regl ve diğer ölümler

427 50 34
                                    

buraya en son 17 mayıs'da yazmışım bir şeyler. uzun bir aradan sonra yeniden merhaba.

başlık ne alaka diye soranlara hiçbir cevabım yok. şu an reglim ve çektiğim ağrı bir ölümü andırdığı için bu başlığı yazıverdim. hadi bakalım.

son zamanlarda öyle kopuğum ki her şeyden. bakın, durun. size şu alıntıyla her şeyi anlatabilirim:

"...Başıma gelenleri kendime anlatmaya alışkın değilim, olayları art arda koyamıyorum, önemli olanı ayırt edemiyorum...""...Gizli kapaklı şeyler, ruh halleri, anlatılmaz duygular istemiyorum artık..."* Bulantı, Sartre. sayfa 27.

kendimi üzgün hissettiğim anlar öyle yoğunlukta ki son zamanlarda yaptığım her şey anlamsızlaştı. 

biliyor musunuz, boş konuşuyorum. birinin beni tutmasını ve şiddetle sarsmasını istiyorum. beni omuzlarımdan tutsun, parmakları etime gömülsün ve canım yansın. sonra ben hıçkırarak ağlarken beni yeniden çekip bana sarılsın istiyorum. son zamanlarda hep ağlama isteğiyle doluyum ve biriyle konuşurken hemen ağlayıveriyorum. ne oluyor bana inanın bilmiyorum, bilsem şu an burada konuşuyor olmazdım zaten. 

yazmak bir süredir kendimi kırbaçlamak gibi. yazdığım hiçbir şeyden tat alamaz oldum ve artık eşikteyim. gitmek ve kalmak arasındaki o kapının önünde oturuyorum. kalemi kırıp bırakmak ya da ruhumdan yeni bir kalem yapmak arasındaki ince çizgide yürüyorum. 

birine sarılmak istiyorum. birine sarılmayalı öyle uzun zaman oldu ki. hayır, sıradan bir sarılmadan bahsetmiyorum. göğsüm göğsüne yapışacak ve kollarımız sımsıkı kapanacak. yüzüm boynuna gömülecek. böyle bir sarılma. kim olursa. anneme bile sarılmıyorum artık. sarılmak gülmek gibi bir ihtiyaç, yemin ederim. 

neden bu kadar kırılgan biriyim ki?

neden okul daha erken açılmıyor?

neden kendime gelemiyorum?

neden akılsızca davranıyorum?

neden başladığım bir kitabı üç günde bitiremiyorum?

siktir git deniz.

çok güzel. içim rahatladı. seni kendi kafanın içinden kovuyorum ya, aferin bana.

ayrıca durun bir saniye.

sevgili uterus, lütfen her ay bir bebeğimin olması ihtimaline karşın ürettiğin duvarlar parçalanırken beni ağlatmaktan vazgeç. şayet şu an için çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum, -belki 10 yıl sonra?- bu yüzden bunu bilerek şu duvarları DAHA SAKİN PARÇALA. hamile kalmadığım için bana işkence etmekten vazgeçmeni EN İÇTEN DİLEKLERİMLE rica ediyorum. teşekkürler, seni seviyorum rahmim/yumurtalıklarım/uterus. by.

rahmine mektup yazmak isteyenler buraya bırakabilir, rica ederim.

Sartre okuduktan sonra morfin çekmiş gibi oluyorum, uzun süre hayata dönemiyorum. Sartre okumadan önce ruh sağlığınızdan emin olun lütfen. 

söyleyeceklerim bu kadar.

yok durun.

bu sene sınava gireceğim bu yüzden eve -yani bilgisayarımın olduğu yere- üç haftada bir geleceğim. üzülüyorum ama olsun, sayılı gün çabuk geçer derler. bu söz askere gidenler için kullanılır genelde ama her neyse ya, başka uygun bir şey bulamadım oraya. 

üç haftada bir geldiğimde ise sadece bir gün alabileceğim bilgisayarı :D. ağlamıyorum gözümden işerim genelde :D. 

tamam valla söyleyeceklerim bitti.






sizi sevdiğimi söylemeyi unuttum :D.

kum kadar kalp/öpücük.

-deniz derler ama siz ağlak bebe diyebilirsiniz.

diyaloglarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin