"Sanki... Seninle dalga geçiyor gibi geldi bana. Beni sakın yanlış anlama. Benim fikrim bu, doğru olmayabilir tabii"
Seulgi dolduruşa geliyordu, yine...
"Sana öyle gelmiştir. Joohyun-ah benimle asla dalga geçmez. Hem o çok kırılgan biri, lütfen yanında da böyle şeyler söyleme." Seulgi yerinde rahatsızca kıpırdandı. Tatlı Joohyun'unu kimseye ezdiremezdi.
"Yapma Seulgi-ah, o her konuştuğunda gülme isteğimi bastıramıyorum bile. Kimse onu anlamıyor." Seulgi istemeden sesini yükseltti. Artık kızgın bir ayıcıktı ve bu ayıcık, baskın olan tavşanını kimseye ezdiremezdi...
"Siz anlamasanızda olur, ben anlıyorum, bu yeter de artar bile. Üstelik... O konuşurken sessiz olup dikkatli dinleseydin sesinin ne kadar yumuşak ve rahatlatıcı olduğunu anlardın." Sooyoung güldü, ardından pencereyi işaret etti. Joohyun ve Seungwan gülüşüyordu. Daha sonra Joohyun gülerek Seungwan'ın poposuna yavaşça vurup daha çok gülmüştü.
"Sen anlıyorsun ama o seni anlamıyor sanırım huh? Önce Jennie, şimdi de Seungwan." Seulgi pencereden bakmaya devam etti. Kıskançlık duygusu minik kalbini doldurmaya başlarken açık vermedi. "Seungwan benim de arkadaşım ki, bir sorun göremiyorum."
"Senden hoşlandığımı biliyorsun Seul, fikrin değişince burada olacağım." dedi ve siyah saçlarını bir kez daha düzeltip uzaklaştı Sooyoung. Seulgi büyük bir nefes verdi, arkadaşı olarak gördüğü birinin ona böyle yaklaşması canını çok sıkıyordu. Üstüne bahçede gördükleri de eklenince boğazına bir yumru oturdu.
Bu sefer önceki gibi bir anda patlayıp Joohyun'u üzmek istemiyordu. Görmezden gelecekti, Seungwan ile o sadece arkadaşlardı. Gereksiz bir tatsızlık çıkaramazdı. Aklına bugün birlikte kek yapmak için söz ettikleri geldi. Eh, artık moralini bozamazdı.
Ders zili çalmış çoktan herkes sınıflarına sakince geçmişti. Seulgi, Joohyun'a gülümsemeye devam etti. Joohyun da karşılıksız bırakmayarak Seulgi kadar canlı olmasa da tatlı bir tebessümle karşılık verdi. Bu sefer sadece dersi dinlediler, birlikte not aldılar.
Ders çıkışı eve yürümek üzere Joohyun, Seulgi'yi beklemeden Seungwan ile okuldan çıktı. Seulgi bunu sorun etmemeye çalışarak evinde geçirecekleri zamanı hayal etti. Derslerden dolayı okul çıkışı çok görüşemez olmuşlardı, bu yüzden bu önemliydi. Kekin yanında içmek için laktozsuz, içimi kolay, cam şişenin içinde bir adet süt aldı marketten. Hyun'un laktoza alerjisi olduğunu biliyordu. Emindi... Güzel, kocaman, çilekli bir kek yapacak ve afiyetle yiyeceklerdi.
Ama o gün Joohyun, kek yapmak için Seulgi'lere gelmedi...
***
ciddi bir kaos yok...
kaos bile soft vay be ŞFĞAŞSÜAŞSÜAŞSÜA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can i touch,seulrene
Fanfiction❝dudaklarına dokunabilir miyim seulgi?❞ ,kısa hikaye,