Yuna sonunda yoğun geçecek bir haftaya başlamıştı. Ardı arkasına ameliyatlara giriyor aynı zamanda hastanede kalan hastalarını da tek tek dolaşıp durumlarına bakıyordu. Bu yüzden gün içinde kendisine ayıracak zamanı pek olmuyordu. Olduğunda da telefonunu alıp Jimin'den mesaj var mı diye kontrol ediyordu. Bugünde o boş vakitlerinden birinde telefonunu alıp sosyal medya hesabına girip mesajlara bakmıştı. Jimin'den mesaj vardı. Açıp hemen okumuştu.
@parkjimin: Doktor olduğunu biliyorum. Seni yakında bulacağım!
Mesaj sabah saatlerinde gönderilmişti. Yuna ise öğle yemeğini yerken mesajı görmüştü. Biraz telefonuna bakı. Daha sonra bir cevap yazdı.
@carpadiem: Beni bırak Jimin. Sen asıl yapman gerekeni yap.
Biraz beklemişti ama mesajı görmemişti daha. Bir sonraki ameliyatına hazırlanmak için telefonunu kapatıp işine koyulmuştu.
Zor geçen bir ameliyat sonrası kendini zorlukla odasına atmıştı. Bacakları uzun süre ayakta durmaktan güçsüz kalmış ve artık titremeye başlamıştı. Sandalyesine oturup arkasına yaslanmış ve gözlerini kapatmıştı. Aklı Jimin'deydi. Sahi kaç gün olmuştu yoğun haftaya başlayalı? Jimin ile fazla iletişim kurmayalı?
Beş günü geride bırakmıştı Yuna. Jimin'den bugün bir haber yoktu. Biraz dinlendikten sonra hastalarını kontrol edip tekrar odasına geçtiğinde görmüştü öğlen attığı mesajın hala görülmediğini. İşi bittiğinde toparlanıp hastaneden ayrılmıştı.
Direk evine gitmiş ve ılık suyla doldurduğu küvetin içinde biraz dinlenmişti. Ardından karnını doyurup kahvesini almış ve balkona çıkmıştı. Jimin'e gönderdiği ve henüz bir cevap alamadığı mesaja boş boş bakıyordu. Yaklaşık iki saatin sonunda gece saat on biri bulduğunda bir mesaj gelmişti.
@parkjimin: Hayatıma girdiğin o ilk günden nefret ediyorum. Seninle mesajlaştığım o günlerden o anlardan nefret ediyorum. Senden nefret ediyorum doktor!! Hayatımı bitirdin! Elimden tüm hayallerimi aldın!! Artık işin bittiyse defolup git!!
Gözyaşlarını sessizce akıtmaktan başka bir şey yapamamışı Yuna. Kalbindeki bir sızı tüm bedenini esir alırken bulanık gören gözlerini yıldızlara çevirmişti. Her şeyde olduğu gibi yıldızlar da yitirşmişti ışığını. Karanlık gece koyu bir siyaha bürünmüştü. O gece hiçbir gece olmadığı kadar karanlık ve soğuktu.
Titreyerek yatağına gidip kıvrılmıştı örtünün altına. Kızamıyordu ki ona. Hiçbir zaman da kızamayacaktı. Yaşanılanlara neden olan o değildi. Günün yorgunluğuyla da fazla dayanamadı Yuna. Ağrıyan gözlerini kapatıp uyudu sadece. En azından uykuya daldıkça acının dindiğini hissediyordu.
Merhaba ^^
Bölümü nasıl buldunuz? Umarım benmişsinizdir =)
Yeni bölümde görüşmek üzere, hoşça kalın :)
SARANGHAEYOOOO ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOCTOR
FanfictionHayat kurtarmak için çalış!! Yapmalı mıyım bunu? Ya daha çok üzersem onu?? Kalbim, eskisi gibi sakin kalmaya devam edebilecek mi? Ne zamana kadar gizli kalabileceğim? Ya her şey ortaya çıkarsa! Onun yüzüne bir daha nasıl bakacağım? Ben, sanırım o...