Yo yo~ Okulda yazcam demistim ama hic vaktim olmadı. Suan servisteyim. En arka koltukta en sol köşede oturuyorum. Yanımda çantalar, onun yanında Furkan, onun yanında Lorin var. Aslında Lorin bizim serviste değil ama Furkanlara gidiyo sanırım oyuzden bugünlük geldi. Yan yana otumak için de buraya oturdular. Yoksa normalde arkada tek başıma oturuyorum. Furkan bizim biyoloji öğretmeninin oğlu. Öyle pek konuşmuşluğumuz yok ama tanıyoruz işte birbirimizi. Lorin de belki biliyosundur Disney Chanel'da Zil çalınca diye bi dizi varorda oynuyodu. Bi de Muhteşem Yüzyıl, Son gibi dizilere konuk oyuncu olarak katıldı. Oyuncu yani. Ödüllü kısa filmlerde falan da oynamış pek bilmiyorum. Onla da pek konuşmuşluğum yok. İkisi de 12. sınıf. Az önce servise bindim Furkan bana kurabiye istermisin dedi ama almadım. Bunları yazana kadar Flashback ve Sugar Free dinledim. Şimdi de Mamma Mia açtım. Furkan az önce göz ucuyla naptığıma baktı. Neyse öyle işte. Şimdi bu günün başından başlayıp anlatcam.
Sabah alarm çaldı. Uykuluyken alarmı kapatıp uyumaya devam ettiğim için artık ipad ve telefonu masanın üstüne koyuyorum. Eskiden yatağımın başında bırakıyodum.Uyandım sonra işte çok uykuluydum ama saçlarımı düzleştirmek istiyodum oyüzden hemen kalktım. Sonra elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim. Tost ekmeklerinin üstüne yoğurt sürdüm. Çok severim yoğurtlu ekmeği. Sonra odama götürdüm tabağı. Yorganın içine girip öyle yedim. bu arada Furkan sürekli bakıyo. İnşallah yazdıklarım görünmüyodur. İpadin ışığını kıstım görmesin diye. Neyse yoğurtlu ekmekleri yedikten sonra yüzümü bidaha yıkadım ve dişlerim
fırçaladım. Odama gidip yüzüme gül suyu sürdüm. Saate baktım 20 dakkam falan vardı o yüzden hızlandım. Hemen üstümü giyindim, saçlarımı düzleştirdim. Makyajımı yaptım. Makyaj dediğim yüzüme BB krem ve dudağıma lip balm sürdüm. Sonra çantamı hazırladım. Bu sırada sürekli saati kontrol ediyodum çünkü bir iki dakikam kalmıştı. Hızlı hızlı elime krem sürdüm parfümümü sıktım ve koşarak kapıya gittim. Ayakkabılarımı ayağıma geçirdima ama bağcıkları bağlamadım geç kalmayım diye. Koşarak aşağı indim ama elimde keman vardı ve çantam çok ağırdı o yüzden sürekli biyerlere çarpıp durdum. Aşağı indiğimde servis gelememişti. Sonra tam saate bakıyodum bi servis geldi. İçimden dedim ne dakik adam.Sonra farkettim ki benim servisim değilmiş. Ama hemen ardından benimki de geldi. Servise bindim bağcıklarımı bağladım. Hava hala karanlıktı oyüzden acayip uyuyasım vardı. Müzik bile açmadım direk uyudum. Sonra okula geldik. Onu da kemer çıkarma seslerinden anladım. Uyandım mecburen. Ama gözlerim yanıyodu. Zor da olsa açtım ve servisten indim. Ders biyolojiydi o yüzden hiç yukarı çıkmadım direk laboratuvara gittim. Kalorifere yaslandım. Sadece Rana vardı. O da iki gündür kolunu köpek ısırdığı için okula gelmiyodu. Dikiş falan atmışlar. Bi de barınakta olmuş bu. Aynı barınağa bir ay önce falan ben de gitmiştim. Allahtan beni ısırmadı. Sonra herkes sınıfa geldi falan. Dersi anlatmıyorum. Ders işledik işte. Teneffüste İzemle kantine gittik. Bi tane biskolata çikolatalı gofret bi tane de hoşbeş çikolatalı gofret aldım. Sonra tekrar aşağı inip onları yedik. O sırada laboratuvarda kimya hocası da vardı çünkü okulda iki lab. var bi tanesi fizik bi tanesi biyoloji ve kimya ortak. Oyüzden hocalar da ortak kullanıyo. Kimya hocası hep bize sağlıksız şeyler yiyosumuz diyodu o yüzden hocam sağlıksız bişeyler yemek istermisiniz dedim öyle konuşyuk işte. Sonra zil çaldı. Kimya hocası çıktı. Biz derse başladık. Ders yine biyolojiydi. Sonra ders bitti. Yukarı çıktık. Ders sınıftaydı çünkü. Üç kat çıktığımız için her zamanki gibi agh çok yoruldun dedik. Mertle Berkin de bizim sınıftaydı. (Bu arada biz genelde derslerde bölünüyoruz.Bikaç ortak dersimiz var onun dışında sınıflar değişiyo. Mesela biz biyolojideyken fm'nin diğer yarısı fizik dersinde, tm'ler de başka bi dersteydi. Ama mert ve berkin tamamen farklı sınıfta. IB diil onlar.) Melissa ve berkin en arkada oturuyodu ben de melissaya kemanımı uzatıp camın önüne koyarmısın dedim. Ama kaç gündür hastaydı okula gelmiyodu serum falan taktılar. Oyüzden berkin kızdı hasta o niye yoruyosun falan diye. kkk. berkin odunu bile işine gelince sevimli oluyo. nası koruyo sevgilisini. sonra ben nereye gittiğimi unuttum. tuvalete olabilir. işte gidiyodum mert de şafağa sarılıyodu. büyük ihtimalle doğumgününü kutluyodu. hediyeni konserden sonra vercem dedi şafağa. sonra ben ordan geçerken yüksek sesle bana duyurmak için tabi ben başak gibi diilim hediye aldım kardeşime dedi. Ben de onlara döndüm. almadığımı ne biliyosun dedim. O da ben bilirim dedi. Şafağa döndü ben başağın her şeyini bilirim. ne düşündüğünü bile bilirim. sapığıyım dedi. ben de şaşırdım. benle uğraştığına göre morali düzelmiş diye düşündüm. sonra sınıfa gittim.su almaya kantine incem dedim. şafak da bana da alsana dedi. para verdi ama almadım tabiki. sonra aşağı indim aldım suları işte. yukarı çıkarken mert müdür yardımcısının kapısında boş boş duruyodu. ama müdür yardımcısının odası bizim sınıfın bi alt katında ve merdivenin hemen yanında. kapı açık olunca merdivenin girişi kapanıyo. dedim napıyosun burda. o da sırıttı nöbet tutuyorum dedi. gerçekte niye ordaydı bilmiyorum. sonra geçmek için kapıyı üstüne kapattım merdivenden çıktım. arkamdan bişeyler söyledi ama çok takmadım. duymadım da. sonra ebru ve selinin yanına gittim. konuştuk biraz. sonra sınıfa gittim şafağa suyunu verdim. 4. ders dil ve anlatım sınavı vardı. 3. ders de matematik quizi vardı. deidk hocaya söyleyelim quizi 5. dersle alsın. şafakla gittik söyledik hoca da hemen tamam dedi. sonra ders başladı. ders geometriydi ama matematik yaptık. sonraki ders dil ve anlatım sınavına girdik. sınav iyi miydi kötü müydü bilmiyorum. notlar gelince görcez. sonra matematik quizine girdik. kimse bişey yapamadı ama ben dersi hiç dinlememe rağmen bir yanlış yaptım sadece o da 4'e bölceğime 3'e bölmüşüm oyüzden oldu. sayısal zeka işte :D bu arada sınavdan önce ve sonraki teneffüsleri anlatmadım çünkü o sırada beynim sadece sınav doluydu. sonra çıktık işte. biz diğerlerinden 5dk erken çıkıyoruz çünkü teneffüsümüz 20dk kısa bi de sıra bekleyince bişey yiyemiyoruz. işte herkes aşağı indi ama ben, lara, diğer lara ve izem gitmedik. çünkü şafağın doğumgünüydü. pasta falan aldık. o da çok uzun hikaye. ama kısaca analatıyım. mertin bi akrabası vefat etmişti ya işte baya kötüydü. haftasonu da hep onla ilgilendi mehmetler falan. sonra ben pazartesi akşamı mesaj attım şafağın doğumgünü için ne planladınız diye. çünkü onlar kardeş gibi ve her sene bişey yapıyolar yani. ama unutmuşlar. ben söyleyince mehmet hemen berkin ve mertle grup açmış. konuşmuşlar falan ama ayarlayamamışlar. sonra mehmet de bana bu sene bizden bişey çıkmıyo siz yapabiliyosanız yapın dedi. ben de ayarladım işte lara zaten acarkentte oturduğu için pastayı o getirdi. berkine de tabak çatal getir dedim. ama sanki biraz bozuldu mehmetle mert. neyse öyle yani. sonra işte ben çakmak buldum. lara şafaklara görünmeden kantinin dolabına koyduğumuz pastayı aldı. yukarda hazırladık falan. merte falan söylemiştim ben yemeğinizi yiyin direk sınıfa getirin şafağı diye. sonra berkin geldi sınıfa sinirli sinirli. fırat gerizekalısı gitmiş şafağa başaklar senin için sürpriz hazırlıyo demiş. baya sinirlendim ben de. sonra mehmet ve mert de söylene söylene geldi. şafak tuvalete gitmiş. sonra o da geldi işte kutladık falan. ama mertin yine bişeyi vardı. sormadım ama anladım yani. gittim yüzüne pasta sürdüm ben de :D sonra pasta yedikten sonra izemle konser provasına gittik. izem vokal olarak geldi ben de keman çalmak için işte. begüm diye bi kız var 12ib'de sesi çok güzel eğitimi falan da var. işte denedi izemi. yani öyle çok beğenmedi ama gel dedi. açıkçası ben de pek beğenmiyorum izemin sesini ama benimkinden güzel yani. sonra bi kısım prova aldı. bu arada gitar falan da var. ben bişey yapmadım sadece parçaları öğrendim. yarın notaları alcam. bi tane kız vardı iranlı. türkçe de bilmiyo. okulun ilk haftası tanışmıştık. o da gelmişti. begüm onu da denemek istedi. kız bir şarkı söyledi... uff. o kadar güzel bi sesi var ki. yani bizim grup begüm, melis, sanya zaten süper söylüyo ama o kızdan öyle bi ses beklemiyodum böyle ufak şirin bişey yani. öyle işte sonra derse gittik. sınıfa bi girdik bi masanın etrafına toplanmışlar. bize diğer sınıfa gidin deyip kovdular. bişey anlamadık diğer sınıfa gidiyoduk hoca gördü. gelin dedi. bi listeye baktı. izemle iremi diğer sınıfa benle alpi bizim sınıfa yolladı. bu arada diğer sınıf edebiyat, ingilizce ve tok dersi dışında bölünüyoruz ya işte tm'ler o sınıfta ders işliyo. biz de bizim sınıfta kalıyoruz. bi de işte biyoloji ve fizikte üçe ayrılıyoruz. neyse gittim sınıfa oturdum ben de masanın bi tarafına. meğer hoca bi kurgu vermiş. biz diğer sınıfla yani diğer ülkeyle savaş yapmışız, bizim 10, onların 15 askeri ölmüş. gazeteye koymak için bi makale hazırlıyoruz. ingilizce tabi. ben pek konuşmadım. yorgundum zaten. arada fikir falan verdim sadece. gerisini diğerleri yazdı. mal mal kavgalar oldu onları susturdum bi de. sonra bitti. fırat geldi sınıfa. ben de üstüne yürüdüm bunun işte dedim sen ne hakla yapıyosun vs vs. o da bak kalbini kırarım dedi