Çılgın Asistan - 5

2.7K 155 13
                                    

     Merhaba Asistanlar !

     İyi Okumalar !

    
     Bugün biraz geç kalmıştım. Sağolsun İstanbul trafiği ! Belki de o ' Emir - zade ' notu okumuş ve bana ettiği beddualar tutmuştur ? Ay, yok canım ! O kadar da değil bence.

     Yani umarım...

     ÇAĞLAYAN MİMARLIK' ın önünde aracı durdurup hızla indim ve anahtarı görevliye teslim ettim. Koşarak şirketin girişinden geçtim. Aynı zamanda herkese ' günaydın ' demeye çalışıyordum. Asansörün kapısını açık görünce tatlı bir gülümseme yayıldı dudaklarıma. Belki de şansım bu andan itibaren iyi geçecekti.

    Koşarak asansörü tutup bindim. Sırtımı arkaya doğru yaslayıp gözlerimi kapattım ve derin bir ' oh ' çektim. Az kalsın asansörü de elimden kaçırıyordum. Kapılar kapanırken birisi buna mâni olmuştu.

   Gözlerimi açıp baktığımda karşımda belediye çukuruna sahip kişi, Tunç Bey duruyordu. Sabah hallerini merak ediyordum ve o ana şahit olmuştum şimdi. Saçları dağınık, gözlerinden uyku akıyor, halsiz ve bitkin gözüküyordu. Beni fark etmemiş olmalıydı.

    Kafamı eğip " Tunç Bey ? Siz iyi misiniz ? " dedim. O ise bana cevap vermek yerine elindeki kahveyi dudaklarına götürüp bir yudum aldı ve elini bana doğru ' iyiyim, sorun yok ' der gibi salladı. Tek kaşımı hava kaldırıp onu son kez süzdüm emin miydi acaba ? Herneyse diyerek omuz silktim ve önüme döndüm.

   Asansörün kapıları tekrardan kapanmaya başlıyınca kolumdaki gümüş saate baktım. Oflayarak gözlerimi saatten çektim. Kapıların kapanmasına ramak kalmışken yine asansöre biri engel olmuştu.

   Yok artık ama ya !

   Zaten geç kaldım ! Bir salın şu asansörü !

   Kaşlarımı çatıp sinirli bir şekilde kapıdan içeri girecek o kişeye odaklandım. Bir çift tanıdık mavi göz ile gözlerim çakışınca şaşırmadan edemedim. Yiğit Bey, tüm karizmasıyla ve enerji dolu gülümsemesiyle bana göz kırpıp " Günaydın, Cansu Hanım. " dedi.

   Ciddi misin ? Sabah sabah bu enerji neyin nesiydi böyle ? Acaba bir kutu karam mı gömmüştü ? Tatlı krizine girip gidecekti canım yakışıklı.

    Bende şaşkınlığımı bir kenara bırakıp ona gülümseyip " Günaydın, Yiğit Bey. " dedim. O an kafasını yan tarafa çevirip ayakta uyuyan Tunç Bey' i gördü. Görmesiyle yüzündeki tatlı gülümseme yavaş yavaş soldu ve gözlerini devirerek konuştu.

    " Sabah sabah bütün enerjimi sömürdün, Tunç. Ama yinede günaydın. Tabi uyandıysan. " diyip dalga geçer gibi tekrar güldü. Tunç Bey söylediklerini takmayarak " Sanada " diyip sustu.

    Onların bu hallerine gülmeden edemedim. Böyle anlaşmaları hoşuma kaçıyordu. Ama yine de Tunç Bey' de bir hâller vardı. Eğer benim adımda Cansu ise ne olduğunu öğrenecektim !

    ' Fazla meraklısın ve fazla merak başa bela kızım. '

    ' Sen karışma iç ses ! '

    Sonunda sürekli kapanmasına mâni olunan kapılar kapanınca şükürler çektim. Tekrar saatte baktı. Çok fazla geç kalmıştım ve kendimi azar yemek için hazırlamam gerektiğini de biliyordum. Ah !

    Küçük çocuk gibi azarlayacaktı beni. Ama benin hatam yoktu ki. Hepsi trafik yüzündendi. Büyük ihtimalle bir kaza olmuş ve yol trafiğe kapatılmıştı. Zaten bende de şans olsa dişimi kıracaktım.

 Çılgın Asistan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin