9. BÖLÜM: ESKİ GÜNLER

105 10 44
                                    

Evet hepinize selamlar💜🌸 Nasılsınız?  Umarım iyisinizdir. Yıllar sonra yine bölüm attım. Bu yüzden çok özür dilerim😔Her neyse sizi daha fazla sıkmadan bölüme geçelim. Bölümü ekteki şarkıyla okumanızı tavsiye ederim.🌸

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Dylan hastanenin merdivenlerinden hızlıca indi. Danışmanın yanından geçerken Thomas'ın adını anons eden adam "Beyefendi arkadaşınız gitti galiba." dedi ama Dylan umursamadı. Kapıdan çıktı. Hastanenin önünde duran taksiyi çevirdi ve evinin adresini söyledi. Sonra da başını cama yasladı ve dışarıyı izlemeye başladı. Dışarıda yağmur yağıyordu. Yağmur damlaları bir bir cama düşüyordu. Aynı Dylan'ın gözyaşları gibi... O anı düşünmek onun daha hızlı ağlamasına sebep oluyordu. Her ne kadar başta güzel olsada sonrası canını yakıyordu. O güzel an birden bire kayboluyordu. Sanki güzel bir rüyadan uyanmak gibiydi. Gerçekler birden yüzüne çarpıyordu. Hatırladıkça sanki o anı tekrar yaşıyordu Dylan. Dylan tam o soruyu soracakken taksici "Efendim geldik" dedi ve Dylan'ı düşüncelerinden kurtardı. Dylan ücreti ödeyip taksiden indi. Evin kapısını açıp içeri girdi. Mutfağa gidip bir bardak su aldı ve oturma odasına geçip oturdu. Tam suyunu yudumlayacaktı ki kapı çaldı. Dylan kapıyı açmayacaktı. Şuan kimseyle uğraşacak hali yoktu. Sonra kapı tekrar çaldı sonra tekrar ve tekrar. İçinden bir küfür savurup kapıya yöneldi. Kim olduğuna bakmadan açtı. Ve gördüğü kişiyle birden şok oldu. Gelen Thomas'tı. Bir süre durakladıktan sonra kapıyı yüzüne kapatacakken Thomas kapıyı tuttu. "Lütfen dur, beni bir kere dinle. Sonra eğer istersen giderim." dedi. Dylan Thomas'ın bu çaresiz haline dayanamazdı. Onu bu halde bırakamazdı. Her ne kadar onu kırsada, üzsede ona bunu yapamazdı. Kapının önünden çekilip içeri geçti. Thomas arkasından kapıyı örtüp yanına geldi ve onun oturduğu koltuğun karşısına oturdu. Bir süre Thomas'ın konuşmasını bekledi ama Thomas dışarıyı izlemekten başka birşey yapmıyordu. Dylan "Anlat dinliyorum." dedi. Thomas "Dylan sana önce bir sorum olacak ama lütfen dürüst ol." dedi. Dylan "Peki." dedi ve gözlerini Thomas'a dikti. "Britt'i sevmiyorsun değil mi?" Dylan "Hayır. Sevmiyorum." dedi ve bir süre bekledikten sonra devam etti. "O hep birilerini kandırır. Bugün de seni kandırmış anlaşılan." Thomas kafasını çevirip Dylan'a anlamamış gibi baktı. "Ne? Nasıl yani?" Dylan "Britt benim sevgilim değil." dedi. Thomas hevesle "Gerçekten mi?" diye sordu. Dylan "Thomas biliyor musun? Beni hiç tanımamışsın." Thomas "O zaman izin ver seni tanıyayım? Ha ne dersin?" dedi ve tek kaşını kaldırdı. Dylan hiçbir şey demedi. Sessizliğini koruyordu. Thomas konuşmak için ağzını açtı fakat Dylan "Peki madem" dedi ve konuşmasına fırsat vermedi. Thomas gülümsedi. "Tamam o zaman baştan başlayalım. Ben Thomas" dedi ve elini uzattı. Dylan Thomas'ın elini tuttu ve "Memnun oldum bende Dylan" dedi. Thomas "Memnun oldum." dedi ve gülümsedi. Elini çekmek için yeltendi fakat Dylan Thomas'ın elini o kadar sıkı tutuyordu ki çekemedi. Tekrar denedi fakat Dylan elini daha sıkı tutmaya başlamıştı. Canı acımaya başlamıştı. Thomas "Dylan elimi bırakır mısın