Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taehyung Seokjin'in tekerlekli sandalyesini sahile karşı olan alana çekti. Yorgunluktan ölecekti ve hemen sevgilisinin sandalyesinin yanına uzandı. Kahkaha atarak gülüyordu şimdi. Öyle güzel eğlenmiştiler ki... "O kadar çok oyuncağa bindik ki yorgunluktan öleceğim Jin. Bu cidden inanılmazdı!" Seokjin o güzel gülüşünün tüm yüzüne yayıldığını gördüğünde içi erircesine baktı yüzüne. "Üzgünüm çoğuna tek binmek zorunda kaldın."
Onunla deli gibi mutluydu ama içi hala eziliyordu. Gezip eğlenen çiftleri gördükçe daha çok umutsuzlanıyordu. Eskisi gibi Taehyung'u kucağına alıp etrafında çevirebilir, koşabilir ve onunla saatlerce yürüyebilirdi. Taehyung yüzündeki gülüşü sildi ve oturur pozisyona geldi. "Neden böyle yapıyorsun?" Sesi titremeye ve alt dudağı seğirmeye başlamıştı. Çok üzülüyordu bu haline. Kendi suçu olduğunu biliyordu. Eline uzanıp tuttu.
"Beni neden darma duman ediyorsun?" Gözlerinden yaşlar akmaya çoktan başlamıştı. Seokjin kendine bir kez daha lanet etti. Onu sürekli ağlatıyordu. Şu an evde olup onu deli gibi öpmek ve sarılmak istiyordu. "Eve gidelim mi?" Taehyung yutkundu ve gözyaşlarını sildi. Umursamamasına kırılsada ses etmedi. Zamanında ağlıyor diye onunla ağlayan adam şimdi sadece susuyordu. Bir şey demedi. Sandalyeyi hızlıca ittirdi.
Bir an önce eve gitmeli ve yorganın altına girip ağlamak istiyordu. Ne kadar hızlı sürdüyse çoktan gelmişlerdi. Taehyung Seokjin'i yatağa yatıracağı sırada Seokjin bileğinden tuttu. "Duş almayacak mıyız?" Taehyung ona kırgındı. "Almak istiyorsan ayarlayayım suyu?" Seokjin bileğinden tutup kucağına çekti. Ayaklarını tutunduğu yerin altından geçirdi. İyice kucağına yerleştirdi sevgilisini.
"Seni çok seviyorum. Gözünden düşen her damla kendimden nefret etmeme sebep oluyor. Orda sana yaklaşamadım çünkü elimi yüzüne sürsem, daha fazlasını isteyecektim. Biliyorsun sana asla doyamıyorum." Yaklaşıp boynuna öpücük bıraktı. "Beni bu halimle kabul ettin sen, seni ağlatmam büyük hayvanlık özür dilerim sevgilim. Bir daha asla seni üzmeyeceğim." Bu sefer dudaklarına çıkıp derin bir öpücük bıraktı. "Bir şey söylemeyecek misin?"
Taehyung ellerini yumuşak yanağına çıkardı ve sevdi özlemle. Burnuna bir öpücük bıraktı. "Seni öyle çok seviyorum ki her halin kabulüm. Sen benim tek ailemsin. Seninle büyüdüm, seninle öğrendim, seninle sevip, seninle aşık oldum. Öyle güzel hissettirdin ki, sen sanıyorsun ki ben bilmiyorum. Ama sırf bana hediye alabilmek için devletin haftalık verdiği harçlıkları kullanmayıp, bana hediye aldığını ve aç kaldığını biliyorum."
Seokjin şaşırmadı. Bildiğini anlamıştı. Yaklaşıp çenesine öpücük bıraktı. "Sen bunu bildiğinden benimle hep yemeğini paylaşırdın. Eğer yemezsem bu gece seninle uyuyamayacağımı söyler beni zor durumda bırakırdın. Çünkü bilirdin kokun ve sıcaklığın olmadan rahat bir uyku çekemezdim." Taehyung Seokjin'in yüzünü elleri arasına aldı ve kirpikleri dahil çenesine kadar yüzünün her yerini öptü. "Seni çok seviyorum çok."
Boynuna doğru indi ve orayı da emip bıraktı. "Daha fazla devam edersem farklı şeyler olacak gibi." Seokjin bu sefer sustu. Yine belinin altının hissiz olduğunu söylemek istememiş, gülen yüzünü soldurmamıştı. Yavaşça üstünden kalktı Taehyung ve sevgilisinin arabasını banyoya doğru sürmüştü. Küveti dolması için bırakmış ve sevgilisinin en sevdiği kokuyu suya dökmüştü. Vanilya kokusu tüm banyoyu sarmıştı. Önce Seokjin'in tüm kıyafetlerini çıkardı.