gitti. arkasından bağırdım tabi ama baya tuttu kendini. gerizekalı hala çok sinirliyim. bana yaptığı hiç bişeye sesimi çıkarmadım 3 senedir ama şafağın sürprizini mahvetti ya... daha da o çocukla tek kelime etmem bile. sonra bi de togan çıktı başımıza. konu nerden çıktı hatırlamıyorum ama izemle bunlar atışmaya başladı. sonra togan izeme salak dedi. ben de dedim laflarına dikkat et falan baya çıkıştım. bu arada togan sorunlu bi çocuk hatta kendini kontrol etmek için kursa mı ne gidiyomuş. neyse işte üstüme yürüdü tamam mı. izem bir bağırmış buna... ilk defa izemi bağırırken gördüm. herkes çok şaşırdı. biz gittikten sonra sınıfta erkekler baya kızmış zaten togana geldi özür diledi. neyse işte sonra kantine indik. en sevdiğim teneffüs. çünkü bizim öğleden sonraki dersler blok ders. biz 20dk erken giriyoruz ya öğle tenefüsünden sonraki derse, işte 75dk ders yapıyoruz sonra 15dk teneffüs yapıyoruz sonra bi tane daha 75dk ders yapıyoruz okul bitiyo. IB olmayan sınıflar da 40dk üç ders yapıyo arada da 10dk teneffüsleri var. o yüzden teneffüslerimiz ortak değil. biz teneffüse girince herkes derste oluyo. kantinde takılıyoruz falan çok hoş oluyo. ben de karam aldım yedim. aslında bir hafta öncesine kadar hiç karam yememiştim. yağmur falan çok güzel diyodu ama ben bitter çikolata sevmem diye yemiyodum. geçen gün lara ve izem zorla yedirdi. o günden beri bağımlısı oldum. sonra aşağı lanoratuvara incektim. ders fizikti. ama melissa tuttu kolumdan gel berkine bakalım dedi. ben de derse geç kalmayım diye kaçtım elinden. sonra mehmetle aşağı indik. derste melissa kızdı bana. senin sevgilin olunca ben de aynısını yapcam dedi. ben de sevgilim olursa zaten tek başına giderim yanına dedim. sonra hiç hoşlandığın yokmu yaa dedi. nası olmaz falan anlamında. ben de var göstermiştim dedim cheni kastederek. hayır gerçekten hoşlandığın biri dedi. ben de gerçekten hoşlanıyorum dedim. biraz üsteledi sonra vazgeçti. derste konuştuk yazıştık takıldık işte öyle. bu arada mert bişey yapmış. melissanın deyimiyle hayvanlık yapmış. sonra söylerim nolduğunu dedi. çok merak ettim. sonra ders bitti. ümit hoca yani kimya hocası kapıdaydı. biz de yalvarmaya başladık quizi cuma günü yapsın diye. çünkü yarın hem fizik sınavı hem din sınavı hem kimya quizi var. o da dedi bir soru sorcam zaten. biz de işte çalışalım dedik. çünkü o konu işlenirken ben müdürle konuşmaya gitmiştim. hoca da dün sorduğum soruyu çözdün dedi. ama ben onun o konu olduğunun farkında bile değildim. bilmediğim konuyu nası çözdüm bilmiyorum. sonra servise yetişmek için konuşmayı bıraktık. servislere gittik ve ben sana yazmaya başladım.
serviste yazarken yarısında midem bulanmaya başladı çok kötü o yüzden bıraktım. sonra eve geldim. acayip yorgundum. uyuyakalmışım. annem yemek için uyandırdı. üstümü değiştirdim yemeğimi yedim. sonra telefonum kapalıysı onu açtım mesajlara baktım. sonra da sana yazdım işte. şu an saat 20.25. bunu ipadden yazdım. telefonun hücreselini açıp ipadden bağlanıp yayınlamaya çalışcam birazdan. umarım olur yoksa sim kartı takmam gerekcek. bu kadar... seni seviyorum. ❤️
