"HWANG HYUNJIN!" Hyunjin adını duyduğunda yavaşça ellerini başından çekerek ayağa kalktı. Jisung hızlı adımlarla ona doğru gelirken sinirli olduğunu fark etmişti Hyunjin.
Jisung'un karşısında durmasıyla Hyunjin'e yumruk atması peş peşe olmuştu. Hyunjin yere düşerken Changbin Jisung'un kollarını tutmuştu.
"BEN SANA DEDİM, DEĞİL Mİ? GİT ADAM AKILLI KONUŞ ONUNLA DEDİM! İKİNİZ DE ACI ÇEKİYORSUNUZ BÖYLE DEDİM!! AMA SEN NE YAPTIN? ONU DİNLEMEDİN ÜSTÜNE BİR DE HASTANELİK ETTİN! APTALSIN HYUNJIN!! Eğer, eğer Felix'e bir şey olursa seni yaşatmam Hyunjin. Bunu unutma." Changbin Jisung'u Hyunjin'in yanından uzaklaştırmaya çalışırken Hyunjin düştüğü yerden kalkmadan dizlerini göğsüne çekti ve ağlamaya başladı.
"Hyunjin..." Changbin, Jisung'u sakinleştirdikten sonra Hyunjin'in yanına gitmişti sessizce. "Ne oldu?"
"Benim yüzümden. Ben, ben onu dinlemek istemedim. Beni takip edeceğini düşünmemiştim, beni kurtarmaya çalışacağını düşünmemiştim. Ben- Benim yüzümden."
"FELIX SANA AŞIK GERİZEKALI!"
"Jisung." Changbin, Jisung'u uyardığında Jisung sinirle yanlarından uzaklaşarak onları yalnız bıraktı.
"Jin... Neden onu dinlemedin?"
"Korktum..."
"Peki şimdi nasıl hissediyorsun?"
"Korkuyorum... Onu sonsuza kadar kaybetmekten korkuyorum. Hyung lütfen. Lütfen kurtarsınlar onu." Hyunjin tekrar gözyaşlarına boğulduğunda Changbin onu kolları arasına aldı.
"Lee Felix'in refakatçileri?" Hyunjin koridordan gelen sesi duyduğunda hızla ayağa kalkarken Changbin arkasında durmaya karar vermişti.
"Benim!"
"Kendisi hayati tehlikeyi atlattı ancak iki hafta daha kontrol altında tutulması için hastanede kalması lazım. Bir süre yoğun bakımda kalacak bu sırada bir kişi gidip görebilir. Tekrar geçmiş olsun, iyi günler." Doktor hafifçe gülümseyerek Hyunjin ve Changbin'i baş başa bıraktı.
Changbin elini yavaşça Hyunjin'in omzuna koyduğunda Hyunjin kollarını Changbin'in boynuna sararak ağlamaya başladı.
"Şşşşşş. Sakin ol. Geçti. İyi olacak. Her şey iyi olacak. Yanına gitmek ister misin?"
"Hayır. Beni görmek istemiyor. İstemez. Gidemem."
"Hyunjin böyle düşünme..."
"Jisung'a yanına gitmesini söylersin." Hyunjin gitmeye çalışmıştı ki Jisung'un sesi onu durdurmuştu.
"Yine kaçacak mısın? Felix'i yine mi dinlemeyeceksin?"
"Uyandığında hala beni görmek isterse onu dinleyeceğim. Ama beni görmek istemeyecek. Ona iyi bak Jisung."
Hyunjin burukça gülümseyerek hastaneden çıktığında Jisung, Changbin'in yanına giderek beline sarıldı.
"Arkadaşım bir aptal Binnie."
"Biliyorum Jisung, biliyorum."
🔥🔥🔥
Felix yoğun bakıma alınalı 5 gün olmuştu ve Jisung sabırla uyanmasını bekliyordu. Changbin çoğu zaman Hyunjin'in yanında, moralini yerine getirmeye çalışıyordu.
Jisung yine pencereden Felix'i izlemeye dalmışken arkadan beline sarılan kollarla irkildi. Tanıdık kokuyu duyduğunda gevşeyerek karnında birleşen elleri tuttu.
"Hoşgeldin."
"Felix hala uyanmadı mı?"
"Hayır. Hyunjin?"
"Aynı. Odasından çıkmayı reddediyor." Jisung derin bir nefes vererek başını odanın camına yasladı.
"Uyandı!" Changbin heyecanla kollarını Jisung'un belinden çekerek cama yerleştirdi. Jisung gözlerini birkaç kez kırparak kendine gelmeye çalıştı.
Kocaman gülümsedi Jisung gözlerini açmaya çalışan Felix'e. En yakın arkadaşı sonunda uyanmıştı. Onu yalnız bırakmamıştı.
🔥🔥🔥
"Jisung?"
"Bir şeye mi ihtiyacın var Lixie? Söyle hemen yapayım."
"Hyunjin. Hyunjin nerede? O iyi değil mi?"
"Onu görmek istemeyeceğini düşündüğü için evine gitti. Fiziksel olarak bir sorunu yok ancak..."
"Arar mısın? Onu görmek istiyorum."
"Tabii."
"Gerek yok." Jisung, Hyunjin'i aramak için telefonunu çıkartmışken kapıda ona gülümseyerek bakan Changbin'i görmesiyle durmuştu.
"Jisung sen biraz yanıma gelir misin sevgilim?" Jisung gülümseyerek oturduğu yerden kalkıp Changbin'in yanına gitti.
Changbin, Hyunjin'i odanın içine iterek Jisung'u aldı ve kapıyı kapatıp dışarı çıktı. Hyunjin bakışlarını yere dikmişken Felix hafifçe gülümsedi.
"Hwang? Yanıma gelir misin? Lütfen?" Hyunjin başını iki yana salladığında Felix dudağını ısırdı.
"Hyunjin... Senin bir suçun yok. Lütfen. Yüzünü görmek istiyorum."
"Özür dilerim. Çok özür dilerim." Hyunjin gözyaşlarına boğuldu Felix yavaşça yatakta doğruluğunda. Felix'in dudaklarından kaçan acı çığlık Hyunjin'in yanında bitmesine sebep olmuştu.
Hyunjin, Felix'i yavaşça geri yatırarak elini tuttu. Hala Felix'in gözlerine bakamıyordu. Felix çenesini tutarak başını kaldırdı Hyunjin'in.
"Seni seviyorum." Hyunjin hiçbir şey söylemedi, söyleyemedi. Suçluluk duygusu içten içe onu yiyip bitiriyordu. Ona sevgiyle bakan gözleri görmeye dayanamıyordu.
Hala buna bölüm bekleyen var mı bilmiyorum ama sürpriz akzlkakzms sınavlarım bittikten sonra bitireceğim büyük ihtimalle o zamana kadar bye bye👋🏻👋🏻