Okurlar bu bölümü okuduktan sonra şöyle olucak. OKUR:WTF!!!!!
Alın bol bol entrika. Aklıma gelen deli bir fikirle bu bölümü yazdım. Umarım hoşunuza gider ♡
***Jade'in ağzından
Hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum. Yataktan kalkarak ayaklarımı sarkıttım. Komidinin üstünde bulunan sürahiden bardağa su doldurup içtim. O sırada zil çalmıştı. Biraz zorlanarak ayağa kalktım ve odamdan çıktım. Kapının deliğinden bakmadan direk açmıştım. Karşılaştığım yüzle şoka uğramıştım.
"Judith? Ne oldu sana böyle?" diyip hemen onu içeri aldım. Koluna girip salondaki koltuklardan birine oturttum.
"Sevgilinin eseri bunlar ablacığım. Beni bir güzel benzetti. Ama seni tebrik ediyorum kızı kendine çok güzel aşık etmişsin. Oscarlık oyunculuk sergilemişsin" dedi hafiften sızlanarak.
"Perrie'den nefret etmem için bir sebep daha doğdu demek ki"
"Sakin ol kardeşin olduğumu bilmiyordu"
"Olsun yine de bu ondan nefret etmemem için bir engel değil" diyip yanından kalktım. İlk yardım çantasının bulunduğu dolaba gittim. Pansuman aletlerini alıp tekrardan yanına döndüm.
"Yalnız kız seni cidden seviyor baya" dedi Judith yanağına pamuğu bastırırken.
"Beni sevmesi umrumda değil. Sonuçta birkaç gün sonra nefret edicek"
"Bu demek oluyor ki birkaç gün sonra intikamın alınmış olacak?"
"Aynen öyle" dedim kaşına bir tane yara bandı yapıştırarak.
"Cidden ona karşı hiç mi bir şey hissetmiyorsun?"
"Elbette hissediyorum. Nefret. Ona karşı hissedebileceğim tek şey sadece nefret. Ah zavallı ona aşık olduğum yalanına gerçekten inandı"
Malzemeleri toplayıp geri götürdüm. Bir bardağa da en sevdiği meyve suyunu koyup götürdüm. Ona verdiğimde gözleri parlamıştı. Bu haline gülümseyip karşısındaki tekli koltuğa geçtim.
"Of seninkinin eli baya ağırmış. Her yerim fena ağrıyor"
"Senin elininde ondan bir farkı yok. Bir iki vuracaksın dedik öldürdün resmen"
"Ama bak işe yaradı. Sevgilin şu an ikimizi düşman biliyor"
"Aynen planımız tıkırında ilerliyor" dedim gülümseyerek.
***
Perrie'nin ağzındanSonunda kendimi eve atabilmiştim. Kızlarla bir süre daha sohbet ettikten sonra hepimiz evlere dağılmıştık. Jade'i merak ettiğim için telefonu hemen elime aldım ve numarasını tuşladım. Birkaç çalıştan sonra açmıştı.
"Alo bir tanem daha iyi misin? Çok ağrıyor mu hâlâ?" diye sordum endişeli bir sesle.
"Hayır aşkım. Daha iyiyim merak etme. Sadece ufak ağrılar var"
"Oh iyi olmana sevindim. Cidden senin canın yanarken benimde çok canım yanıyor"
Gözlerim nedensizce dolmuştu ve bir iki damla yaş düşmüştü.
"Hey hey ağlıyor musun sen? Hemen siliyorsun o göz yaşlarını"
"Hayır ağlamıyorum"
"Seni gidi yalancı küçük bisküvi"
"Tamam ufacıcık ağladım. Neyse bebeğim ben çok yorgunum. Biraz uyuyacağım. Bir şey diyecek misin?"
"Yok hayır demeyeceğim. Seni seviyorum bir tanem"
"Bende seni seviyorum" diyip telefonu kapattım.
Cidden şu iki kelimeyi onun ağzından duymak kalbimi çok fazla hızlandırıyordu. Beni kendine nasıl da aşık etmişti böyle? Sevgisi bile içimi ısıtıyordu.
Çok yorulduğum için yatağa uzanıp battaniyeyi üzerime çektim. Jade'i düşünerek uykuya dalmaya başlamıştım.
Jade hakkında ne düşünüyorsunuz?? Bölümü beğendiniz mi? Görüşleriniz buraya yazın lütfen.
![](https://img.wattpad.com/cover/176312651-288-k390514.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my little biscuit | jerrie
Novela Juveniljade, bilinmeyen numaradan perrie'ye aşkını ilan eder. TAMAMLANDI