Ardından kendi de yavaş yavaş soyundu. Seokjin'e yaklaştı ve onu yavaşça küvete koydu ardından kucağına yerleşti. "Bakma öyle kucağını seviyorum. Kış ayın için sıcak ve güvenli." Seokjin yetimhane zamanları ona hep böyle bir masal anlatır ve uyuturdu. Ona kış ayısı ismini takmıştı. Taehyung eline biraz şampuan alıp sevgilisinin yumuşak saçlarını yıkadı. "Genelde beni sen yıkardın, şimdi ben seni yıkıyorum. Bu çok güzelmiş geç farketmem beni üzdü."
Dudaklarını büzüp kaşlarını çattı. Seokjin bu haline dayanamıyordu. Ellerini sırtına bastırıp birden dudaklarına asıldı. Taehyung yavaşça saçlarında olan ellerini omzuna düşürdü ve okşamaya başladı. Seokjin ince dudakları dudakları arasında sömürüyor bu da Taehyung'un daha çok inlemesine sebep oluyordu. Ardından Seokjin ellerini kalçasına atıp ıslak ve dolgun kalçaları okşamaya başladı. Taehyung dudaklarından ayrıldı ve hemen boynuna geçti.
Ardından küvetin tıpasını açıp suyun gitmesine izin verdi. Boynuna belli morluklar bırakıp göğüs ucunu dudakları arasına aldı. Haz alan Seokjin seslice inledi. Şu an yetersiz hissediyordu. Normalde erkekliğinin şimdiye patlayacak kadar sertleşmiş olması gerekirken hala aynı halde yumuşaktı. Dursun istemiyordu ama onu tatmin edemezdi. Yetersiz olduğunu biliyordu ama yüzünden anlamak istemiyordu. Ellerini sevgilisinin omuzlarına koyup durdurdu.
Taehyung yüzüne anlamazca baktı. "Dursak iyi olur. Zaten pek bir şey olmayacak." Taehyung artık sinirden patlayacaktı. Gözlerini titrekçe kapattı. Bunu yaptığı için deli gibi utanacak olsada şu an onun herhangi bir parçasını istiyordu. Parmaklarını tuttu ve ağzına aldı. Gözlerinin içine bakarak emdikten sonra dudaklarına yaklaştı. "Penisinden ziyade parmaklarının içimde kayışını bile seviyorum. Şimdi... Onları bana hediye et." Seokjin yutkundu.
Bunu hayal edememişti. Sevgilisi, onun hayalinin ötesinde bir varlıktı. Yaklaşıp göğüs ucunu dişleri arasına alıp, emmeye başladı. Taehyung'un vücudu bu haraket ile titredi. Tam onsuz iki ay geçirmişti. Kendine bir kere dahi dokunmamıştı. Onun olmadığı hiçbir şey zevk vermiyordu. Seokjin ise ellerini kalçasının arasına yavaşça sızdırdı. Sıcak deliğine parmaklarını bastırdı. "Soğuk suda olmana rağmen sıcacıksın."
Taehyung kıkırdarken aniden deliğinde hissettiği doluluk ile inledi. Seokjin boynuna bir sürü öpücük kondururken dünkü gibi parmakları üzerinde zıplamasını istedi. Taehyung hızla parmakları üzerinde zıplarken daha da sert inip kalktı. Nerdeyse kolunu bile alacaktı şu an ki zevk halinde. Seokjin Taehyung'un deliğinin sızdırğını hissettiğinde gülümsedi.
Ona zevk vermek moralini yerine getirmişti. Artık yetersiz hissetmiyordu. "J-jin parmaklarınla bile içimde penisin varmış gibi hissediyorum. Lanet olsun harika!" Bu sefer kıkırdayan Seokjin olmuştu. Taehyung'un kızarmış penisini elleri arasına alıp rahatlattı ve yorgun olan Taehyung'u göğsüne çekip saçlarına öpücük bıraktı.
"Yatağımıza gidelim ve sana Kış ayısı ile Mavi papağanın hikayesini anlatayım."
-
Mavi papağan:Sıcak ülkede yaşayan bir tür. Papağanların hepsi sıcak ülkelerde yaşar. Kış ayısı ise bozkırlardadır. İkisinin birleşimi imkansız gibi bir şey. Mavi papağan ise Tae'nin babaannesi oluyor. Öyle duyumlar almıştım. WinterBear şarkısı da babaannesine ithaftı.