lütfen?" dedi ama Dylan sanki onu duymuyordu. Tekrar "Dylan" diye seslendi. Sonunda Dylan elini bıraktı. "Ah çok özür dilerim dalmışım" dedi ve Thomas'ın eline baktı. Kıpkırmızı olmuştu. Thomas elini ovdu ve sonra "Ee ne yapsak?" diye sordu. Dylan Thomas'ın eline baktı ve "Çok acıdı mı?" diye sordu. Thomas eline baktı ve "Yok sadece biraz." dedi. Dylan Thomas'ın elini tuttu ve öptü. Sonra gözleri doldu ve "Eski günlerdeki gibi..." dedi. Thomas "Evet. Eski günlerdeki gibi..." Ortamı dağıtmak için ayağa kalktı ve "Lavabo nerede?" diye sordu. Dylan "Sağda." dedi ve o da ayağa kalkıp pencerenin önüne geçti. Thomas salondan çıktı. Dylan içinden "Aptalsın sen, aptal. Anla artık sevmiyor seni." dedi. Thomas ise o anda Dylan'ın yaptığını düşünüyordu. Eskiden Thomas çok sakardı. Mutfaktayken hep ya elini keser ya da elini yakardı. Burada iş Dylan'a düşerdi. Ona birşey olmaması için tüm mutfak işlerini o yapardı. Yine de bir yolunu bulup eline birşey yapardı Thomas. Dylan'da acısını unutması için elini öperdi. Şimdi ise Thomas öyle değildi. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenmişti. Sonra aklına birşey geldi. Kendi kendine "Evet Thomas yapabilirsin." dedi ve lavabodan çıkıp tekrar salona geçti. Dylan hâlâ pencerenin önündeydi. Derin bir nefes aldı ve içinden tekrar "Yapabilirsin." dedi. Dylan'ın yanına gitti ve o da pencerenin önünde durdu. Sonra Dylan'ın elini tuttu ve kendine bakmasına sağladı. Dylan ona doğru döndü ve "Thomas?" dedi. Thomas "Neden eskiye dönmüyoruz Dylan? Neden eskisi gibi senin Tommy'n olmuyorum?" dedi. Dylan'ın duyduklarıyla kalbi hızlandı. Doğru mu duymuştu? Elini çekti "Biz eskisi gibi olamayız Thomas." dedi. Thomas şaşırmış birazda kırılmış bir şekilde "İyi ama neden?" diye sordu. Dylan bir süre sadece Thomas'ın gözlerine baktı. Sonra tekrar dışarıya odaklanıp "Çünkü Thomas..." dedi ve durdu. Thomas "Çünkü ne Dylan?" dedi. Sesi az öncekine göre daha yüksek çıkmıştı. Dylan "Çünkü sen değiştin Thomas. Hemde çok." dedi. O da sesini yükseltmişti. Thomas tekrar Dylan'ın elini tuttu ve "Ben değişmedim Dylan. Ben..." dedi. Ne diyeceğini bilmiyordu. Tekrar "Ben..." dedi yaklaşık 1 dakika sonra "Seni seviyorum." dedi. Dylan duyduğu  şeyle afalladı. Thomas'a baktı. Sanki söylediklerini doğrulayacak kanıtı arıyordu. Bir süre sonra "Ne?" diye sordu. Thomas "Duydun işte seni seviyorum." dedi. Dylan "İyi ama o zaman beni neden bırakıp gittin? Sevdiğin biri olduğunu söylemiştin. O kişi bensem..." dedi ama sözü yarım kaldı. Thomas "Evet o kişi sensin. Ben sadece Britt'i görünce kıskandım. Beni unuttuğunu sandım. Üzgünüm..." dedi ve ağlamaya başladı. Dylan daha fazla dayanamadı. Sarıldı sevdiğine. Dylan "Üzülme Tommy. Üzülme." Thomas'ın gözyaşları üstünü ıslatıyordu. Ayrılıp o da kendi gözyaşlarını sildi. Ne zaman ağlamaya başlamıştı? Sonra "Seni seviyorum Tommy, seni çok seviyorum." diye fısıldadı. Sonra tekrar sarıldılar birbirlerine.

Onca yılın hasretine inat, sımsıkı...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ya daha fazla dayanamadım ve sonunda kavuşturdum. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere. Sizleri seviyorum.💜🌸

'Are you still mine?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin