüm ilgi ve gözler noraya çevrilmişti. Buna Sophie bile şaşırmıştı. Karşısındaki kız belki ondan daha güzel bile olabilirdi.

Nora güzelliği kadar sesiyle bekleneni yaratamasa da hala herkesin ona hayran gözlerle bakması onu multu etmişti. Nora daha çocukluktan yeni kurtulmuş genç bir kızdı. bu sebeple erkelerin ona olan bakışları kadınlık hislerini duymasına yardımcı olmuştu. Nora şaşkın insanların Sophie göre daha az alkış arasında sahneden inmeye koyuldu.

Ailesini yanına doğru ilerlerken bir masanın yanında tüm yakışıklılığı ile duran Ron Lam ile göz göze geldi. Nora aslında Ron'u hemen tanımıştı. Ron çok fazla değişmemiş ama ergenliğin vücudunu terk etmesi ile dahada yakışıklı bir erkek olmuştu. Ron ile nora aslında çocukken çok vakit geçirmiş çocuklardı. Bunun samimiyetinden olacak ki

Ron "tekrar evine hoşgeldin" diye seslendi noraya

Nora tüm utangaçlığı ile ufak bir kafa selamı verip doğrultusunu bozmandan yürümeye devam etmişti.

Aynı aileden olmayan insanların çok fazla konuşmadığı 1800 lü yılların başı gibi bir dönemden bahsediyoruz. Bırakın iki yabancının konuşmasını, güzel ve yakışıklı iki gencin ulu orta konuşması hiç normal karşılanmıyordu. Bu baskılardan ötürü sadece selam vermekle yetinmişti nora.

Nora ve ron birbirlerini ilk defa gören iki insan gibi etkilenmiş ve heyecanlanmışlardı. Noranın annesi kızının üzerindeki meraklı bakışlardan rahatsız olmuş olacak ki kızının koluna girerek onunla panayırın daha başka taraflarını gezmek için yürümeye başladı.

Ron norayı gördükten ten sonra yarım saat boyunca sadece olduğu yerde bir şeyler içerek onu düşünür vaziyette oturuyordu. Oturduğu yerin arkasında büyükçe masada yedi irlandalı erkek Sophie ve nora nın güzelliğini tartışıyor onları sürekli övüyorlardı. Ron noraya yapılan iltifatlardan rahatsız olmuş ve arkadaşlarının yanına doğru gitmek için oturduğu yerden bir anda kalkmıştı. Ron arkadaşlarını aramak için kalktığı yerden sadece boş adımlarla dalgın bir şekilde yürüyordu.

O aslında hava kararmadan birkez daha norayı görmek istiyordu. Çünkü hava karardıktan sonra kadınlar genellikle evlerine geçer alkolü fazla kaçıran erkeklerde eğlenceye sızana kadar devam ederdi.

Ron yolda ilerlerken noranın hayaline o kadar dalmış olacak ki yolda kendisine seslenen arkadaşlarını bile duymadan yanlarından geçti.