Jaehyun
İki gündür okula gitmemiş ve evde dinleniyordum, hastalığım basit bir üşütmeydi ve şimdiye çoktan iyileşmiş olması gerekiyordu ancak her geçen gün daha da kötüleşiyordu. Meselenin sadece moralimle alakası olduğunu biliyordum, kendimi kötü hissettiğim için iyileşmekte bu kadar zorlanıyordum.
Johnnyle hastanedeki kavgamızdan sonra hiç konuşmamıştık beni birkaç kez aramış olsa da cevap vermemiştim. Bence bu kadarını da hak ediyordu. Ona söylediklerimin iyi şeyler olmadığının ve kırıcı olduğunun farkındaydım ancak hatalı olan tek taraf ben değildim. Barışacağımızı biliyordum, belki bu sefer uzun sürecekti ama onu affedecektim, o da beni affedecekti çünkü ne olursa olsun biz birbirimize aşıktık.
Elimi kumandaya uzatıp kanalları gezmeye başladım, baddaniyem ve yastığım artık oturma odasına taşınmıştı çünkü kendi odamda öylece yatıp durmak daha çok canımı sıkıyordu, bu odada en azından televizyon vardı.
Jeno içeriye girip yanımdaki koltuğa uzandı ve boş gözlerini izlediğim programda gezdirdi,
"Neden yemek programı izliyoruz?""Çünkü ben yemek yapmayı öğrenmek istiyorum."
Jeno yavaşça açıkta olan göğsünü kaşıdı, evin içinde tişörtsüz geziyordu ancak bu beni rahatsız etmiyordu çünkü Johnny'nin ima ettiğinin aksine sadece arkadaştık ve burada olmasının sebebi benim hasta olmamdı. Hatta sevgilisi Jaemin de burada kalıyordu çünkü Johnny'nin birden daireme gelip bizi baş başa görmesi hiç iyi olmazdı.
İkimizde boş gözlerle televizyon izlerken içeriye Jeno'nun lise birden beri sevgilisi olan Jaemin girdi ve elindeki cips kaselerinden birisini benim önüme bırakıp Jeno'nun kucağına yerleşti böylece hep beraber televizyon izlemeye başladık, Jaemin bazen kucağındaki kaseden aldığı cipsleri Jeno'nun ağzına uzatıyor ve Jeno bilerek parmağını ısırdığında gülümsüyordu.
Onları uzaktan izlerken bile ne kadar uyumlu olduklarını anlayabiliyordunuz, ikisinin sevgili olmasına hiç şaşırmamak gerek çünkü biraz sonra Jaemin de bana dönüp Jeno'nunkiyle aynı soruyu sordu,
"Neden yemek programı izliyoruz?"Bıkkınca nefesimi dışarı verdim,
"Çünkü ben yemek yapmayı öğrenmek istiyorum."Muzip bir şekilde gülümsedi,
"Johnny için mi?""Johnny için veya değil sadece izleyemez misiniz?"
Jeno gülümseyip yavaşça kucağındaki sevgilisinin bacağına vurdu,
"Sen de bana yemek yapmayı öğrenesene"Gözlerim şaşkınca açılırken ikisine döndüm,
"Ne yani şimdi Jaemin yemek yapmasını bilmiyor mu?"Jaemin umursamaz bir tavırla omuz silkti,
"Hayır, bilmiyorum.""Ama Jeno da bilmiyor, o zaman ne yapıyorsunuz hep hazır mı yiyorsunuz?"
Jaemin eliyle erkek arkadaşını işaret etti,
"hayır bazen Jeno'nun annesi gelip bize yemek yapıyor ve evine geri dönüyor. Neden bu kadar garibine gitti, Johnny yemek yapmasını biliyor mu? Sizin yemeklerinizi kim yapıyor?"Gözlerimi ellerine dikip açıklamaya başladım,
"Johnny tabii ki yemek yapmasını biliyor üstelik et yemeklerini gerçekten çok güzel yapar-"Aklıma güzel bir anımız geldiğinde gülümsedim,
"Özellikle de mangalı"Jaemin koluyla Jeno'yu dürtükledi ancak sevgili arkadaşımın pek de umrundaymış gibi görünmüyordu. Önüme dönüp yeniden yemek programını izlemeye devam ettim çünkü ancak böyle şeyler kafamı dağıtmamı sağlıyordu. O sırada kapıdan anahtar sesleri gelmeye başladı ve ben başımı çevirip Johnny'nin içeriye girdiğini görür görmez önüme dönüp onu görmemiş gibi davranmaya çalıştım.
Anahtarı vardı çünkü bazen ben okuldayken evime gelip bizim için süprizler hazırlardı. Bir keresinde eve geldiğimde çok romantik bir şekilde düzenlenmiş muhteşem bir yatak odasıyla karşılaşmıştım, sevgililik yıl dönümümüz içindi. Hayatımın en güzel gecesiydi ve Johnny o gece bana çok nazik davranmış, çok güzel şeyler söylemişti.
Beni hiç bırakmayacağı, çok mutlu olacağımız ve beraber hep hayalini kurduğumuz gibi yemyeşil bir bahçesi olan güzel bir evde yaşayacağımız gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
faces - johnjae
Fanfictionkusursuz bir aile, kusursuz bir aile olmaktan ne kadar uzak olabilir?