3

334 37 47
                                    

• Cage The Elephant - Ready To Let Go

Sanırım, tekrar halüsinasyon görmeye başlamıştım ya da en mantıklısından şu an rüyadaydım.

Çünkü Lee Jeno, yanımda uzanıyordu. Kolları belime dolanmış, sırtımın altından geçen sol eli, elimin üzerine konmuştu.

Bunlar hayaldi, başka açıklaması yoktu.

Hatta kendimi cimciklemeye bile kalkışacaktım, fakat ellerimin üzerindeki narin elleri bu durumu zorlaştırıyordu.

Kafasını, boynuma koydu. Sağ elini üzerimden çekerek yere doğru uzattı. Bir şarkı açtı ve eski pozisyonuna geri döndü.

Lee Jeno delirmişti, beni delirtmişti.

Bedenime iyice sokuldu, burnumu yumuşak saçları arasında gezdirdim. Lee Jeno, ölüm kokuyordu. Bu anın bitmesine deli gibi korkarak kollarımı bedenine sardım, titriyordu. Titredim. Hiç bitmesin istedim, benden hiç gitmesin, evimin anahtarını hiç almayayım ondan. Sırf dışarı çıkarken beni kontrol etsin diye kapımı bilerek açık bıraktığım günler hiç bitmesin istedim, ben kahvemi yudumlarken onun eşsiz zihninde çalan şarkılara birkaç mırıldanma ile eşlik etmesinin, bitmemesini istedim.

Lâkin, bilirsiniz. Her güzel bir şeyin sonu vardır. Fakat ben bu konuda şanslıydım, oldukça.

Lee Jeno, kötüydü. Bütün iyilikleri gölgede bırakırcasına. İyiliğin sonu olabilir fakat kötülüğün asla. Lee Jeno sonsuzdu, sonumu defterine koyu mürekkebiyle yazan.

Gözlerimi kapattım. Açtığımda ortalarda yoktu. Fakat radyosu hala çalıyordu, başka bir odadaydı. Lee Jeno, işini çok iyi bilen bir oyuncuydu.

Ayağa kalktım, yatağım darmadağınık, terliklerim kaybolmuş, ben kaybolmuşum. Onda kayboldum, zihninde, şarkılarında. Şimdi de bu yokoluşa eşlik eden notaların peşinden çıplak ayaklarımı soğuk zemine sürterek adımlıyorum.

Küçük mutfağımın loş ışığı girdi görüş alanıma, sarı ışık bile ne denli parlak geliyordu gözüme. Alışkanlıktan olsa gerek, karanlık sarmalamıştı dört bir yanımı yıllarca.

Masaya baktım, radyo hala çalıyor. Üzerine not bırakmış, yanına da birkaç atıştırmalık bir şey.

"Sana sarılmadan bile kemiklerini hissedecek derecedeyken, sarıldığım an düştüğüm boşluğu hayal edemezsin Na Jaemin. Orada bana bolca yer ayırdın, biliyorum fakat oraya asla girmeyeceğim. Yemeğini ye, tekrar uyu. Gün doğmak üzere.

Bu arada, yine ve yine, Lee Jeno'dan ruhsal olarak hayatını devam ettiren Na Jaemin'e küçük bir not:

Katillerde slow şarkı dinler,
Jaemin-ah."

Katiller. Yaptığı ironi ile uzun süre sonra ilk defa gülümsemiştim. Masaya oturdum, radyo hala çalıyordu. Susturmadım.

Katil diye hitap etmişti kendine. O, hep doğruları söylerdi ya, Lee Jeno benim katilimdi. Kaburgalarım arasına saklamış olduğum duyguları öldüren kişi, dünyanın en kusursuz katili.

Kusursuz fakat bir o kadar da acımasız bir katil.

Bıraktığı şeylere elimi sürmedim, bir bardak kahve yaptım ve eskimiş sandalyemdeki yerimi alırken gıcırtılara kahvem ile eşlik ederek bilmediğim bir şarkıyı mırıldandım.

Lee Jeno, bilmediğim bir şarkıydı. Fakat ben onu her defasında ezberlemek istiyordum.

Yüzünü, daha önce sayılı defa rastladığım eşsiz gülüşünü, üzüntüsünü, ağlayışını, hayatını, yaşayışını ve ölümünü. Lee Jeno'yu asla unutmamak istedim.

Kahvemi bitirdim, dağılmamış olsa dahi bazı şeyleri tekrar yerine koydum. Banyoya adımladım, yüzümü yıkayacak ve kitap okuyacaktım. Veya da şarkı dinler Lee Jeno hatırına birkaç bardağın yıkılışına şahit olurdum bu güzel gecede.

Çizilmiş olan aynadaki yansımama baktım. Berbat haldeydim elbette fakat böyle bile, sırf bugün için, kendimi güzel görüyordum. İlk defa, güzeldim belki de.

Fiziksel olarak değildi bu, ruhen. Zaten aynaya baktığımda hiçbir zaman yaşlı bedenimi ve soluk suratımı görmemiştim. Sürekli ve sürekli, kırık ruhumu ve sorumsuz yaralarımı görmüştüm.

Bir de Lee Jeno'yu.

Ruhumun derinlerinde yatan, eskinin tozlu anılarında sıkışmış olan Lee Jeno'yu. Kendimde, onu görüyordum. Fakat o, beni asla görmüyordu.

Lee Jeno, kördü. Dikkati ile aklınızı başınızdan alacak kadar kör.

solar system, galaxy & telescope

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

solar system, galaxy & telescope.

instant crush, nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin