Berkay'ın ağzından; (Alarm çalar)Off hiç kalkıcak halim kalmadı Ediz sayesinde.Tam tembellikle yatakta tekrar uyumayı planlarken, aklıma gelen şeyle hemen kalktım.Bu arada artık burda kalıyorum.Kaç gündür eşyalarımı almak için sürekli evime gitmem gerekiyordu.Bugün eşyalarımı alıcam ve sürekli gitmek zorunda kalmiycam.Bunları düşünürken dün giydiğim kıyafetlerimi hemen üzerime geçiriyordum.Acele etmeliydim.Umarım Rüya uyanmamıştır.Çünki onun fondötenine ihtiyacım var.Eğer uyandıysa ve yüzümdeki morlukları görürse nasıl cevap vereceğimi bilmiyordum.Hemen odamdan çıkıp Rüya'nın odasının kapısının önüne geldim.Uyanıp uyanmadığını anlamak için kulağımı kağıya dayadım.Ses duymayınca kapıyı elimden geldiğince yavaş açmaya çalıştım.Kapının çıkardığı sese sinir olmuş bir şekilde ve Rüya'nın uyanıcağı korkusuyla yüzüm değişik bir şekil aldı.Parmak uçlarımda yürürken aynı zamanda deli gibi etrafa bakınıyordum , nerde bu kızın makyaj malzemeleri , zaten çok abartılı makyaj yapmıyo ki nerdeye koyuyo bilmiyorum.Gözüme takılan çantayı açarak karıştırdım ve fondöteni buldum.Aynı zamanda sürekli Rüya'ya bakıyordum.Hemen odama gittim.Daha önce hiç fondöten kullanmamıştım tabiki ve kendimi çok garip hissediyordum.Ben bu hallere düşücek adam mıydım yaa.Herneyse şimdide Rüya uyanmadan bunu hemen yerine koymalıydım.İyiki Rüya çok çabuk uyanan bir kız değildi , yoksa işim daha zor olurdu.Bu sefer kapı sorunu yoktu çünki kapıyı açık bırakmıştım.Hemen yerine koydum.Tam çıkıyordum ki Rüya'nın sesiyle irkildim ve olduğum yerde kaldım.Geriye doğru döndüm ve Rüya'ya gülümsemeye çalıştım.Uykulu bir halde esniyordu."Aaa Rüyacım uyandın mıı? Bende seni uyandırmaya gelmiştim."dedim umarım Rüya farketmemiştir diye içimden dua ederken."E nedere gidiyodun?"dedi.Durumu toparlamaya çalışarak , gülümseyerek yanına gitiim ve; "Hadi Rüya , sabah sabah çok soru soruyosun -ama sadece bir soru sordu , ne diyorum ya-kalk geç kalıcaksın " diyerek kolundan çekiştirmeye başladım."Tamam Berkay , ya çok garip davranıyosun , kalkıyorum işte."dedi.Bende kalkıp aşağı indim.Mutfağa girip tıkınmaya başladım.
Rüya'nın ağzından; Dolabımın karşısına geçip herzamanki gibi siyah bir pantolon siyah bir tişört ve dışına kırmızı kareli gömleğimi giydim.Herzamanki günlük sade makyajımı yapıp , saçlarımı da taradım.Okul çantamı alıp aşağı indim.Berkay'ı mutfakta tıkınırken buldum."Hey kahvaltı hazırlıycaz."dedim yanına giderken."Bugün hiç kahvaltıyla falan uğraşmak istemiyorum Rüya."dedi ağzına bir zeytin atmadan önce."Aslında ben de öyle hiç uğraşmayalım zaten aç bile değilim.Hadi gidelim."dedim kapıya doğru ilerlerken.Siyah deri botlarımı giydim.Ve kapının önünde Berkay'ı bekledim.Berkay da geldi ve kendi yedek anahtarıyla kapıyı kilitlemeye başladı , o sırada bende arabaya doğru yürümeye başladım.Arabanın önüne gelince Berkay da arabaya yaklaştı ve yanımdan geçerken kilidi açtı.Vee işte arabaya bindik ve okula gidiyoruz.Ne heyecanlı bir gün değil mi?Heyecan demişken aklıma dün geldi. Berkay'a baktım.Yüzünü dikkatle inceliyordum çünki hiç yara yada morarıklık yoktu demekki ben gittikten sonra hiç kavga etmemişler.Umarım benim oraya geldiğimden haberi yoktur.Bunları düşünerek hala Berkay'a bakarken kafasını çevirdi ve;"noldu Rüya? neden yarım saattir düşünceli düşünceli bana bakıyorsun bişeymi diyiceksin?" dedi."Yoo , hiç , sadece bakıyorum."Ne diyeceğimi bilmiyordum ve ağzımdan bu laflar çıktı.O sırada okulun kapısıın önüne geldik.Tam o sırada aklıma bugün Ceren'in okula benimle geleceğini söylediği aklıma geldi.Nasıl unuturum."Berkay , bugun Ceren de benimle okula gelicekti.Dün söyledi.Ben de şimdi hatırladım."dedim sitem eder gibi."Eee? Ne yapmamı bekliyorsun?" dedi öküz."Hiç , sadece senin sayende unuttuğumu söylemek istedim" " Nedenmiş o?" " Of Berkay , uzatma , şimdi hiç seninle tartışıcak zaman değil , ben okula giriyorum." diyerek arkamı dönüp yürümeye başladım.Berkay arkamdan;"Görüşürüz" diye bağırdı.Sadece arkamı dönüp el salladım.Ve yürümeye devam ettim.Bir kaç dakika geç kaldığımı farkettim.Sınıfın önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve tam kapıyı açıcakken , aynı sınıfta olduğumuzu düşündüğüm bir kız kolumu tuttu."Tek değilsin , korkma o çatlak matematik hocasının dersi değil." dedi ve sıcak bir gülümsemeyle kapıyı açtı benden önce girdi , ben de arkasından girdim.Girer girmez Ediz'in arkadaşlarından olan Ulaş'ın garip bakışları dikkatimi çekti.Umursamadan yerime oturdum.Ediz de dersi dinliyordu.Ben neden ona bakıyorum ki.Bunları düşünürken yerime oturdum.Derse girmeye böyle ilk okul çocukları gibi korkmamın sebebi okuldaki ilk zamanlarım olmasıydı ve hocaları da pek tanımıyordum.Hayret, hoca geç gelmeme birşey demedi.Neyse . dersi dinlemeliyim. Ders bitince telefonumu çıkarıp müzik dinlemeye yelteniyordum ki birden Azra yanıma geldi."Naber?" dedi."İyi, ne bu yüzünün hali ? noldu?" "Iıı..şey , Rüya , sana brşey söylemem lazım ama sakin ani bir tepki verme." dedi."Tamam.Noldu ?" "Okuldaki herkez senin lezbiyen olduğunu düşünüyor." dedi.Farkında olmadan gözlerim büyüdü."Neee!!" diye bağırabildim.Azra eliyle ağzımı kapadı."Bağırma.Bu saçma dedikoduyu kimin yaydığını bilmiyorum.Ama bulmalıyız."dedi.Çok şaşkındım , daha önce hiç böyle saçma bir iftiraya uğramamıştım.Gözlerim doldu.O sırada sınıfın kapısında Ceren'i gördüm.Göz yaşlarımı silerek hızlıca yanına gittim.Giderken Azra'ya tekrar geliceğimi söyledim.Hemen Ceren'in boynuna atladım.Onu çok özledim.Daha önce hiç bu kadar uzun zaman ayrı kalmamıştık.Derin bir nefes aldım , o sırada o tatlı kokusunu hissettim.Geri çekildim.Sadece birbirimize garip garip bakıyorduk.Birden; "Hadi gel bahçeye çıkıp konuşalım." diyerek kolundan çekiştirdim.Bahçeye inip köşede bir yerde banka oturduğumuzda konuşmaya başladı."Burayı zor buldum.Neden haber vermedin giderken."diye sordu."Kusura bakma , Berkay sayesinde herşeyi unuttum. Sabah biraz aceleyle çıktık da.Eee nasılsın?" "İyiyim . Sen?" "Bende iyiyim." "Okulun çok güzelmiş.Çok havalı kişiler var Rüya." "Ya tabi , bide bana sor" diyerek başımı eğdim.Aklıma gelenlerle yine moralim bozuldu ."Noldu kii?" "Şu anda hiç birşey sorma , akşam herşeyi anlatırım.Hadi gel sınıfa çıkalım , zaten zil çaldı." dedim ve kalkıp yukarı çıktık.Hoca sınıfa girdiğinde şöyle bir sınıfı süzdü.Ve gözü Ceren ile bana takıldı.Yanımıza yaklaşıp;"Yeni öğrencimisin?" diye sordu.Ben cevapladım."Hayır , o bugün misafir hocam , adı Ceren."dedim bir cümlede konuyu kapatmaya çalışırken.Hoca birşey demeden yanımızdan uzaklaştı.Derste sürekli hoca bizi uyarmak zorunda kalıyordu çünki sürekli Ceren ile konuşuyorduk.O kadar konuşucak şey vardı ki , bekleyemiyorduk.Ders boyunca Ceren anlattı , ben dinledim.Bi ara Ceren'in gözü Ulaş'a takıldı ve bana dediki;"Ceren , şurdaki çocuk sürekli sana bakıp duruyo ben korkmaya başladım." "Yoo sana öyle geliyodur." dedim geçiştirmeye çalışarak ama aslında nedenini merak etmiyo değildim. Okul bitene kadar böyle devam etti.Şu anda Ceren ile birlikte ,Ceren'in arabasıyla benim evime gidiyoruz.-Benim evim demek garip geliyo-Ceren; "İlerden sağa mı dönücem rüya?" "Evet.Sağdaki beşinci ev , beyaz olan." Ceren yola odaklanmıştı.Ben de önemli olmadığı sürece arabada konuşmayı sevmezdim.O yüzden eve gidene kadar konuşmadık.Nasıl olsa bütün gün konuşucaz."İşte geldiik."dedim evime gururla bakarken.Ceren ise ; "Burasımıymış."dedikten sonra arabayı yavaşça evin önüne parketti.Aynı anda arabadan indik.Eve doğru ilerlerken çantamda anahtarı arıyordum.Evin önüne gelip anahtarı kapının deliğine soktum, Ceren de yanıma geldi . Kapıyı açtıktan sonra Ceren meraklı gözlerle evi inceliyordu. "Hadi gel odama çıkalım." diyerek Ceren'in kolundan tutup yukarı çıkardım. " Odan süpeer!" diyerek kendini yatağıma attı.Bende aynı şekilde Ceren'in yanına uzandım.Ceren; "Eee , anlat bakalım." dedi heyecanla oturur pozisyona gelerek.Bende karşısına oturdum. "Neyi anlatiyim ki?" "Herşeyi Rüya , buraya geldikten sonra değişen herşeyi anlat." "Pek bişey değişmedi , keşke değişse.Sadece değişen şey; evim , Bu okula gelmem ve sıkıcı arkadaşlar ,daha doğrusu arkadaş.Yani hiç arkadaşım yok sadece bir tane var onunla da dün tanıştım." dedim bir çırpıda herşeyi özetleyerek. " E peki sabah anlatırım dediğin şey? " "Iıı... şöyle ki, biliyosun Berkay artık burda kalıyo.Dün telefonla konuşurken istemeden kulak misafiri oldum.Sinirli sinirli konuşarak telefonunu bırakıp hızlıca gitti.Daha sonra telefonuna mesaj geldi , bende peşinden gittim.Korkunç bir yerdi.Gördüklerim karşısında şaşırdım.Çünki Berkay oraya biriyle tartışmak için gitmiş.O biride bugün benim yan tarafımda oturan çocuk oluyor.O çocukla daha öncede bir sorun olmuştu aramızda , değişik biri.Aslında ondan biraz korkuyorum.Herneyse onlara görünmeden geri geldim ve uyuyakalmışım.Bu sabah da Berkay evdeydi.Bu arada okuldaki herkez benim lezbiyen olduğumu düşünüyomuş.Bu saçma dedikoduyu kimin yaydığını bilmiyorum.Bu kadar işte ayrıntıya girmeye gerek yok , olanlar bunlar." diyerek sözümü bitirdiğmde Ceren'in şaşkınlıktan garip bir şekil almış yüzünü yeni farkettim.Ve kendimi tutamayp gülmeye başladım. "Ya gülmesene kızım , önemli şeyler bunlar bence.Acaba Berkay'ın o çocukla derdine?" dedi ciddi ciddi." Ne biliyim Ceren , hem bence o kadar da önemli değil , sadece o çocuktan uzak durmaya çalışıcam o kadar." "Bence o kadar da uzak durma , çok taşdı yaa. Ben bi tanışsam mı onunla acaba." dedi sırıtarak."Of Ceren , ne saçmalıyosun." "Ne o , bir mahsuru mu var yoksa prenses." dedi gıcıklık yaparak. "Tabiki hayır.Öyle birşey aklımın ucundan bile gelmedi hem ayrıca ben ondan nefret ediyorum.Sadece ondan değil bana o gözle bakan bütün erkeklerden." "Senin sorunun ne biliyomusun Rüya?" dedi birden ciddileşerek. "Neymiş?" "Sen kesinlikle aşktan korkuyosun.Başka bir açıklaması yok." dedi bilmiş bir şekilde. "Profosör Ceren konuştu." "Hem de kabullenemiyosun." "Off , daraldım. Acaba Berkay nerde kaldı." diyerek konuyu dağıtmaya çalışıp yataktan kalkıp telefonumu elime aldım.Berkay'ı aradım.Telefonumu kulağıma götürüp beklemeye başladım.O sırada Ceren kitaplarımı inceliyordu.Cevap yok.Tekrar aradım. "Alo ?" "Berkay nerdesin?" dedim rahatlıkla derin bir nefes aldıktan sonra. "Evimdeyim Rüya , noldu?" "Bişey mi olması gerekiyo , sadece arkadaşımı merak ettim." "Ben eşyalarımı alıp geliyorum." "Tamam." diyerek telefonu kapattım.Daha sonra tekrar açarak saate baktım.6 olmuştu.Ceren' e dönerek; "Eee ne yapalım?" "Bilmem ki ben çok sıkıldım." "Ben de , bak işte ben hergün böyle sıkılıyorum." *************