goin' crazy

1.3K 113 116
                                    

Jaehyun

Eski evimi özlemiştim. Her şey hâlâ bıraktığım gibi duruyordu ancak çok tozlanmıştı bu yüzden detaylı bir temizlik yapmam gerekmişti. Tüm bu süre boyunca neden olduğunu anlayamadığım bir şekilde şımarık ve sulugöz birisine dönüşmüştüm, mesela evimin tam olarak kapanmayan balkon kapısını tamir edememek eskiden beni yalnızca birazcık sinir ederken şimdi çileden çıkartıyordu. Johnny burada olsa onun bu kapıyı tamir edebileceğini, hiçbir şeyi yalnız başıma yapmak zorunda kalmayacağımı düşünüyor ve ortada bariz bir sorun bile yokken ağlamak istiyordum.

En sonunda temizliği bitirdiğimde duş alıp oturma odasına geldim ve bozuk balkon kapısında gözlerimi gezdirdim. Yaptığım çocukluktan başka bir şey değildi, zaten Johnny de bundan sonra hayatımda olmayacaktı. Kendi sorunlarımı eskiden olduğu gibi kendi başıma çözmeye alışmam gerekiyordu bu yüzden üst katta oturan ev sahibine gitmeye karar verdim. Johnny bu adamdan hiç hoşlanmazdı bu yüzden muhtemelen şimdi kapısında olduğumu bilse çok sinirlenirdi, derin bir nefes alıp Johnny ile ilgili tüm düşünceleri aklımdan uzaklaştırdım ve zile bastım.

Kapı en sonunda açıldığında ellili yaşlarının ortasındaki ev sahibi gözlerini bana dikip yüzünde irite edici bir gülümsemeyle mırıldandı,
"Jaehyun, seni buralara hangi rüzgar attı?"

"Ben sadece balkon kapısının anahtarını isteyecektim çünkü kapı bozulmuş, tam kapanmıyor ve benim anahtarım da üzerinde yok. Belki sizin kapının anahtarı-"

"Bekle getireyim."

Adam sessiz bir şekilde içeriye girip gözden kaybolduğunda dudaklarımı ısırıp ileri geri sallanarak dönmesini bekledim. Eve ilk taşındığımda ne odaların ne de balkonun anahtarı üzerinde değildi bu yüzden ondan istemek zorundaydım. Ev sahibi kısa süre sonra geri dönüp elindeki metali bana doğru uzattı ancak almak için elimi uzattığımda anahtarı geriye doğru çekmişti. 

"Sevgilin yok mu?"

"İşleri var, anahtarı alabilir miyim?"

"Alırsın, ne acelen var. Kahve içer misin?"

"Hayır teşekkürler, evi temizliyordum ve yarım kaldı bu yüzden-"

Sözlerin adamın üzerimdeki iğrenç bakışlarını fark etmemle yarıda kesildi ve geceliğimin açık bıraktığı boynumu daha fazla görmemesi için hızlıca söyledim,
"Anahtar?"

"Al bakalım"

Anahtarı bana verirken ellerimi okşayan parmaklarının yalnızca benim hayal gücüm olduğunu düşünmek isteyerek hızlıca merdivenlere yöneldim ancak arkamdan seslenmişti,
"Jaehyun, sevgilin de yoksa okula nasıl gideceksin?"

Tanrım doğru ya, okul artık evime çok uzaktı. Arkamı bile dönmeden sessizce cevapladım,
"Yürürüm veya otobüse binerim, sorun değil."

"Ben seni bırakabilirim, biliyorsun yolumun üzerinde."

"Dedim ya sorun değil kendim gideceğim."

"Senin gibi temiz ve masum bir çocuğun böyle bir mahallede harap olması erkek arkadaşını kızdırmayacak mı?"

Ne yapmaya çalıştığını biliyordum, beni test ediyordu. Gerçekten hala Johnny ile sevgili miyiz yoksa yalnızca onu mu kandırıyorum bunu anlamaya çalışıyordu ancak bende Johnny ile ilgili konuşabilecek sabır kalmamıştı. Bu yüzden bir kere daha ne kadar aptal olduğumu belli edercesine cevapladım,
"O benim erkek arkadaşım değil, biz ayrıldık."

Adamın yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı. O anda kendime vurmak istemiştim, Tanrım artık yeniden yalnız olduğumu biliyordu işte. Eskiden Johnnyden korktuğu için bana yaklaşmaya cesaret edemezdi ancak işe bakın ki şimdi ben her şeyi berbat etmiştim. Hızlı adımlarla evime girip kapıyı da arkamdan sertçe kapattım, balkon kapısını kuvvetli bir şekilde çekip kolu hala yukarıya dönükken anahtarı yuvasına yerleştirip kapıyı kilitledim ve işte olmuştu!
Artık kapanmadığı için içeriye soğuk hava geçirmiyordu. Bir sorunu daha çözmüş en önemlisi de hâlâ kendi kendime bir şeyler başarabiliyor olduğumu görerek mutlu olmuştum.

faces - johnjaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin