...
Neden bu kadar kötü davranıyor insanlara? Cidden sadist miydi?
...
Akşam olmuş yine pencereye çıkıp dışarıyı izliyordum. Ama bir anda flaş patlamıştı dışardan. Sanırım karşıdaki evden gelmişti. Tekrar flaş patlamıştı. Hatta bir kaç kere daha. Sanki eve baktıkça daha çok flaş patlıyordu.
Beni mi çekiyordu? Neden beni çekiyor? Belki beni çekmiyordur. Aman neyse. Ama çok korktum.
Yatağıma girip yattım. Kardeşimin gülüşleri, abla deyişleri, ağlayışları kulağımda yankılanıyordu. Yanıma döndüğümde yanımda yatıyordu sanki. Gece korktuğum da onunla yatardım. O öldüğünde ise fotoğrafına sarılarak uyuyordum. Cidden beni çok etkiliyordu. Ahh şimdide birlikte oynadığımız oyunlar, söylediğimiz şarkılar, gözüme baktığı her an, kavga ettiğimiz her an herşey aklıma geliyor. Aklımda bir kaç gündür yoktu. Bugünkü olaydan sonra aklıma geldi. Neden benim kardeşim ölmüştü ki? Duvarda asılı olan fotoğraflarımızdan bir tanesini alıp baktığımda o çok masum duruyordu. Mutluydu. Mutluydum. Şimdi ise ağlıyorum. Bunları düşünürken gözümden düşen yaşlara hakim olamıyordum.
...
Sabah
Bugün okula gitmek istemiyordum. Kendimi kötü hissediyordum. Bide Jimin ile uğraşamazdım. Aşağı inip oturdum. Okul çıkışı saatinde okula gidip gizlice jiminin yanına gidip bana bir telefon borçlu olduğunu söyleyecektim. Giyinip gittim.
Giydiğim
Okula gelip gizlice jimini aramaya başladım. Ama arkamdan elimin tutulup koşturtulmamla birlikte korkmuştum. Elimi tutan kişi çok hızlı koşuyordu. Yüzü bile gözükmüyordu. Hem maske hemde kıyafetinin şapkası vardı. Şapkası düştüğünde dalgalı saçlarıyla jimini görmemle şaşırmadım. Ama hala koşuyorduk ve yorulmuştum. Ben buna dayanamazdım. Ve en son hiç bilmediğim ve görmediğim merdiven altına inmiştik. Burda bizi kimse göremezdi çünkü baya alttaydı ve baya karanlıktı. Hemen durduğumuzda kendimi yere attım. Ayaklarım çatlıyordu resmen. Çok pis uyuşmuştu.
Haneul: Ne yapmaya çalışıyorsun? Çok yoruldum ayaklarımı hissetimiyorum.
Çok hızlı nefes alarak konuşuyordum.
Jimin: Neden geldin okula?
Haneul: Seni bulmaya?
Jimin: Beni özlediğini biliyordum.
Ne! Eli saçımda. Hemen ittirip konuştum.
Haneul: Hee çok özledim. Manyak mısın? Bana telefon borcun var. Ve kardeşimin fotoğraflarını geri ver.
Jimin: Bir şartla.
Haneul: Ne?
Jimin: Ayağına ne oldu?
Ayağıma bakmamla beni öpmüştü. Öpmüştü inanamıyorum yuh...
BÖLÜM SONU...
Haneul
♡♡♡☆☆☆Jimin-shi...~~~♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY PERVERT JİMİN🖤 (TAMAMLANDI)
RomantizmLütfen her okuyan vote yapabilir mi? Kitap kapağı sahibi: @TaeTae_bts03 teşekkürler💙 Kitabın adının türkçesi: jimin.