Gözlerimi alarmdan çok önce açmıştım. Dün, yorgunluktan eve gelir gelmez uyumuş ve makyajımı bile silememiştim. Rimellerim gözümü oldukça acıtırken yatakta doğruldum. Çok erken uyanmıştım ve duş almak için yeterince zamanım vardı. Sağ tarafıma doğru baktığımda Ada'nın uyuduğunu gördüm. En küçük seste uyanması işimi zorlaştırsa da giyineceğim kıyafetleri ve makyaj çantamı alıp odadan çıktım ve banyoya ilerledim.
Soğuk su, kendime gelmemi sağlarken dünü anımsadım. Efken Bey, bütün gün uyumuştu. Jetlag olduğu için bu kadar uyumasına şaşırmamıştım, saat farkından oldukça kötü etkilenmiş olduğu barizdi. Nihan Hanım, Rana Hanım'ı arayıp bugün Efken Bey'de kalacağını, bu yüzden erkenden ayrılabileceğimizi söylemişti. Çıkışta da ilk maaşımı almıştım. Hayır, benim için bu kısımlar, günün önemsiz kısımlarıydı. Benim tek umursadığım an Efken Bey'i gördüğüm ve bana gülümsediği andı. "Sen aç mısın?" Sıradan bir cümle neden bu kadar kafamda dönüp duruyordu ki?
Duştan çıkıp kıyafetlerimi giydim ve hafif bir makyaj yaptım. Saçlarımı kurutup son kez aynadaki aksimi süzdüm. Güzel görünüyordum. Acaba Efken Bey de güzel olduğumu düşünmüş müdür? Hayır! Kendime gelmek için bir anda başımı sağa sola salladım. İki kuruş para kazanmak için evlerinde çalışmaya başlamıştım ancak daha işimin ikinci gününden neler düşünüyordum! Hem... Ben sıradan bir kızdım ve abartılacak bir güzelliğim bile yoktu. Öyle adamların etrafında muhteşem güzellikte kadınlar olurdu ve benim o kadınlarla yarışabilmem için öncelikle birkaç tane estetik operasyondan geçmem, daha sonra da sıfır beden olmam gerekirdi.
Banyodan çıktım ve mutfağa ilerledim. Annem uyanmıştı, bakışlarım saate kayınca çıkmak için sadece 5 dakikam kaldığını fark ettim. Annemin masaya koyduğu kahvaltılıklardan bir tane kaşar peyniri aldım ve ağzıma attım. "Ben çıkıyorum anne!" dedim mutfak tezgahında domates doğrayan anneme. Annem sinirle bana döndü. "Ya Özüm, kahvaltı hazırlıyordum. Otur da yiyelim!" Başımı sağa sola salladım.
"Geç kalıyorum, dün Rana Hanım sabah 7:30'da gelmemi söyledi. Ah, Rana Abla diyecektim! Hanım dememem konusunda uyarmıştı," dedim çantamı yerden alırken. "Hadi ben çıkıyorum. Akşama bir şey lazım mı?" dediğimde annem yanıma geldi ve omuzlarımdan tuttu. "Özüm, yatılı olarak çalışmak istemediğine emin misin? Hem evleri çok uzakta hem de maaşı..." Gözlerimi devirerek ben de annemi omuzlarından tuttum.
"Eminim anne! Daha işimin ikinci günü ve bir zorluk yaşamıyorum. Belki ilerde yatılı olarak çalışmaya başlayabilirim ama pek öyle bir şey olacağını sanmıyorum," dedim dış kapıya doğru yürürken. "Bu arada..." dedim bir anda. "Üniversite okumak istiyorum." Annemin gözleri bir anda ışıldadı ve bana sarıldı.
"Güzel kızım, oku tabi! Sana en kısa zamanda test kitapları alalım. İnternetten de ders videoları izlersin..." Annem benden daha çok heyecanlanmıştı. Üniversite kararımı dün akşam, maaşımı gördükten sonra vermiştim. Şu ana kadar kafede çalışmamın bir hiç olduğunu anlamam için zarfın içinde bana gülümseyen pembe ve mavi kağıtları görmem yetmişti. Maaşı oldukça fazlaydı ve Ada'ya Ankara Gezisi için para bile verebilmiştim. Kafedeki maaşımla Ada'nın gezi parasını karşılamaya çalışacak olsaydım büyük ihtimalle şu an bir ay kendimi geçindirmek için ikinci bir iş arayışında olurdum.
"Bu arada, Ada'ya bir telefon alalım," dedim anneme doğru. Annem başını aşağı yukarı salladı. Kapıdan çıkmadan önce anneme sarıldım ve merdivenlerden koşar adım indim. Nihan Hanım, dün iş dağılımını değiştirmişti. Rana Abla, sabahları oğlunu okula bıraktığı için kahvaltıyı hazırlama işi bana düşmüştü. Nihan Hanım, çok sevecen ve nazik biriydi. Buz gibi, duvarları olan bir insan olmasını beklemiştim ancak dün aksi olduğunu ispatlamıştı. Bana yapmam gereken bütün işleri söylemiş ve numarasını vermişti. Bir sıkıntım olduğunda da aramamı tembih etmişti. Hatta "Efken bazen şirketten çok sinirli dönebiliyor, öyle bir durumla karşılaşırsan hemen beni çağır!" demişti. Söylediği şey, istemsiz bir şekilde içimi ısıtırken Nihan Hanım'a kanım kaynamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemheri (ASKIYA ALINDI)
RomanceBen Özüm Gencer. Annesi ve kız kardeşiyle hayata tutunmaya çalışan, üniversiteye hazırlanan sıradan bir genç kızım. Efken Çağlayan ise her yıl ekonomi dergilerinin kapağı olan bir yakışıklı, holdinglerin veliahtı, kadınların hayran olduğu bir iş ad...