Clouds - Before You Exit
İnsanın sevdiği kişinin yanında olması harika bir olaydı.
Hiçbir şey yapmıyor sadece öyle duruyor olsanız bile sevdiğiniz insan yanınızda olduğu için dünyanın en huzurlu insanı hissediyorsunuz kendinizi. Asla sıkılmıyor aksine birlikte olduğunuz anlarda zamanın akmamasını diliyordunuz. Birlikte olmadığınız zamanlar ise zaman geçmek bilmiyordu.
Yoongi'yle birlikteyken içinde olduğum durumda tam olarak buydu. O yanımda yokken onunla olmak için zamanın hızlı akmasını diliyordum o yanımda olduğunda ise keşke zaman dursa diyordum.
Son zamanlarda buluşma alanımız olan okulun arkasındaki ağacın oradaydık. Burası diğer bölümlerden daha sakindi ve ikimizde sakinliği çokça seviyorduk. Birbirimizde dinlenmek son zamanlarda en sevdiğimiz aktivitemiz haline gelmişti.
İlişkimizin henüz 2 haftasında bile değildik ama sanki yıllardır birlikteymişiz hissinden kendimi alamıyordum. Yaşadığımız anları dolu dolu yaşıyorduk ve bir şekilde 2 haftada bir çok anı biriktirmiştik.
Birlikte sahilde dondurma yemiştik, saatlerce denizi seyretmiştik, market alışverişine çıkmıştık, geceleri birbirimizin evine gitme alışkanlığına yakalanmıştık. Ve bu alışkanlığı 4 gün önce edinmiştik.
4 gün önce gece saat 2 ye geldiğinde birden onu çok özlemiş ve kapısına dayanmıştım. Tek başına yaşadığı için evine gitmek konusunda sıkıntı yaşamıyordum. Onun ise çekindiği bir şey yoktu zaten. Öyleki hemen ertesi gün annemin evde olduğunu bilmesine rağmen gece yarısı kapıyı çalmıştı. Ve cidden bunu yaparken saatin kaç olduğun umrunda değilmiş gibiydi.
Neyseki annemin uykusu fazla derindi ve uyanmamıştı. Ama bu konuda onu ciddi bir şekilde uyarmıştım. Anneme ilişkimizi kendim anlatmak istiyordum ve bu şu an için zordu.
Erkek arkadaşımı gecenin üçünde kapıyı çalarken görsün istemiyordum. İlk görüşmeleri güzel olmalıydı ve ben ilk görüşmelerinden önce anneme ondan muhakkak bahsetmeliydim. Ama dediğim gibi şu an için bu biraz zordu.
Vereceği tepkilerden çekiniyordum ve bunun adına cesaret toplamak için zamana ihtiyacım vardı. Ve Yoongi cidden gece yarısı insanların kapısını çalmaması gerektiğini uyuyanlar olduğunu bilmiyordu.
Sonuç olarak 4 gündür saati umursamadan gece yarıları birbirimizin evine gider olmuştuk birden. Eğer saat 3'e kadar gitmemiş olursam o geliyordu ve aynı durum benim içinde geçerliydi.
Dersimizin sabah erken saatlerde olduğu zamanlarda gece yarısı böyle bir şey yapıyor olmamız uyku düzenimiz adına bizi biraz bocalatmıştı ama ikimizde bunu umursamıyorduk. Çünkü sabahında ilk dersten çıktıktan sonra okuldaki yerimizde buluşuyor birbirimizde dinleniyorduk.
Şimdi yaptığımda tam olarak buydu. Dün gece gün doğumunda eve dönmüştüm ve onun dersi 12'de başladığı için şanslıyken ben saat 9'da ilk dersime girmiştim. Ama sorum yoktu.
Dizlerinde yatıp dinlenirken hayattan tek beklentimin bu olduğunu düşünüyordum hep. Elleri saçlarımdaydı ve gözlerim kapalıyken beni izlediğini hissediyordum. Bu hayatım boyunca yaşadığım en özel anlar arasındaydı. Bu yüzden uykusuz kalmak sorun değildi.
"Bu akşam ne yapıyorsun?"
Sorusuyla birlikte gözlerimi aralamış ve huzurlu bir gülümsemeyle bakmıştım yüzüne. "Bilmiyorum. Muhtemelen saat 2'ye kadar seni düşünüp sonra dayanamayıp yanına gelirim,"
Yüzünde güzel bir gülümseme oluşurken saçlarımdaki ellerinden birini yüzüme götürüp yüzümü okşama başlamıştı. Gözlerimi huzurla yummuştum. "Eh bu da hoş bir aktivite ama gece 2'yi beklemesende olur,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AppleTree| Yoonkook
Fanfic"Elma ağacının altında gözyaşlarımı silen çocuğa deli gibi aşıktım ben."