Bucky: Bu senin için. Çok bir şey değil ama bir gün beni buldukları zaman sana kalacak bir hatıram olsun istedim.
Natalia adamın eline verdiği kolyeye baktı ve gülümsedi.
Nat: Çok güzel James. Asla yanımdan ayırmayacağım.
Bucky: Bu arada bu bazı kültürlerde nişan demek yani biri sana asılırsa falan....
Nat: Ama dikey olanı o anlama geliyor. Bu yatay. Anlamı körlük.
Bucky: Yanlış kolyeyi mi almışım?
Nat: Bu mükemmel.
Bucky: Saçlarını topla da takalım.
Kız gülerek arkasını döndü ve saçlarını omzunun üstüne topladı. Adam tam kolyeyi takacakken bir ses duydu ve gördüğü şeyin yine rüya olduğunu fark etti. İçeriden konuşma sesleri geliyordu. Üstüne bir tişört geçirip oturma odasına girdi. Steve'in sesini duyabiliyordu bir de bir kadının sesi vardı. Odaya girdiği zaman kadını her gece rüyasında gördüğünü fark etti.
Steve: Bucky bak kankam yaşıyor.
Nat: Ciddi ciddi ölen bir tanıdığın var mı?
Steve: Doğru dedin. Neyse ben bize içecek bir şeyler getireyim.
Nat: Alkollü bir şeyler getir bari.
Steve: Bu saatte?
Nat: Votka güzel olur ama bira da bana uygun.
Steve: Soda getiriyorum.
Nat: Çok sıkıcısın.
Bucky Nat ın karşısındaki koltuğa geçti. Kadın ona bakmamaya çalışıyordu. Ama Bucky nin ona sorması gerekenler vardı. Ayrıca kadının boynundaki kolyeyi rüyasında görmüştü.
Bucky: Biz seninle iç savaştan önce tanışmış mıydık?
Nat: SHİELD'ı çökerttiğimiz zaman beni omzumdan vurmuştun bende senin omzuna çıkıp kafana vurmuştum bir kaç kez.
Bucky: Peki ya daha önce?
Nat: Bir görevde karnımdan vurmuştun. Neden sordun?
Bucky kadının yalan söylediğine dair bir belirti görmedi ama kadın onun yanında rahat da değildi. Sanki kendini tutuyor gibiydi.
Bucky: Seni rüyalarımda görüyorum.
Kadın 1 saniyeden kısa bir süre nefesini tuttu ama sonra devam etti.
Nat: Çoğu erkek bu sıkıntıya sahip hatta bazı kadınlarda. Yalnız değilsin yani.
Bucky: O kolyeyi de görmüştüm.
Nat: Çoğu zaman boynumda. Yani doğal.
Bucky: Peki Logan diye birini tanıyor musun? Rüyalarımdan birinde küçük bir kız bana o ismi söylemişti. Logan nasıl oldu demişti? Bu isim sana ne ifade ediyor?
Nat: Vaftiz babam. Yani öyle sayılır. Logan Howlett. Wolverine.
Bucky: Peki küçük kız?
Nat: Belki benim. Bilemeyiz. Ben küçükken görmüşsündür beni o yüzden ben bir şey hatırlamıyorumdur. Bence çok mantıklı. Aklıma başka bir açıklama gelmiyor.
Tabi gerçek dışında.
Bucky: Kızın gözleri maviydi. Seninkiler yeşil.
Natasha: Ya ne biliyim ben rüya tabircisi değilim. Zihin de okuyamıyorum. Ama Wanda okuyor bak....
Bucky: Panikledin.
Nat: Paniklemedim.
Steve: Sodaları getirdim.
Nat ve Bucky elinde soda ile gelen sarışın adama baktılar. Nat kurtulduğu için rahatlamışken Bucky Steve az daha oyalansaydın keşke diyordu içinden.
Nat: Bir soda almak ve şişesini açmak bu kadar uzun sürmemeli Steve.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I was made for lovin'you
FanficBenim için karanlık bir hikaye ama her şey yine aynı. Tüm gücümle tekrar yazmaya giriyorum ve bu yüzden çok heyecanlıyım.