Afitâb Ne Demek?

2.6K 91 12
                                    

*Nefes'ten*

Gülümsedim. O da bana gülümsedi ve yanağımdan makas alıp, göz kırptı. "Biz de mi gelsek acaba sizinle?" Diye sordu Mercan. Nazar'a bakıp "He ablacım? Ne dersin gidelim mi?" Diye sordu. Nazar cevap vermedi. Ben de hemen "Ama Mercan'cım bu bir aile tatili olucak." Dedim. Sadece bu lafım yetmişti bile ona.

Sikici bakışlarımı yollarken, bir yandan da kahvaltımı etmeye devam ediyordum. Kahvaltımızı ettikten sonra, herkes bahçeye çıkmıştı. Asiye abla ile ben de masayı toplayıp, onların yanına çıktık.

Bir yarım saat falan oturduktan sonra, "Tahir. Kalkalım mı artık? Eve gitmem lazım. İşlerimiz var da." Dedim. Olumlu anlamda kafasını salladı ve ayağa kalktık. Bizimle beraber Asiye abla, Mustafa abi, yangazlar ve sonradan dahil olan Nazar ile Mercan da geldi.

Asiye abla ile Mustafa abi kendi arabalarına, ben ile Tahir bizim arabamıza, Nazar, Mercan, Murat ve Fatih de bir arabaya binerek, eve doğru yol aldık.

Eve geldiğimiz de Tahir ile odamıza çıkıp üstümüzü değiştirdik. Ben lavaboda spor şeyler giyereken, Tahir ile aynı kıyafetleri giydiğimizi fark ettik.

Ufak bir kahkaha atarak aşağıya indik. Herkes oturmuş, ayrı kafalar da takılıyolardı. Asiye abla ile Mustafa abi koltukta cilveleşiyor, Murat ile Nazar birbirine bakışıp gülümsüyor, Fatih internetten top resimlerine ağzının suyunu akıta akıta bakıyor, Mercan ise saçının bir kısmını, işaret paramğına dolamış Tahir'e bakıyordu.

Tahir'e fark ettirmeden önüne geçtim, ve Mercan'a son derece sikici bakışlar atıyordum. Mercan beni fark edince göz devirdi ve önüne döndü. Biz de koltuğa oturduktan sonra, ben laptopu alıp, Asiye abla ile Mustafa abinin yanına geçtim. Tahir'i de yanıma otutturup, yangazları başımıza topladım.

Nazar da, meraktan bizim yanımıza gelince Mercan da gelip Tahir'in yanına doğru yürüdü. Koltuğun arkasında duran Murat'ı yakasından çektiğim gibi takla attırıp, Tahir'in yanına oturttum. Mercan da mal gibi ortada kalmıştı. Herkes bana bakarken Asiye abla ile yangazlar "Uuuu." Demeye başladılar. Ben ise zafer sırıtışı saçıyordum ortaya.

Laptoptan otel bakmaya başlayınca Tahir'e dönüp, "Bak Tahir. Bu otel nasıl?" Diye sordum. Tahir gülümseyip, yanağımdan makas adlı ve "Çok güzelmiş." Dedi. Ben de gülümsedim ve Asiye abla ile yangazlara da sordum. Onlar da onay verince "Tamam o zaman. Ben 2 kişilik, 3 tane oda ayırttırıyorum." Dedim. Odaları da ayırttıktan sonra, laptopu kapatmadan önce, ekrandan Mercan'a baktım. Gözleri dolmuş, dudakları büzülmüştü. Ahh canım yaa. Kıyamam. Göz devirip laptopu kapattım. Uçak biletlerini de ayırtınca 6 gün sonra saat 6'da uçağa binecektik.

Akşama geliyordu. Hatta gelmişti bile. Saat 7 olmuş, hava kararmıştı. Film izlemeye karar verdik. Asiye abla ile mutfağa geçtik. Yangazları da çağırdım yanıma. "Efendim yenge." Dedi Fatih.

İkisine de bakarak "Bakın şimdi." Dedim Fatih'in omzuma elimi koyarak. "Fatih! Yengem sen merkete gidip bir şeyler alıyorsun. Mısır al, kola, cipsi, çekirdek, çikolata, kek, ne sitersen al yengem. Murat sen de içeri geçip, abini koltuğun başlığından tarafa otutturuyorsun, kendin de onun yanına oturuyorsun. Ben gelince de kalkıyorsun. Anladın mı yengem?" Diye sorup, ikisine de göz kırptım. İkisi de "Anladık yengem. "Diyip güldüler ve göz kırpıp, yanağımdan makas aldılar.

Ben zafer eşliğinde sırıtırken, Asiye abla kulağıma eğilerek, "Tam bana alyık elti!" Dedi. İkimiz de kıkırdayıp, içeri geçtik. Murat dediğim gibi, Tahir'i koltuğun kenarına oturtmuş, kendi de yanına oturmuşu. Hem de ikili kolutğa oturtmuş. İçimden "Aslanım bee." Diyip içeri geçtim. Murat benim geldiğimi görünce kalktı. Ben de onun kalktığı yere oturdum. Murat kalkınca, anında Mercan ayaklandı ve Tahir'in yanına oturmak için buraya doğru geldi. Benim oturduğumu görünce, dudaklarını büzdü ve geri yerine oturup, kollarını göğsünde birleştirdi. Korku filmi izlemeye karar verdik. Dvd'yi çıkarıp masanın üstüne koyduk ve beklemeye başladık.

Afitâb 🌸🕊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin