I was made for lovin'you

8

Esmer adam üstü çıplak bir şekilde uyanmayı beklemiyordu. En son öğrencilerinden biri ile görevde idi. Şimdi ise şöminenin yanında yarı çıplak bir şekilde battaniye altında idi. Hafifçe doğrulup etrafa baktı. Burası çok da küçük olmayan bir kulübe idi. Kapının açılma sesi ile hala sersem şekilde o tarafa baktı. Kızıl saçlı genç kız üstünde sadece kırmızı kareli bir gömlek giymiş saçlarını da toplamıştı. Elinde bir kupa tutuyordu. Kupadan yükselen duman ile adam kupanın içinde sıcak bir şeyler olduğunu anladı. Kız ona baktı.
Nat: Tebrikler yaşıyorsun asker.
Bucky: Ne oldu?
Nat: Seni vurdular suya düştün. Ben de seni sudan çıkardım. Bayağı soğuktu. Sonra da bu kulübeyi buldum. Seni biraz zor da olsa içeri taşıdım baktım hipotermi geçiriyorsun bende seni şöminenin yanına koydum.
Bucky: Neden yarı çıplağım?
Nat: 1) Kıyafetlerimiz suda ıslandı. 2) Hipotermi geçiriyordun. Yani seni vücut ısısı ile ısıtmam gerekti.
Bucky kızıl saçlı kız ile o şekilde yan yana yattığı görüntü aklına gelince biraz heyecanlandı. Kendisi ile ilgili bir şey bilmese bile bu kızın onu heyecanlandırdığı doğru idi. İlk başta şiddet içeren görevleri yapmakta acayip başarısız olan ama doğuştan yeteneği olduğu için kısa sürede diğerlerini geçen kız. Gözlerinde ruh gördüğü kız. Natalia Romanova....

Bucky ter içinde uyandı. İlk defa öldürdüğü birini görmemişti. Bu sefer gördüğü şey kabus değildi. Ama yine bir anı olup olmadığından da emin değildi. Steve in arkadaşlarından birini görmüştü. Hayatı boyunca- ki bu çok uzun bir süre- gördüğü en güzel kadındı. Rüyasında görmesi normaldi. Etrafına baktı güneş daha doğmamıştı. Bucky yeniden yatağa uzanıp gözlerini kapattı ve nedenini bilmediği halde aynı rüyayı görmeyi umdu.

Logan kız arkadaşının elini tutmuş okulun koridorunda onunla dolaşıyordu. Olivia ile nerede ise 1 aydır çıkıyorlardı. Yani Fallon o ve Dawn ı bulduktan ve anneleri ortaya çıktıktan sonra başlamışlardı çıkmaya. Tony onları Fall ile aynı okula kayıt ettirmişti. Hatta Peter isimli bir çocuğa daha aynı şeyi yapmıştı. Bir hafta sonra da Olivia ile çıkmaya başlamıştı. İkisi yürümeye devam ederken yiyecek otomatının başında duran ikiliyi fark etti Logan. Fallon ve kim olduğunu çözemediği çocuk. Fallon otomattan bir gazoz ve bir kola çıkardı. Kolayı çocuğa verip gazozdan bir yudum aldı. Logan ona selam vermeye karar verdi Olivia ile oraya ilerlediler.
Logan: Selam Stark.
Fallon onu görünce gülümsedi.
Fallon: Selam Barnes.
Dawn: Bana da selam.
Dawn başından beri yanında arkadaşı Rachel ile orada duruyor ve limonatasını yudumluyordu.
Logan: Bu Olivia.
Olivia utangaç bir şekilde kızlara el salladı. Fallon ve Dawn gülümsediler.
Fallon: Yenge de erik gibiymiş kütür kütür.
Olivia: Sağol. Sanırım.
Dawn: Lafımı çaldı. Neyse bu da Liam. Fallon'ın hanımı olur kendileri.
Fallon: Hanımı ne be.
Liam: Cidden. Ayıp karşim.
Dawn: İlişkinizde hanım olan Fallon değil yalnız. Ayruca hanımcı diyecektim ama kısaltayım demiştim.
Logan: Memnun oldum.
Olmamıştı.
Liam: Bende.
O da memnun olmamıştı.

Sarışın kadın yanındaki iki delikanlı ile karşısındaki kızıl kadına gülümsedi.
Sara: Demek burası yeni merkez. Ya da bizim için yeni yaşam alanı.
Nat: Sara burası bulduğumuz en güvenli yer.
Sara: Benim evim beyaz olan mıydı?
Nat: Evet. Kaptan Lance'e de bu yakışır dedim. Sonuçta kendisi adı üstünde white canary.
Sara tekrar gülümsedi. Sonra Nat a daha dikkatli bir şekilde baktı.
Sara: Jay, Danny içeri girin.
Danny: Peki anne.
Çocuklar içeri girince Sara ifadesini değiştirmeden sordu.
Sara: Güvenli derken?
Nat: Ross zaman bürosundaki kayıtlara ulaşmayı başarmış. Çocuklarımın babası kim biliyor. Ayrıca senin ve ekibinin geçmişini de biliyor.
Sara: Oraya ulaşması imkansız diye dosyaları oraya koymuştuk.
Nat: Demek ki değilmiş.
Sara: Direktör izni gerekiyor ve direktör böyle bir şey yapmaz.
Nat: Bence de. Ava böyle bir şey yapmaz.
Sara: Yapmaz.

Okuldan gelir gelmez başladım. Umarım beğenirsiniz haydi yorumlara abanalım yeeey.