"Hyung, her şey hazır mı?" diye sordu Jimin menajerine. Menajeri düzenlemeleri kontrol ettiği tablette başını kaldırdı ve hazırlığını bitirmiş Jimin'e baktı. Daha sonra onaylar gibi başını salladı.
Jimin memnun bir şekilde sırıttı. Bugün söyleyeceği şeyin dünya gündemine bomba gibi düşeceğine adının Park Jimin olduğu kadar emindi.
"O muhabir de burada mı?" Menajeri yeniden başını salladı. "Evet, ön koltukta oturuyor hem de." dediğinde Jimin gülümsemesini büyüttü.
"Öyleyse, çıkalım artık." dedi. Menajer gitmeden önce ona kararsızlıkla baktı.
"Eminsin, değil mi? Sonra pişman olma diye söylüyorum, şirket için hiçbir problem yok, biliyorsun." dediğinde Jimin gülümseyerek tereddüt etmeden başını salladı.
"Elbette biliyorum, hyung. Merak etme, sorun olursa, bununla kendim baş edebilirim."
Sejin yeniden onayladığında Jimin önde, o arkada ilerlemeye başladı.
Konferans salonuna yaklaştıkça içerideki uğultular kulaklarına ulaşıyordu. Bugün söyleyeceği şeyin nelere sebep olacağını çok iyi biliyordu ama artık tüm bunlardan sıkılmıştı. Bu yüzden kesin kararlıydı.
Salonun kapısında durup derin bir nefes aldı, menajeri ona baktığında başını salladı. Sejin kapıyı açtığında Jimin içeri adımlamış ve bununla birlikte uğultu yerini deklanşör seslerine ve beyaz ışıklara bırakmıştı.
Jimin yüzündeki samimi ve sevimli gülümseme ile ortaya gelmiş ve eğilerek muhabirlere selam vermişti.
"Bugün geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim." Daha sonra birkaç fotoğraf çekilmiş ve soruları yanıtlamak üzere sandalyeye oturmuştu.
Muhabirlerden önce mikrofonu eline almış ve gülümseyerek konuşmaya başlamıştı. "Bildiğiniz üzere çıkan tatsız haberlerle ilgili sizi buraya çağırdım. Bugün yapacağım açıklama ile bir çoğunun susacağına eminim." dedi imayla. Elbette, bunu Jungkook için yapmıştı. Ve mesaj yerine ulaşmıştı, Jungkook yerinden rahatsızca kıpırdandı.
"Sorularınızı sırayla sorabilirsiniz, açıklamayı en sonunda yapacağım. Sadece bu haberle ilgili olmayadabilir, her hangi bir konu hakında sorularınız varsa, sorun lütfen." dedi mikrofonu masaya bırakırken. Önlerden bir muhabir elini kaldırdı ve konuşmaya başladı.
"Çıkan haberlerden sonra hayranlarınız arasında bir çekişme başladı. Dürüstlüğünüz ile biliniyorsunuz ve oldukça dobrasınız, bu yüzden neden bu konuyu saklama gereği duydunuz?" diye sorduğunda Jimin yeniden mikrofonu eline aldı.
"Öncelikle, ortada saklanan bir şey yok. Demek istediğim, bu konu oldukça gereksiz yere uzandı ve aramızda düşündüğünüz gibi birliktelik söz konusu değil. Bu da bir şey saklamadığımı açıklıyor." dediğinde muhabir başını salladı ve bir şeyleri not aldı.
Diğer muhabir konuşmaya başladığında Jimin dikkatini ona yöneltti. "Böyle bir şey olmadığını söylüyorsunuz, fakat haberlerdeki fotoğraflarda her şey gayet net. Yakın çekilmiş olduğunuz fotoğraflar ortada, bu konuda ne diyeceksiniz?" Jimin derin bir nefes aldı.
"Fotoğrafların yalan olduğunu söylemedim, yakın çekimler var ama bu bir ilişki içerisinde olduğumuzu kanıtlamaz. Öpüşüyor muyduk? Ya da başka bir şey? Hayır değil mi, o zaman daha fazla konuşmaya gerek yok. Bir kadınla aynı fotoğraf karesinde olmam, onu benim sevgilim yapmaz." Keskin cevabı ile muhabir alaylı yüz ifadesini silip başını salladı.
"Fotoğraftaki hanımefendiyi tanıyor musunuz?" diye sorduğunda Jimin mikrofonu yeniden eline aldı.
"Evet, tanıyorum. Fakat kendisi ne arkadaşım, ne de başka bir şeyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ʙᴏʏ ᴡɪᴛʜ ʟᴜᴠ | ᴊɪᴋᴏᴏᴋ
Hayran Kurgu☯ Park Jimin herkesin saygı duyduğu, herkes tarafından çokca sevilen, dünyaca ünlü bir idol... Jeon Jungkook ise, sağlam dostlukları ve kaynakları olan ve işleri ile dünyada ünlenen bir magazin muhabiri... Bu iki önemli ismin yolu, Jungkook'un ünlü...
