4: "Bir umut."

798 155 77
                                        

Yazar's POV

Bacaklarımda hissettiği ellerle yan tarafına döndü. Ona güzel gülüşüyle bakan sevgilisine derince baktı. Öyle güzeldi ki ellerini yüzüne çıkartıp sevdi. Hemen mayışmış memnun olduğuna dair sesler çıkarmıştı. "Imm Seokjin, uykum geldi benim." Seokjin'in dolgun dudakları yukarıya kıvrıldı. Ellerini yumuşak saçlardan çekip, Taehyung'u belinden tutup kucağına aldı.

Taehyung hemen boynuna gömdü kafasını. Derince soludu mis kokulu sevgilisini. Seokjin'in elleri Taehyung'un belinde, yavaş adımlarla yukarı ilerledi. Odaya girer girmez yumuşak yatağa bıraktı küçük sevgilisini. Kapalı gözlerine yumuşak dudaklarını bastırdı. Mavi saçlarını sevdi uzunca. Gözlerini aralayan Taehyung ile gülümsedi. Yaklaşıp dudaklarının biraz gerisinde durdu.

"Uyandırdım mı? Üzgünüm çok güzeldin Taehyung dayanamadım." Sevgilisi kare gülüşünü sunup, biraz ilerisindeki kırmızı dudaklara, ince dudaklarını bastırdı. Seokjin bunu bekliyormuş gibi yavaşça alt dudağı dudağının arasına alıp öptü. Özlemle, naifçe öptüler birbirlerini. Nerden bilebilirdi ki bir daha her saniye yanında olsa bile, hasret kaldığı bedeni göremeyeceğini.

Seokjin güzel seviyordu Taehyung'u. Gözleri o farketmesede üstündeydi hep. Lisede de, üniversitede de her an onunlaydı. Taehyung'u ilk yetimhanede bahçeden içeri girerken görmüştü. Girerken yanındaki arkadaşıyla gülerek konuşuyordu. İşte ilk gülüşüne aşık olmuştu. Daha sonra gözlerine, saçlarına, uzun kemikli ellerine zamanla da vücudunun her zerresine. Kim Taehyung, Kim Seokjin için cennetteki yasak elmaydı uzun bir süre.

Onunla göz göze her gelişinde ikisi de farkında olmadan o elmadan ısırık alıyorlardı. Yürüdüğü yolları ezbere bilirdi. Baktığı yerleri hafızasına kaydederdi. Taehyung'a dair her şeye zaafı vardı. Dudaklarını dudaklarından ayırdı. Ellerini ince bele sarıp boynuna çekti, mavi kafalı sevdiğini. "Beni her öptüğünde nefesim kesiliyor Seokjin." Boynuna öpücük bıraktı. Seokjin yumuşak saçları sevdi. "Seni her öptüğümde nefessiz kaldım Taehyung."

Alnına öpücük bıraktı Taehyung'un.

"Hadi bebeğim uyuyalım seni seviyorum."

Taehyung sessizce mırıldandı.

"Seni seviyorum, sevgilim."

**

Taehyung uzunca izledi sevgilisini. Aylar geçmiş ama asla ufak bir kıpırtı bile vermemişti. İzin verilen dakikaların bitmesine az kalmıştı. Yavaşça kalktı çöktüğü yerden. Soğuk fayanslar artık umrunda değildi. Yüzü çökmüş, dudakları çatlamış, gözaltları morarmıştı.

Yaşayanlar arasında en güzel yaşayamayandı.

Titreyen elleri ile yoğun bakımda yatan sevgilisinin saçlarını sevdi. Saçları bile soğuktu, gözyaşları sevgilisinin beyaz yüzüne aktı. Hıçkırarak ağlıyordu şimdi. Seokjin'in doğum gününde ona aldığı mor kapşonlunun kollarını ellerine kadar çekip, yavaşça sildi sevgilisinin yüzüne düşen yaşları.

Eğilip öptü dudaklarından, saçlarından, gözlerinden, burnundan... En çokta en sevdiği yer olan, diğer yanağa göre daha dolgun olan yanağa, burnunu koyup derince çekti kokusunu içine. Doyasıya öptü sevgilisini. Yüzünden çok az bir şekilde uzaklaştı. Bilmese bile Seokjin duyuyor ve hissediyordu. Tepki vermek istiyor ama verememenin çaresizliğini yaşıyordu.

Koma cehennem ateşlerinden kaynıyor, cennet yağmurları kadar serin hissetiriyordu.

"Bana bakan gözlerini özledim. Ellerimi tutan ellerini özledim. Her anımı kameraya alan seni özledim. Beni özel kılan her şeyini özledim Seokjin." Derin bir nefes aldı, boğazını yakan nefesi yuttu ve odadan çıkmadan önce mırıldandı.

Sevgili sevgilim;

"Ben yaşayan seni özledim."

Aware ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin