Bölüm 2 "Siyah Silüet"

663 68 51
                                    

Felix

"Bugün ki ihalenin dosyaları nerede?"

"Hemen getiriyorum."

Mesaimin bitmesine son beş dakika kala her şey daha da çekilmez oluyor.Hele ki bu başkan yardımcısının verdiği işleri yaptığımda daha da sinirleniyorum.

"Buyrun efendim."

"Bir de kahve getir."

Işte her zamanki gibi son dakika işini de kitledi.Ama üzgünüm efendim ben bu işi dört yıldır yapıyorum ve bu duruma karşı önlemimi aldım.

Öhm kantin iki kat aşağıda asansör ile inmek büyük hata çünkü mesai saatlerinin bitmesine az dakika kaldığı için kuyruk oluşmuştur bile.Bu yüzden merdivenler sakin olacaktır.Ikincisi kahve hazırlanması uzun sürüyor o yüzden sabah içilmeyen kahveleri ısıtıp  kullanabilirim.Farki anlamayacaktır.

"Buyrun efendim kahveniz"

"Saol bir de-..."

"Bittiiiiiiiiiiii!!!!"

Evet mesaim sonunda bitmişti.Artik ne bir köle ne de bir işçiydim.Artik özgürdüm.

Masadaki tüm kağıtları yere fırlatıp müdür yardımcısının elindeki kahveyi başından aşağı akıttım.Cantami da a-...

Saçmalamayın tabiki de diğer çalışanlar gibi mesaim bitince şirketten çıkıp arabama bindim.

Bugün yanlız olacağım için yemek yiyip televizyon karşısında uyuyacaktım.Markete gidip hazır yemek almalıydım ayrıca.Changbin olduğunda yemek yapıyordu ama benim yemekle aram yoktu.Evet yemek benim zayıf noktamdı.

Markette ezbere bildiğim yer olan hazır yemekler reyonunda yarım saat öldürdükten sonra nihayet evimin önüne gelmiştim.Ama ne yalan söyliyim bir zırhlı aracın beni karşılayacağını tahmin etmemistim.

Changbin

Intikam saati yaklaşıyordu.Jisung ile buluşacağım yere gitmek üzere evden çıktım. Tabi yine tanınmamak için bir şeyler yaparak.

Arabamın yanına yaklaşınca tuhaf sesler duymaya başladım.Beni gözetleyen birinin olma ihtimali yüksekti.Kafami kaldırıp etrafa göz gezdirdigimde evin duvarına yansıyan siyah bir siluet gördüm.

O tarafa doğru yavaş ve sessiz adımlarla yaklaştım.Yaklastikca kalp ritmin hızlanıyordu.Belimdeki silahı çıkartıp hazırda bekledim.Siyah silüet milim kıpırdamamıştı bu süreçte.Duvara yaşlandım.1...2...3...Hızla köşeyi dönüp silahı önümde dogrulttum.Lakin kimse yoktu ve o siyah siluet hala oradaydı.

Yaşlanıyor olmalıyım yada paranoyak.Arkami dönüp gidecekken biri arkama yapışıp boğazıma kollarını doladı.Canimi alırcasına sıkarken bende güçlükle nefes almaya çalışıyordum.Ellerini tutup sarsıyor kollarını ısırıyordum ama bu boynumu kurtarmami sağlamıyordu.Ellerimi yüzüne doğru çıkarttım.Yuzunu tirnaklarimla deşiyordum ama yine de ise yaramıyordu.Son ümit tekme atmaya başladım.Ayagina basmamla acı dolu bir inleme duydum.Kollari gevşemiş beni bırakmıştı.Nefes nefese arkamı dönüp  kim olduğunu görmek ve öldürmek istemiştim o kişiyi.Ama arkamı döndüğümde kimse yoktu.Duvardaki siyah siluette kaybolmuştu.

Nefeslerim yavaş yavaş düzene girince yere yığılıp ağlamaya başladım.Bu duyguyu tanıyordum.Caresizlikti.Öleceğimi hissetmiştim.Ecelimin geldiğini ve bu hayat serüveninin sona erdiğini.Nasil da çaresiz kalıyoruz o an.Olucegimizi anlayıp direnmeye çalışmamız.

Evet bu duyguyu tanıyorum.Her kurbanımın olume saniyeler kala gozlerinde caresizlik duygusu oluşuyor. Hayatta kalana ölüm kolay gözükür ama ölüme saniyeler kala işte o zaman ne kadar zor gelir.

Ayağa kalkıp arabamın yanına gittim.Gozyaslarimi silip son kez etrafa göz gezdirdim.Ses kesilmişti ve her şey normal gözüküyordu.Arabaya bindim.Tam calistiracakken Jisung aradı.

"Ne oldu Jisung?"

"Changbin F-Felix'i t-tutuklamışlar."

"Ne!?"

Seungmin

"Hyunjin neredesin?"

"Buradayım hayatım bir şey mi oldu?"

"Hayır sadece seni merak ettim."

"Tatlı şey seni,gel otur yanıma."

Işaret ettiği sandalyeye oturup onu izlemeye başladım.

"Ne bunlar?"

"Bunlar...Hatırlıyor musun iki yıl önce seri katil ihbarı gelmişti.Hani şu paylanco kılıklı olan."

"Evet evet hatırladım."

"O kişiyi bulduk.Adi neydi ya?Alex?Hayır hayır Felix evet Felix adı."

"Felix mı?Lee Felix mı?"

"Evet tanıyor musun?"

"Abimin şirketinde calisandi.Mudur yardımcısının asistanlığını yapıyordu.O gibi birinden bunu beklemezdim."

"Fotoğrafına baksana hangi insan bunun katil olduğuna inanır ki?Ama bu pislik bunu kullanıp bir sürü insanı öldürdü."

"Senin işin çok eglenceli bir de benim isime bak.Anca torbacilarin pesine düşüyoruz.Buldugumuz esrarlada Ilsan Emniyet Müdürlüğü yazıp sosyal medyaya atıyoruz.Narkotik şube prensibligi buda."

"Boş ver seninde kendine ayıracak daha fazla zamanın oluyor."

"Ne demessin,gece yarısı güzel uykumu bölüp şafak baskınına çağırıyorlar beni."

"Bak ne diyeceğim,zaten isim bitti beraber akşam yemeği yemeye gidelim mi?"

"Olur hadi gidelim!"

Yazar

Hyunjin ve Seungmin yemeğe gitmişlerdi fakat kanıların bulunduğu dosyaları ve laptopu açık unutarak.Belki de bu hayatlarının en büyük yanlışı olacaktı.

                 DEVAM EDECEK...

_________________________________________

_________________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  

 

Forbidden Blood×Stray KidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin