5'

137 11 0
                                    

'Thomas

Thomas uyandığında başında bir hemşire dikiliyordu. Hemşire "İyi misiniz?" diye sorduğunda Thomas hastanede olduğunu hatırladı. "Evet iyiyim." diyerek ayağa kalktı ve yoğun bakıma doğru ilerlemeye başladı. Yoğun bakımın önünde Dylan'ın sevgilisi ağlıyordu. Ani gördüğü bu durumla kötü bir şey olduğunu düşünüp camın önüne koştu. Dylan hâlâ aynı şekilde hareketsizce yatıyordu.

Kadının da bir süredir bir şey yiyip, içmediğini düşünerek kafeteryaya ilerledi. 2 kahve alıp tekrar yoğun bakıma doğru ilerlemeye başladı Thomas. Kadının yanına oturup elindeki kahvenin birini uzattı. Kadın önce garip bir bakış atsa da aldı kahveyi. "Teşekkür ederim." dedi buruk bir gülümsemeyle. "Sorun değil." diyerek bir yudum aldı kahvesinden.

"Biliyorum çok saçma ama biraz dinlenmek ister misiniz? Sizde günlerdir burada yoruldunuz. En azından gidip biraz uyuyabilirsiniz isterseniz, ben göz kulak olurum Dylan'a, merak etmeyin." dedi Thomas. "Hayır ben iyiyim." dedi ve devam etti "Siz kimsiniz bu arada? Ben Dylan'ı da arkadaşlarını da çok iyi tanırım ama sizi daha önce hiç görmemiştim." Thomas beklemediği soruyla duraksadı. "Aslında ben yakın arkadaşıydım fakat bir süredir görüşemiyorduk. O yüzden tanışmamış olabiliriz." dedi. Kadın anladığını göstermek için başını salladı.

"Benim bir telefon görüşmesi yapmam gerekli, Dylan'a bakabilir misin bir süreliğine?" diye sordu. Thomas gülümseyerek onayladı. Kadın gider gitmez yoğun bakım camının önüne gidip Dylan'a baktı. Bir değişiklik yoktu. Koltuklara tekrar oturup telefonunu açtı. Kendisine mesaj atan gizli numaraya mesaj yazdı.

Thomas: Mesaj atmana alışmışım Dyl.

Thomas ilk başta bunu yazanın Dylan olduğunu düşünmüştü. Hem isim benzerliği vardı hemde yazdığı cümleler tam olarak onun söyleyeceği tarzda şeylerdi. Fakat Dylan'ın sevgilisi vardı. Hem onu hatırlamamıştı bile. Nasıl olabilirdi ki böyle bir şey?

Thomas telefonunu tekrar açıp eski fotoğraflarına baktı. Dylan'la çekindiği çok fazla fotoğrafı vardı. Şuan resimlere bakıp az da olsa üzüntüsünü dindirmek, yine o günlerdeki gibi mutlu olabileceklerini hayal etmek istiyordu. Karşısına çıkan ilk fotoğraf ortak arkadaşları ile beraber çekindikleri eski bir fotoğraftı. Ne kadar da mutlulardı o günlerde..

Bir diğer fotoğraf ise Dylan oynayacağı bir rol için Fransa'ya gitmeden önce çekilmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir diğer fotoğraf ise Dylan oynayacağı bir rol için Fransa'ya gitmeden önce çekilmişti. Dylan yine son dakika dayanamayıp ağlayarak sarılıyordu kendisine resimde. O gün haberi yoktu belki fakat Thomas'da onunla beraber Fransa'ya geliyordu.

3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3. fotoğraf ise beraber gittikleri bir davette çekilmişti. Thomas'ın hayranlıkla Dylan'a baktığı bir fotoğraftı. O gün o kadar çok resim çekinmelerine rağmen doğru düzgün tek bir fotoğrafları yoktu neredeyse.

Aslında onlar için bu genelde her fotoğrafta böyleydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslında onlar için bu genelde her fotoğrafta böyleydi. Normalleri buydu. Ya Thomas ya da Dylan -ki genellikle bu kişi Dylan olurdu- komik bir yüz yapmış olurdu, diğeri ise buna gülüyor olurdu. Aynı kaydırdığında çıkan fotoğraf gibi.. Beraber basketbol maçı izlemeye gitmişlerdi. Fakat maç saatinden fazlaca erken geldikleri için 3 saat boyunca orada oturmak zorunda kalmışlardı.

Kaydırdığı bir diğer fotoğrafta ise birlikte garip bir hareket yapmaya çalışıyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaydırdığı bir diğer fotoğrafta ise birlikte garip bir hareket yapmaya çalışıyorlardı.

Bir sonraki fotoğrafa kaydıracağı sırada yoğun bakım odasındaki Dylan'ın kalp ritmini gösteren makine ötmeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir sonraki fotoğrafa kaydıracağı sırada yoğun bakım odasındaki Dylan'ın kalp ritmini gösteren makine ötmeye başladı. Thomas cam kenarına geçti. Gördüğü manzarayla donakaldı. Nöbet geçiriyor gibiydi.

Doktor ve hemşireler koşarak odaya girdi. İçeri giren hemşirelerden biri odanın camının perdesini kapattı. Thomas ne kıpırdayabiliyor, ne konuşabiliyordu o an.

Ne kadar olduğunu bilmediği bir süre sonra hemşirelerden biri dışarı çıktı. Thomas bunu görür görmez yanına gitti. "Dylan nasıl? Neden nöbet geçirdi?" diye sordu. Hemşire "Beyefendi doktor size haber verecek az sonra. Bekleyin lütfen." dedi ve gitti. Geçen 5 dakika sonra doktor da odadan çıktı. "Merak etmeyin, Dylan bey gayet iyi. Ayrıca hayati tehlikesi de geçti. Odaya alacağız az sonra." dedi gülümseyerek. "Teşekkür ederim doktor bey" dedi. Doktor "Tekrar geçmiş olsun" diyerek ayrıldı yanından.

Hemşireler Dylan'ı yoğun bakımdan çıkardılar. Thomas'da yanlarında geliyordu. Dylan'ın elini tutmuş içinden 'Başarabileceğini biliyordum Dylan.' diyordu. Hemşireler Dylan'ı odaya getirdi. Son kez birkaç değeri kontrol ettikten sonra "Bir sorun olursa kenardaki butona basabilirsiniz." deyip çıktılar.

Uzun zaman sonra burdayııım. Ama şuan okuduğunuz bölüm sadece geçiş bölümü. Asıl bir sonraki bölümde olacak her şey. Her neyse fazla uzatmadan hikayeme oy ve yorum atmayı unutmayıın. Hepinize ♥♥♥

'Are you still mine?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin