Artık söylediği hiçbirşey anlaşılmıyordu. Bundan daha çok korkmaya başlamıştım. Beni bir elinde tutuyor bir serbest bırakıyor.
Jm: Buraya gel.
Elimden tuttu. Sürükleniyordum.
Haneul: Nereye?
Jm: Sus!
Yatak odasına atıp kilitlemişti kapıyı. Umrumda değildi kilitli kalmak ama bana zarar vericek diye korkuyordum. Kapıya vurmaya başladım.
Haneul: Jimin nolur aç kapıyı nolur.
Cevap vermiyordu. Belkide evde değildi. Pencereden atlamaya karar verdiğimde ise yine korkmuştum. Çünkü yüksekteydim.
Haneul: Jimiiinnnn nolurrr.
Jm: Ben geldim birtanem.
Haneul: Jimin nolur aç kapıyı.
Jm: Ah benim sürtüğüm içerde korkmuş mu?
Yada ben sanırım kitli kalmaktanda korkuyordum. Çünkü ağlamaya başlamıştım.
Jm: Sen ağlıyor musun?
Haneul: Jimin çıkar beni nolur.
Akşama kadar odada kalmıştım. Sanırım yatarak duvara bakmaktan hipnoz olmuştum. Kapı açılınca kendime gelip kalktım. Jimin girmişti içeri. Içeri girer girmez etrafı iğrenç bir koku kaplamıştı. Kendimi tutmasam kusabilirdim. Sanırım içki içmişti. Zaten yamuk yumuk yürüyordu. Şimdi daha bir korkmaya başlamıştım. Çünkü bir insan sarhoş olunca gücüde ağır olurmuş.
Haneul: Jimin.
Jm: Haneul.
Üstüme geliyordu. Yanıma oturdu yavaşça. Göz bebekleri göz bebeklerimin en dibine bakıyordu. Bu bakışlar beni etkilemişti ama korkuyordum hala. Yüzüne baktığımda keşke her zaman içse diye düşünmüştüm çünkü çok masum gözüküyordu. Eli yanağımı kavrıyordu. Yine o bakışları sergilemişti gözlerime gözleriyle. Yaklaşınca bende sadece duruyordum. Daha çok yaklaştıkça dudağı dudağına değmişti. Kıpırdatmıyordu. Sadece dudağı dudağıma değiyordu. Bu hoşuma gitmişti nedense. Kalbimin sesini onunda duyabildiğini düşünüyordum. Yavaşça dudaklarını hareket ettirmeye başlamıştı. Bende karşılık veriyordum. Sanırım benim karşılık vermem onunda hoşuna gitmişti. Bir ara ayrılıp gülümsemişti çünkü. Kendime gelince ayrılıp suratına şaşkın gözlerle bakmıştım. Ben neden böyle birşey yaptım? Gerizekalı Haneul. Salak Haneul. Offfff.
Jm: Sürtük. Neden öyle bakıyorsun. Hoşuna gitmedi mi? Sende karşılık verdin hem.
Dilim tutulmuştu. Ben neden kendimi Jimin'in etkisine kaptırmıştım.
Jm: Sana birşey demem gerek. Ben senden hoşlanıyorum sürtük.
Bu kelimeleri neden yavaş yavaş beynimin içine sokarak söylüyordu.
Haneul: Bende senden-
Sustum daha fazla devam edersem dayak yiyeceğimi biliyordum.
Jm: Niye sustun?
BÖLÜM SONU...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Haneul
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.