Epilog

1.4K 111 53
                                    

3 yıl sonra

Kyungsoo herkesin üniversiteden ayrılırken neden her zaman melodramatik olduğunu tam olarak anlamıyordu. Dünyanın sonu falan değildi. Tamam, başlangıçta ayaklarının üzerinde durmak biraz zordu ama bunun dışında her şey iyi görünüyordu.

Mezun olduktan birkaç ay sonra ilk işini almıştı, bu yüzden pek fazla şikâyet edemiyordu. Bir yıl sonra patronu aslında oldukça iyi bir mimar olduğuna karar vermişti, bu yüzden bireysel projeler almaya başlamıştı ve bu onu mest ediyordu. İyi iş çıkarıyordu.

Öte yandan, yalnız değildi. Bunları tek başına yaşamak zorunda kalmamıştı ve belki de her şeyin daha kolay olması bu yüzdendi.

Jongin her zaman yanındaydı, asla yalnız bırakmıyordu. O da mezun olduktan hemen sonra bir işe girmişti. Onun için daha kolaydı, sadece ailesinin şirketinde çalışmaya başlamıştı. Bazen yapmak istediğinin aslında bu iş olmadığına dair mızmızlanıyordu. Kyungsoo ona üniversitede koçluk yapması için gönüllü olmasını önerdiğinde genç olan başvurusunu yapmıştı. Yalnızca takımın bazı antrenmanlarına gitmekle yükümlüydü ve bu işe başladığından beri Kyungsoo onun daha da mutlu olduğunu görmüştü. Sonuçta o Kai'ydi.

Mezuniyetten sonra kendilerine küçük bir apartman bulup tanışmışlardı. Kyungsoo o günleri unutamıyordu çünkü ailesine bundan bahsettiğinde oğullarının neden takımdan bir erkekle aynı eve taşındığı konusunda inanılmaz derecede kafaları karışmıştı ancak Kyungsoo daha sonra onlara Jongin'le sevgili olduğunu açıklamak zorunda kaldığında işler pek de iyi gitmemişti.

Bunun hakkında çok fazla düşünmemeyi seçmişti. O zamanlar babası öfke krizine girip evlatlıktan reddetmekle tehdit etmişti, Kyungsoo ise hayatında ilk kez babasına karşılık vermiş, umurunda olmadığını söylemişti. Uzun bir süre babasıyla kavgalıydı. Hatta her ne kadar Jongin ailesinin ondan daha önemli olduğuna ikna etmeye çalışsa da o yıl Noel için eve gitmeyi reddetmişti. Kyungsoo bunu kabul etmiyordu.

Ve sonunda babası uzlaşmaya varmış (Kyungsoo istememişti ama annesinin yardım ettiğinden kesinlikle emindi) ve ondan özür dilemişti, onunla artık kavga etmediği için memnundu. Ne zaman ziyarete gelseler babasının Jongin'e attığı pis bakışları fark etmekten kendini alamasa da onu hayatının bir parçası olarak kabul ettiği için memnundu.

Diğer yandan Jongin'in ailesi daha kolay kabullenmişti. Aslında biraz fazla kolay kabullenmişlerdi. Kyungsoo onların nasıl bu kadar kibar olabildiğini anlayamıyordu, üç yıl sonra bile. Jongin'in annesinin her zaman öpücükler ve sarılmalarla karşılaması, babasının onunla oturup şakalar yapması, neler yaptığını sorması, bazen kızarmasına yol açan soru ve yorumlarla gelmesi onu hep şaşırtıyordu. Kyungsoo onlarla vakit geçirmeyi seviyordu, çünkü görünüşe göre onu seviyorlardı.

Ona ve Jongin'e gelince, her şey mükemmeldi. İlişkileri gittikçe ilerleme kaydediyordu ve her şey iyiden de öte kutsaldı.

Elbette diğer çiftler gibi ikisinin de iniş ve çıkışları olmuştu. Son üç yılda birçok kez kavga etmişlerdi. Bazıları saçma sapan, bazıları ciddiydi. Oturma odasındaki perdelerin rengi yüzünden kavga edip bir hafta boyunca konuşmadıkları zamanı hatırladı. Jongin gerçekten aptalca bir şey yüzünden sinirlenmesine neden olduğunda ailesinin evine dönüşünü hatırladı. Önemsiz, küçük şeyler için olan kavgalarını hatırladı.

Aynı zamanda daha büyük kavgaları da aklına geldi. İlk bireysel projelerinden birini aldığı zamanı hatırladı. Müşterisiyle ofiste evde olduğunda daha fazla zaman geçiriyordu. Eve çok geç geliyordu ve bu Jongin'i oldukça endişelendirmiş gibiydi. Bu yüzden bir gün onu görmek için işe gelmiş ve geç saatlerde müşterisiyle birlikte ofiste yalnız olduğunu görmüştü – gelecekteki evinin planlamasında yer almak isteyen genç, kibar bir adamla. Jongin o zamanlar bunu anlamamıştı, Kyungsoo'yu kendisini aldatmakla suçlamıştı ve yaptıkları en büyük tartışma olmuştu. Bunun yüzünden çok fazla kavga ettiklerini, o kadar öfkeliydi ki bunun yüzünden Jongin'den ayrıldığını hatırladı.

Love Me RightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin