Nereye gittiğimizi ve neden gittiğimizi bilmiyorum. En son apar topar evden çıkmıştık ve uzun zamandır yoldayız en son hudud sınırını geçtiğimizi hatırlıyorum. Arya arabayı çok hızlı kullanıyor. Hiç bir şeye tepki vermiyor. Buz gibi bakışlarla yolu takip ediyor. O kadar hızlı kullanıyor ki acaba beni geçebilirmi diye dülşünmeden edemedim ve boş boğazlık edip bir ara yarış yapıp yapamayacağımızı sordum.
"Ne o yoksa seni yeterince ezmedim mi?" Arya'nın bu cümlesinden biraz olsun gevşediğini anladım.Onu rahatlatmak için biraz daha bu saçma konuya devam edebilirdim ama şuan onu sakinleştirecek tek şey birinin bağırsaklarını deşmek olur heralde.
"Yenilen pehlivan güreşe doymaz. Hem bakarsın belki bu sefer kazanırım?"
"çok büyük hayeller kurma istersen yani üzülen sen olursun sonra."
"Merak etme kaybedersem sana yenilmiş olucam."
"Ha diyosunki artık senin kazanmalarına alıştım."
"OF ARYA! Nerenle dinliyosun? Öyle bi bok demedim bikere." diye sitem ettim. Kız benden 3 yaş küçük ama maşallah dil papuç.
"Uf uzatma yola odaklanamıyorum sonra."dedim ve yolu izlemeye başladım sesiz bir yer. Fazla ıssız. Yunanistana ilk gelişim değil ama burayı ilk defa görüyodum. Etraf fabrika ve depolarla doluydu. Arya arabayı eski fabrikalardan birinin önüne çekti. Fabrika kapalı olmasına rağmen bacalardan duman çıkıyodu. Fabrikanın uzerinde bir tabela yada benzeri bir şey yoktu. Arya ' ya döndüm.
"Niye burdayız?" yüzündeki sırıtış bana arkama bakmadan kaçmam gerektiğini anlatıyodu.
"Biraz sabun yapıcaz." ona anlamadığımı söylemek üzere ağzımı açmıştım ki beni susturdu.
"Yakında anlarsın sadece kusmamaya çalış yada arabada bekle." fabrikaya girerken bende onu takip ediyordum. İçeri girdiğimizde etrafızı kan ve pas kokusu sarmıştı. Yerde kurumuş kan lekeleri vardı. Etrafımızda ise binlerce korkunç işkence aleti. Arya etrafındaki kan kokusunu içine çekti ve güzel bir çiçeği kokluyomuş gibi gülümsedi. Artık gerçekten korkmaya başlamıştım. Ayak seslerinin geldi yöne baktığımda içeri 5 bodygartla birlikte kafalarında çuval olan 3adamın içeri girdiğini gördüm.
"Arya bu adamlara ne yapcaksın?" bunu soylerken alıcağım cevapın hitlerden alıntı olmasından korkuyordum.
"Soykırım." dedi Arya oldukça rahat bir şekilde. Bağlı adamalara baktığımda sandalyelere otutturulmuş kafafalarındaki çuval tanınmaz haldeki suratlarını otaya sermek istercesine yok olmuştu.Arya o tarafa doğru yürürken onünden geçtiği masalardan birinden bir bıçak aldı. Avına doğru aç gözlerle işlerleyen bir avcıyı andırıyordu bu hali. Adamlardan birinin yanına gitti ve bıçağı adamın çıplak göğsünde derin kesikler bırakırken güçlü ve sert sesiyle konuşmaya başladı:
"Neden burdasın?" Adam acıdan yüzünü buruşturmuştu. Eğer kan kaybından olmezse acıdan bayılacak gibiydi. Adam başını olumsuz anlamda hareket etirince Arya bıçakla daha derinlere indi.
"Burdasın çünkü onu öldürdün. Sen ve senin gibiler yüzünden o öldü." Arya bunu söylerken dışlerinin arasından tısladı. Bu kez bıçağı sapına kadar adamın göğüs kafesine batırdı ve yavaşça aşşağı çekerek adamın iç organlarını açığa çıkardı. Arya tamamen kana bulanmış durumdaydı. Ben sessizce onu izlerken o bıçağı aldığı masaya koydu. Aynı masadan bu kez bir lav makinesi aldı. Bu makine demiri 2 salisede eritebilecek ısıya ulaşabiliyo ve uzun saplı bir çakmağı andırıyordu. Arya ikinci adamın yanına gitti ve elindeki makineyi çalıştırdı adamın göğsünde gezdirmeye başladı. Fabrikanın içi yanık et kokuyodu. Adam çığlıklarıyla birlikte küle dönmüştü. Arya bundan zevk alıyo gibi görünüyodu. Bana döndü ve yanıma geldi.
"Sonuncu senindir. İstediğin gibi öldür. Yerinde olsam şansımı iyi kullanırdım çünkü bir yıl sadece ben izin verdikçe bu işlerle ilgileniceksin ve ben paylaşmayı sevmem. Çoğunlukla kendi işimi kendim hallederim. İşin bitince gelirsin ben arabadayım. üzerini kirletmemeye çalış yanımda senin için yedek kıyafet yok." dedi ve çıktı. Adamın yanına ilerledim ve fısıldadım.
"Acaba sana ne yapsak?" her ne kadar Arya kadar psikopat olmasamda insanların acı çekmesi benide mutlu ediyodu. Aryanın oyuncaklarının olduğu masaya ilerledim ve 30 tane sivri dart oku aldım . Adamın ağzını bağladıktan sonra bikaç metre geri gittim Sanırım oklar zehirliydi çünkü 17. okta adam olmüştü uzaktan atış yaptığım için üzerimde batmamıştı.
Arya söylediği gibi arabada bekliyordu. Üzerini değiştirmiş ve hiç bir şey olmamış gibi yanına oturunca bana göz ucuyla bakıp piç smile attı ve birden gaza yüklendi. 15 dakika sonra türkiye sınırını geçmiştik.
"Ne düşünüyosun?" Aryanın bu sorusu sessizliği yararak arabanın içinde yankılandı.
"Son yaşadıklarım yani seninle tanıştıktan sonra olan şeyler. Herşey o kadar hızlı oluyor ki ipin ucunu bi türlü yakalayamıyorum. Üstelik sende sürekli değişen bi ruh halindeyken her şey çok garip görünüyor."
"Niye garip ki ne güzel işte benim gibi seksi bi mafya seni esir aldı." bunu söylerken sesindeki oyuncu ton geri gelmişti.
"O seksi mafya benimle yatmıyosa hiç eğlenceli değil." dedim dudaklarımı büzerek .
"Seninle konuştuğuna dua et sen."
"Sürtükler öyle demiyo ama."
"Çünkü onlar sürtük."dedi omuz silkerken. Haklı. Her zamanki gibi.
Eve geldiğimizde piç ortada yoktu. Üstelik ev çok sessizdi.
"Gel sana odanı gösteriyim. Sonradamaya gidicem sakın beni uyandırma."
"Ya önemli bişeyse?"
"Ne kadar önemli olduğuna bakar. Eğer çok önemliyse uyandır. Değilse odamın kapısından bile geçme."
"Seninle yatsam?"
"Hayır."
"Ama..."
"Hayır!"
"Tamam o zaman odamı göster ve nerden temiz kıyafet bulacağımı söyle." Arya gözleriyle beni takip et dedi ve benim önümde yürümeye başladı. Onu bir kaç adım geriden takip ediyodum ve bu bana onun, o güzel kıçını sağa sola sallayışını izleme fırsatı veriyordu. Kapılardan birinin önünde durdu ve bana baktı.
"Beni -yada kıçımı mı demeliyim- kesmen bittiyse odan burası içerde bi dolap var ihtiyacın olan şeyleri orda bulabillirsin." dedi ve cevabımı beklemeden kendi odasına doğru yürüdü. O görüş alanımdan çıkınca bende arkasından bakmayı kestim ve kendi odama girdim. Burasıda Arya'nın ki gibi simsiyah ve çok büyüktü. Odanın karşısındaki dolaptan temiz kıyafet ve bir havlu aldım. Banyo olduğunu tahmin ettiğim odaya girdim ve tahminimin doğru olduğunu fark ettim. Burasıda evin diğer kısımları gibi simsiyahtı. Kıyafetlerimi çıkardım ve duşun altına girdim. Acaba Arya da şuan benim gibi çıplak bedeniyle duşun altında dikiliyo muydu? Ah lanet olsun. Arya'nın üzerinde fantezi kurmaya başlamak hiç iyi bir fikir değildi. Sonuçta beni kurban olarak sabun fabrikasına götürmesini hiç istemem.
Duştan çıkmış yatağıma yerlemiştim ve inadına telefon çalıyodu. Telefonun son çaldığında olanlar aklıma geldiğinde hem gerildim hem de sevindim çünkü yeni bir sorun Arya'yla daha fazla vakit geçirmek demek. Arayana bakmadan telefonu açtım.
"Ne var?"
"Atakan." hassiktir. İşte şimdi sıçtım.
------------------------------------------------------------------------
Umarım seversiniz :) yorum yapın lütfen. Medyada eziyet eden Arya ( temsili)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadından Mafya Mı Olur?
General Fiction-Tanıtım- Tek amacı kazanmak olan bir adam ve asla kaybetmeyen bir kadın. Bu iki ezeli düşman iş hayatı dışında bir yerde dahası bir çatışmada karşılaşırsa... Gururu kırılan bir adam aşık olursa ne kadar pişman olur? Aşk Entrika Aksiyon Heyecan Tut...