"Saçlarına dokunabilir miyim?" Seulgi kahküllerini yeni kestirmişti, sonuçtan memnun değildi ama Joohyun'a sorsan çoktan her telini saymıştı bile.
Öğle arasındalardı; ikisi de karnını doyurmuş, bir ağacın altına yerleşmişlerdi. Daha doğrusu Seulgi, Joohyun'a yerleşmişti. Dizine yani...
Seulgi cevap vermeden solgun sesli kızın elini kendi saçlarına götürmüştü. Sonra göğsünün yakınlarında, diyaframına, sanki öylesine koyulmuş gibi duran eli hissediyordu ve bu el her geçen dakika midesini biraz daha kasıyordu. Biliyordu, sadece birkaç ay geçmesine rağmen sevgilisini çözmüştü, o elini bilerek oraya koymuştu. Bildiği diğer şey ise o elin zamanla biraz daha yukarıya, göğüslerinin daha yakınına, geleceğini biliyordu.
Madem Bae Joohyun oyun oynamak istiyordu. Seulgi buna uymaktan memnuniyet duyardı.
Çimlerde duran ellerinden Joohyun'a en yakın olanını onun diğer dizine koydu. Henüz dikkate alınması gereken bir yere koymamıştı elini. Diz kapağının biraz üstündeydi sadece.
"Hep ben size geliyorum, annem bu sefer senin bize gelmeni istedi. Hem... eski yatağım küçük geliyordu. Babam daha büyüğünü aldı." Seulgi 'yatak' konusunu hala anlamamışken Joohyun fısıltıyla çıkan sesiyle devam etti. Kimsenin duymaması için - ki normal konuşurken bile sadece Seulgi duyuyordu- daha kısıktı sesi.
"Görmek istersin diye düşündüm. Yeni yatağımı yani." Diyaframında biraz daha hareket edip birkaç santim yukarı çıkan parmaklar ve bu sözlerle Seulgi utanmamak için fazlasıyla çaba sarfediyordu. "Ne demek istiyorsun?" belli olmasada hafiften kızaran yanakları Joohyun'un gözünden kaçmamıştı.
"Birlikte uyuruz belki diye düşünmüştüm. Neden sordun?" dudaklarının iki ucuda kıvrılmıştı. Yüzünde sinir bozucu sinsi bir gülüş yoktu, aksine sevgiyle gülümsüyordu. Seulgi'yi rahatsız etmek istemiyordu elbette. Buna hareketle zaten iki parmağı göğüsleri bulmuş olan elini çekti. Şimdilik bu kadar yeterdi. Eğilip kahküllünün yanağına minik bir öpücük kondurdu.
Baldırlarına biraz daha yaklaşan eli ise çoktan farketmişti ama ses etmemişti. Zaten Seulgi de aynısını yaparak elini yavaşça çekti ve çalan zille beraber el ele tutuşup sınıfa ilerlediler.
***
of acayip saçma yazmışım cidden öldüreceğim kendimi.
geri döndüm bak seulrene üstüne söz veriyorum bu sefer seri gelcek bölümler.
kötü günler geçirdim hiçbir şey aklımda değildi.
ama şimdi çok iyiyim zaten revel hanımlara da düştüm iyicesunny side up öyle bir çarptı ki, dansı falan her şeyi... düştüm, kalkamıyorum.
medyaya düşmeyen insanım demesin tşk. (ölüyorum o kısımı 50 kere izledim)
gidiyorum, bye❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can i touch,seulrene
Fanfiction❝dudaklarına dokunabilir miyim seulgi?❞ ,kısa hikaye,