18

1.7K 144 87
                                    

''Pekâlâ, bir sorum var.'' Suho bir kaşını havalandırdı. ''Hasta mısın?''

''Hayır.''

''Kendini iyi hissediyor musun?''

''Evet.''

Kai baktığında kısa olan iki kez gözlerini kırpıştırdı ve ellerini oyun kurucunun yüzüne götürdü. Bir eli alnındayken diğeri yanağındaydı. Ellerinden kurtulmak için Jongin'in pek fazla mücadele etmesine gerek kalmamıştı. Kısa bir 'Dostum, ne bok yiyorsun?' sonrası kurtulduğunda Suho'nun kuşkuyla bakmasına neden oldu.

''Sende bir şeyler var. Ateşin de yok ama. Bir şey mi içtin?''

''Hayır. Bak, turp gibiyim, tamam mı? Aklım da başımda.''

''O konuda şüpheliyim. Ve bana kafanın yerinde olduğunu mu söylüyorsun? İçki yok, uyuşturucu madde yok? Peki ya ilaç?''

''Suho, kes şunu.''

Ve nihayet, nihayet, koç asistanı durdu. Kolların göğsünün üzerinde çaprazladı. Yüzündeki onaylamaz somurtma barizdi.

''O zaman bir sorum var. Kafayı mı sıyırdın lan sen?''

''Hayır!'' Cevap Kai'nin de sandığından daha hızlı gelmişti, aynı zamanda kaşlarını çattı ve nefesini dışarıya verdi. ''Sanırım. Bilmiyorum. Belki de sıyırmışımdır ama artık doğru bir şey yapmam gerek.''

''Ve sen de takımdan ayrılmanın doğru bir şey olduğunu düşündün, öyle mi?''

''Öyle olmadığını biliyorum!'' dedi Kai neredeyse sızlanarak, gözlerini kapatıp yüzünü buruşturmamak için kendini tuttu. ''Ama Kyungsoo'ya...herkese sadece sahada gördükleri kişiden ibaret olmadığımı kanıtlamam gerek. Ben...ben futbolu çok seviyorum, tamam, ama insanlar da haklı. Benim...durmam gerekiyor.''

''Bunun her şeyi kanıtlayacağını mı düşünüyorsun?'' Genç olan Suho'nun kaşlarını gittikçe daha da havalandırışını izledi. ''Bu çok aptalca, Kai! Ayrıca bunu yapamazsın! Sen takımın kaptanısın, takımdan öylece ayrılamazsın.''

''Aslında, yapabilirim.'' Uzun olan omuz silkti. ''Kural kitabında var. Sadece istifa mektubumu vermem gerek o kadar.''

''Yani bu çöp parçasını mı?'' Suho kaşlarını çattı ve az önce kaptanın ona vermiş olduğu mektuba baktı. ''Bunu vermeyeceğim. Takımdan ayrılamazsın. Ve bunun neden mantıklı olduğunu düşündüğünü açıklayana kadar bu odadan da ayrılamazsın.''

''Psikologluk yapma bana. Önce doktoranı al da öyle gel.''

''Kim Kai, yemin ederim seni var ya... Bu takım için götün çıkana kadar çalıştın. SM'in yıllardır sahip olduğu en iyi oyun kurucusun! Bu takımı sen kurdun! Herkesin bir olarak çalışmasını sen sağladın! Şimdi de kalkmış sona gelmeden birkaç gün önceden her şeyi bırakmak istediğini söylüyorsun, ha?''

''Anladığını sanmıyorum, Suho. Bunun yüzünden ilişkim risk altında. Benim yüzümden. Ve arkadaşlık ilişkilerim de. Yapa–''

''Yaparsın.'' Suho ona bir bakış fırlattı ve elindeki mektubu sıkıp buruşmuş bir kağıt parçasına çevirdi. ''Yapacaksın.''

''Suho–''

''Kai.'' Büyük olan araya girdi. Bir anlığına sessizlik oluştu. ''On beş dakika sonra antrenmanın var.''

Jongin yanağının iç tarafını ısırdı.

Bunu yapmak için, sonunda kendine karşı koymak için cesaretini toplamak çok zor olmuştu. Şimdi de Suho bunun doğru bir yol olmadığını söylüyordu. Hay siksinler, o zaman doğru olan neydi? Daha ne yapabilirdi?

Love Me RightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin