🎶WE ARE FURY - Don't Know Why (feat. Danyka Nadeau)
🎶OLLIE-STUCK
Bilinmezlik geçmişimi de geleceğimi de siyaha boyamıştı.Sanki içinde bulunduğum geminin dümeni yoktu.Beni sürükleyen bu akıntı kimin tarafından oluşturulmuştu,bilmiyordum.
Hepimiz tedirginlikle birbirimize bakakalmıştık.Ellerim istemeden de olsa Ulaş'ın kolunu tutmuştu.Fakat gözlerim Merve'nin üzerindeydi.Nefesimi tutmuştum sanki nefes alsam yaklanacak gibi hissediyordum.
Adama göz ucuyla baktığımda önüne dönmüştü.''Buraya doğru bakmıyor.''diye fısıldadım.Adamlar çoktan çıkışa doğru ilerlemeye başlamışlardı.Derin bir nefes verdim.''Gittiler'' dedi Ulaş.
Baran'nın o her daim tebessüm eden suratı bile solmuştu.Ulaş'ın kolunu tutmaya devam ettiğimi farkettim ve hemen elimi çektim.Gözlerim onun yüzüne kaydı.O ise bunun farkında değilmişcesine önüne bakmaya devam ediyordu.
''Hemen burdan çıkalım.'' dedi Baran.
''Gencer ve Ezgi'yi biri farketmedi değil mi?diye lafa atıldı Merve.O an çevredeki masalara baktım kimsenin dikkati bize değildi.Köşede oturmuş bir arkadaş grubu muhabbetine devam ediyor masadaki kızların kahkahası kafeyi dolduruyordu.Bir an onların yerinde olmak istedim.
Ulaş masaya para bırakıp ayaklandı.Sandalyenin arkasına astığım ceketimi bana uzatıp,''Hadi'' dedi.''Gencerler?'' dedim soru sorarcasına.''Kafeden ayrıldılar.''dedi ve yürümeye başladı.
Kafeden çıkarken Ezgi'nin arkadaşına baş selamı verip.Kapıdan çıktım.Gözlerim tedirgince sokağı taradı.Sokağa park edilmiş bir kaç araç dışında hiç hareketlilik yoktu.
''Yiğit sen Baran ve Merve ile 2 saat sonra bizim evin bir sokak aşağısındaki parkta olun.Hala bu çevrede olabilirler.Eve uğramayalım .Defne ile ben de geleceğiz.'' deyip elini ceketinin cebine sokup telefonu çıkardı.
Yiğit sadece kafasını salladı. Üçü sokağın sağ tarafına doğru yürümeye başladılar.Ulaş elindeki telefonu çoktan kulağına götürmüştü ben ise donup kalmış gibiydim sorgulayamıyordum.Fakat Ulaş'ın kararlarının yanında durmak korkutmuyordu.
Asıl korkmam gereken güven hissini,tanımadığım bir adamda bulamamdı oysa insan kendi kendine yetmiyor muydu?
''Nerdesiniz?...''tamam mesaj attığım yerde olun 2 saat sonra ''... oyalanın işte'' Gencer'i aramıştı galiba onu dinlemeye devam ederken omzuma hafifçe dokunup yürümem gerektiğini belirtti. Yiğitlerin gittiği tam tersi yöne doğru gidiyoruduk.
Hızlıca yürümeye devam ederken ''Bizi buldular mı yani? Ne yapacağız?'' Ulaş uzun bir soluk verdikten sonra ''Onun dediği gibi kaçacağız.''
Nefesim soluk boruma takılmıştı.Kaçmak?Nereye?Kimden?Ben zaten köksüz bir insandım.Bağlı olduğum insanlar evim yoktu.Sokak hayvanlarına aittim ben masmavi gökyüzüne zihnimin sesini duyduğum sürece asla yalnız değildim.Fakat şimdi canım, canlarımız tehlikedeydi.İlk defa kendim için değil benimle olan 6 kişiyi düşündüm.Galiba artık ben değil, bizdik.
Ulaşın adımları yavaşlamıştı ama gözleri etrafı taramaktan vazgeçmiyordu.Durulmak istiyordum.İşlerin bir gün buralara geleceğini tahmin etmemiştim.Bu korkunçtu.
''Bizi bulduklarında ne olacak?''sesim düşündüğümden güçlü çıkmıştı.''Aklımda izlediğim bilim kurgu filmleri dolaşıp duruyor, deneylerine kurban mı gideceğiz?''
''Yakalanırsak yüksek ihtimal,fakat yakalanmayacağız.''kendinden fazla emin konuşuyordu.Bu endişemi azaltsa da geçirmeye yetmiyordu.Plana ihtiyacımız vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇ
FantasyÖzel güçlere sahip 7 gencin hayatları aniden kesişirse neler olur? Peki bu gençleri birleştiren, gizli mektubu gönderen kişi, gençleri rahat bırakacak mı? Mektubu gönderen kişinin amacı ne?Bu insanlar, güçlere nasıl sahip oldular?Sırlar ve düşmanlar...