Jaehyun
Uyandığımda Johnny mutfakta yiyecek bir şeyler hazırlıyor, başım hâlâ biraz ağrıyordu ancak başka hiçbir sorunum da yoktu. Yavaşça mutfağa girip kenardaki sandalyeye oturdum, Johnny başını çevirip ban baktı ve gülümsedi. Üzerinde hâlâ dün buraya geldiğinde giydiği takım elbise vardı, bütün gece böyle mi uyumuştu yani?
Ellerini üzerindeki mutfak önlüğüne silip yanıma geldi ve ateşim var mı diye kontrol etti. Boynumda ve omuzlarımda gezinen soğuk eli beni rahatsız edince birazcık geri çekildim ve sayıklandım,
"Çok soğuk Johnny""Biliyorum bebeğim ama kontrol etmem gerek dün gece çok ateşlendin."
"Ne? Ama hiç uyanmadım."
"Evet uyanmadın, sadece annenin ve benim ismini sayıkladın. Çok ateşin vardı ama doktor iyileşmeden önce bunun normal olduğunu ve vücudunun hastalıkta savaştığını söyledi. Şimdi daha iyisin değil mi?"
"Evet ama dün gece buraya doktor mu geldi?"
"Sadece endişelendim ve telefon açtım o kadar."
Elimi yavaşça alnıma vurdum,
"Dün gece uyumayıp benimle ilgilendiğini söyleme sakın.""Önemli bir şey değildi bebeğim, zaten çok uysalsın ne yaparsam yapayım ses çıkartmadın."
"Önemli Johnny, lütfen bırak. Kahvaltıyı ben hazırlarım sen gidip biraz dinlen."
"Yorgun değilim Jaehyun, söyledim. Sadece sana bir şey olmasından korktum o kadar."
"Şimdi kahvaltı etmek istemiyorum önce biraz dinlen yoksa içim rahat etmeyecek."
Elimi tutması için Johnny'e uzattığımda güçlü ve damarlı elleri anında benimkini buldu. Onu yatak odasına doğru çekiştirdim ve içeriye girdiğimizde yüzüne bakmadan yavaşça Johnny'nin gömleğinin önünü açmaya başladım. Bu sahneyi yüzlerce kez yaşamıştık ve her seferinde de elimde olmadan utanıyordum.
Johnny boştaki elini uzatıp yavaşça utançtan kıpkırmızı olmuş yanağımı okşadı. Ben de onun gözlerine bile bakmadan gömleğini açmaya devam ettim. Uzanıp boynumu öptüğünde nefesimin tekledi, ondan bu kadar çok etkileniyor olmam hoşuna gidiyordu, dudakları memnuniyetle kıvrılmıştı.
Derin bir nefes alıp boğazımı temizledim ve gömleğinin pantolonun içinde kalan kısmını da dışarıya çıkarttım ve kemerini açmaya başladım.Onu günlerdir görmediğim için mi böyle oluyordu emin değildim ancak kusursuzluğu gerçekten başımı döndürmeye başlamıştı. Halsiz olmam hiçbir şey hissetmeyeceğim anlamına gelmiyordu, üzerimde o kadar güçlü bir otoritesi vardı ki çekim alanına girmemek elimde değildi.
Kemeri yavaşça çıkarttığımda demirden tiz bir ses yükseldi ve fermuarını açtıktan sonra dayanamayıp Johnny'i öpmeye başladım. Ayak parmaklarımın üzerindeydim çünkü ona ancak böyle uzanabiliyordum, kendimi Johnny'e öylesine yaklaştırmıştım ki her şeyi ikimiz için de daha zor bir hale getiriyordum.
Johnny belimi kavrayıp vücudumu kendininkine bastırdı ve ben de onu yarınımız yokmuş gibi öpmeye devam ettim. Sabırsız dudaklarımı boynuna uzatıp orayı öpmeye başladığımda yavaşça ısırdığım için ağzından erkeksi bir inilti kaçtı. Ve belindeki elleriyle beni kendisinden biraz uzaklaştırıp yüzümü izledi, şaşırmış görünüyordu.
"Sakin ol bebeğim, buradayım."Dolan gözlerime aldırmadan başımı Johnnynin omzuna yasladım ve sessizce mırıldandım,
"Bitti zannettim. Bir daha çok zor barışacağımızı düşündüm. Seni çok özledim Johnny lütfen bir daha bana kızma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
faces - johnjae
Fanfictionkusursuz bir aile, kusursuz bir aile olmaktan ne kadar uzak olabilir?