...
Oha beni öpmüştü. Direk göğsünden ittirip tokat atıp tekme attım. Acaba bu fazlamı olmuştu bir tokat yeterli olabilirdi. Yada boşver eksik bile oldu. Onun yaptığı daha fazlaydı.
Jimin: Napıyorsun?
Haneul: Asıl sen ne yapıyorsun?
Jimin: Istediğin bu değil miydi?
Haneul: Manyak mısın?
Jimin: Evet manyağım belli olmuyor mu?
Hemen merdivenlerden çıkmaya başlamıştım. Çok sinir oldum. Ama tekrar elimi tutup koşturdu beni. En son o anlık yorulmayla kendimi yere atmak istedim ama atarsam kolum kırılabilirdi çünkü baya hızlı koşuyorduk yine. Ve evet kendimi yere attım. Ama gerisi karanlık gözlerim kapandı.
...
Gözlerimi hastanede açtığımda korkmuştum. Hastaneye gelicek kadar nolmuş ki? Ah yeni fark ettim. Kolum kırılmış. Alçıdaydı çünkü. Yanıma baktığımda jimin oturuyordu.
Haneul: Noluyor ya?
Jimin: Iyisin merak etme.
Haneul: Iyi olduğumun farkındayım. Ama ne oldu? Neden bişey hatırlamıyorum.
Jimin: Yere düştün koşarken başın kanadı kolun kırıldı önemli bişeyin yok.
Haneul: Hiç önemli değilmiş ya! Of yaa kolum nasıl kırıldı? Çok acıyor.
Hastaneden çıkıp evime doğru yürümeye başladığımda jimin bana sesleniyordu.
Haneul: Ne var?
Jimin: Taksiyle gidelim.
Haneul: Zaten yorulttun beni yorultcağın kadar.
Jimin: Hadi ama gel desem gelmezdin. Yapmak zorundaydım.
Haneul: Tamam hadi iyi taksiyle gidelim.
Taksiye bindiğimizde sanırım kendi evini tarif etmişti.
Haneul: Hey ben seninle gelmiyorum.
Jimin: Hayır benimle geliyosun. Hem kolun kırık nasıl tek başına hareket edebilcen.
Haneul: Ederim ben.
Ama hala gidiyorduk. Varmıştık. Çok pahalı bir eve gelmiştik sanırım. Çünkü çok güzeldi. Ama bu ev beni kandıramazdı. Taksiden indiğimizde jimin yanıma yaklaşıp elimi tutmuştu.
Haneul: Ya sen cidden ne yaptığını sanıyorsun. Bizi sevgili filân mı zannediyorsun?
Jimin: Çok boş yapıyorsun.
Haneul: Boş yapan kim.
Jimin: Kapa çeneni.
Evin içine girmiştik.
Jimin: Aç mısın?
Haneul: Bunu sen mi soruyosun?
Jimin: Aç mısın?
Evet desem belki yemeğin içine bişey koyar hayır desem yine sadistliği tutar. Offff.
Haneul: Bilmiyorum.
Jimin: Sen bilirsin akşama kadar yemek vermem.
Haneul: Açım.
Mutfağa gidip yemek ve içecek getirmişti. Korktuğumdan dolayı bir kaç dakika yemekle bakışmıştık.
Jimin: Ye artık.
Haneul: Sende yesene.
Belki oda yer ona bişey olmazsa banada olmaz.
Jimin: Manyak mıyım ben yemeğin içine bisey koyarak seni uyutucam falan. Eğer zarar verecek olsam şimdi verirdim.
Bu dediğiyle içime güven gelmişti. Yemiştim. Ama bir süre sonra başım dönmeye başladı. Ne? Yoksa yemeğin içinde cidden birşey mi vardı? Yavaş yavaş birşey yapamaz hale geldiğimde Jimin beni kucağına alıp yukarı çıkardı. Yatak odasına girmiştik. Korkmaya başlamıştım. Ama yemeğin içine ne koyduysa hiçbirşey yapamıyorum. Kıpırdayacak halim yok. Jimin boynuma yaklaşmıştı. Bense sadece boş boş tepkisiz kalıyordum.
BÖLÜM SONU...
Haneul 💎💎💎
Park Jimin👑👑👑
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY PERVERT JİMİN🖤 (TAMAMLANDI)
Roman d'amourLütfen her okuyan vote yapabilir mi? Kitap kapağı sahibi: @TaeTae_bts03 teşekkürler💙 Kitabın adının türkçesi: jimin.