slow ve soft

260 52 34
                                    

merhabaaaaaaaaaaaaaaaaaa.

okullar açılıyor ve ben mutluyum. verimli bir yıl geçirmek istiyorum. umarım hepimiz için çok güzel bir yıl olur. 

klasik ve sıkıcı bir giriş yaptığıma göre içimi yine buraya yazabilirim sanırım.

akıllı telefonu bırakalı bir buçuk haftayı geçti. kendimi çok iyi hissediyorum. kardeşlerimle, sizinle ve kendimle çok verimli vakit geçirdim o zamandan beri. hepinize tavsiye ediyorum bu 'sosyal medya diyeti'ni. bileklerinizden kelepçenin çıkarıldığını hissedeceksiniz, emin olun. 

hala sıkıcı bir konuşma bu, değil mi?

ah. bilmiyorum. nedenini bilmediğim bir sakinlik içindeyim. düzlükteyim ve aşırı sakinim. anlayacağınız şu sıralar sıkıcı bir insana dönüştüm. ama hala gülebiliyorum. ya da şakalar yapabiliyorum. yinede konuşurken sesimdeki sakinliğin farkına varmak beni şaşırtıyor. ben her anını dolup taşarak geçiren biriyim. bu halime alışmak zor olacak gibi. kendimi hala keşfettiğimi görmek ise beni kendime getiriyor.

aaaaahhhh. yine sisli konuştum. bunları buraya yazmamın hiçbir manası yokken neden hala yazıyorum aklım almıyor.

size bir anımı anlatmak istiyorum. inanın nedenini bilmiyorum. sadece anlatmak istiyorum.

anaokulundayken 23 nisan gösterileri için uğur böceği sınıfıyla bir araya gelir dururduk. o sınıftan bir çocuktan hoşlanıyordum. çok tatlı bir çocuktu. kızsı bir güzelliği vardı, çok net hatırlıyorum. bir keresinde onların sınıfında yaptığımız provadan sonra beraber kovalamaca oynamıştık. tişörtümden tutup beni çektiğini hatırlıyorum. pembe uzun kollu bir sweatti, çok severdim. tişörtün dikişlerinden minik bir çıtırtı duyduğumda ağlamıştım. sonra o da benimle bir daha konuşmamıştı. daha öncesinde kar topu savaşı yaptığımız bir anı da var ama onu anlatmamın ne lüzumu var ki?

böyle işte. aşk hayatım altı yaşımdan beri istikrarlı bir şekilde başarısız. püü. on yedi senedir ne yapıyorum ben ya. 

hoşlaştığım beyler, uğruna ağladığım pislikler, ulan biraz bile mi hoşunuza gitmedim ya. o kadar mı çirkinim. o kadar mı iticiyim. kusarken mi gördünüz beni, n'aptınız. ya da burnumu silerken falan.

ayh. haspalarım. üniversiteye bir geçeyim, bulacağım. aşık olacağım adamı bulacağım, aha buraya yazıyorum.

yine boş yapmaya başladım, ben kaçar. kafanızdan öpüyorum. buraya küçükken yaşadığınız herhangi bir anıyı yazabilirsiniz.

seviliyosunuz.

-deniz.

diyaloglarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin