Bölüm 13 "Kardeşim"

311 36 53
                                    


Changbin

Yavaş adımlarla evin içine girdim.Etraf dağılmıştı.Biri etrafı özenle dağıtıp göz dağı vermek istemiş anlaşılan.

Elektrikler de kesilmişti.Yemek masasındaki yemek çoktan soğumuş koku yayıyordu.Sigorta kutusunun yanında bir beyzbol sopası,bir çift eldiven ve bir maske vardı.Bunlar o adama ait olmalıydı.Mesefa fazla olmayacak şekilde farklı farklı yerlere koymuş dikkat çekmesi için.Eşyaları umursamadan üzerine basıp kapatılmış olan elektriği açtım.

Buraya geleceğimi önceden tahmin etmiş olmalıydı.O zaman diğer kasetin de burada olması lazım.

Dağılmış eşyaların arasına,üst kata ve bodrum katı didik didik etsemde hiçbir şey bulamadım.Bahçeye saklamış olabileceğini düşünüp dışarı çıkacakken arkamdaki televizyondan gelen sesle duraksadım.

Aniden gelen sesle korksamda herhangi bir tepki vermeden arkamı döndüm.

Çıkan videoda Felix olabileceğini düşünmüştüm ama videoda Jisung vardı.Bir taksinin içinde biriyle anlaşma yapıyordu.Taksi sürücüsüyle.

'Kabul ediyorum.Changbin'i ve Lee Know'u tuzağa çekiçeğim.Siz de bana istediğim şeyi vereceksiniz.'

Adamın yüzünü göremiyorum.Sadece kafasını aşağı yukarı salladığını görebiliyordum.

Video bir süre sonra kapandı.Uzun bir sessizlik çöktü.Jisung gerçekten bunu yapmıştı en sonunda.Depoda olan kavgada oyunun parçasıydı.Hepsi beni buraya getirmek yani tuzağa çekmek içindi.

Bunu neden yapmıştı?O adam ona ne teklif etti de ihanet etmeyi seçti?

Kendime -zor da olsa- çeki düzen verip koşar adımlarla kapıya ulaştım.Buradan gitmem gerekti.

Kapıyı ne kadar zorlasamda açamamıştım.Tuzağa düşürülmüştüm ama kabullenemiyordum.Nefes nefese kalana kadar kapıyı tekmeledim ama olmadı.

Pes ettim.Ayakta durmakta zorlanan bacaklarımda pes etti.Sertçe yere düştüm.Kalmaya hiç niyetim yoktu.Dolmaya çoktan başlamış gözlerimi daha fazla zorlayamadım.Sessizce orada ağladım.

Biri bana yavaş yavaş yaklaşıyordu arka tarafımdan ama dönüp bakacak cesaretim yoktu.

O her yaklaştığında ağlamam daha da şiddetlendi.En sonunda durdu.Şimdi o tam arkamdaydı.Hiçbir şey yapmıyor sadece ağlamamı seyrediyordu.

Eğer ona bakmazsam gideceğini düşünüyordum çaresizce.Ama o yine de arkamda beklemeye devam ediyordu.

Neyden korkuyordum bu kadar?Arkamdakinden mi? Ya da bu yaptıklarım sadece Jisung'un ihaneti yüzünden mi?

Ben Changbin.Bir katil...ölmekten mi korkuyordu?

Korkumun nedenini bilmiyordum ama korkuyordum işte.O da bunun farkındaydı.Derinden gelen sesiyle konuşmaya başlayınca korkum daha da arttı.

"Benden bu kadar korkmana gerek yok...küçük kardeşim."

Jisung

Hiçbir şey olmamış gibi yapmak zordu.Sanki Changbin'e ihanet etmemişim gibi Minho ile yemek yiyordum.Ama gerçek şu ki sadece Changbin'e değil Minho'ya da ihanet etmiştim.Onu da o adama teslim edecektim.Bile bile.

Karşımdaki kişi bana çok güvenmişti.Ama yapmak zorundaydım başka seçeneğim yoktu.

"Jisung bir sıkıntın mı var,yemeğine hiç dokunmadın?"

Haykırarak 'Evet var!' diye söylemek istedim ama yapamadım.

"Hayır,sanırım iştahım kapanmış.Sen bitirdiysen gidelim mi?"

Forbidden Blood×Stray KidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin