3.7

6.9K 362 43
                                    

Eslem, sabah yeni bir güne merhaba derken bile Buğra'yı düşünüyordu. Bu aşık hali, kendine kızmasına yetecek kadar büyük bir sebepti.

Buğra'nın kendisine cesaretsiz dediği aklına gelmiş, ona olan kızgınlığı ve kırgınlığı tekrar gün yüzüne çıkmıştı.

Eslem'de biliyordu ki, Buğra bunu bilerek söylemişti çünkü Eslem'in düşüncesine göre Buğra, kendisini Gamze sanıyordu. Bu sebeple kendisini kışkırtmaya çalışıp karşısına çıkması için böyle konuştuğunu düşünüyordu.

Çünkü biliyordu o cesur bir kızdı. Kimseden korkacak bir yüreği yoktu.

Eslem, eline telefonunu alıp Buğra ile olan konuşmaların olduğu mesaj bölümüne geldi. Buğra, Eslem'e dün attığı mesajdan sonra yeni bir mesaj atmamıştı. Görüldü bırakan Eslem, içinde ufak bir pişmanlık yaşadı. Onunla konuşmak istiyor, ona sarılmak onunla el ele tutuşup sevgisini ona haykırmak istiyordu. Bunu yapamıyor oluşu içindeki boşluğu daha da büyüttü ve kalbinin sızlamasına sebep oldu.

Uzandığı yatağından doğrulup kahvaltı hazırlamaya koyuldu Eslem. Normalde bu kadar erken saatte uyanan bir kız değildi, iki üç gündür yaşadığı şeyler minik yüreğine ağır gelmiş uykusunu alt üst etmişti.

Banyoya geçen Eslem, elini yüzünü yıkayıp güzel bir kahvaltı için mutfağa geçti. Çaydanlığa su koydu önce. Daha sonra buzdolabından bir kaç salata ve domates çıkardı. Eline aldığı domatesi güzelce yıkayıp  bıçakla kabuğunu soymaya başladı.

O sırada kapı eşiğinden mutfaktan içeriye doğru girmeye çalışan siyah bir şey ilişti gözlerine. Elinde domates ve bıçak olan Eslem'in dudaklarından bir "Hii!" nidası yükseldi.

Gördüğü şey bir böcekti ve böceklere karşı fobisi vardı Eslem'in. Elinde tuttuğu bıçakla, gördüğü manzara sebebiyle parmağını kesen Eslem; "Ahh!" deyip parmağını dudaklarına götürüp hafifçe emdi.

O sırada Leyla Hanım, mutfaktan gelen sesle irkilip mutfağa doğru koştu. "Kızım, Eslem iyi misin?"

"İyiyim anne, sadece parmağımı kestim." 

Nefes nefese kalan Leyla Hanım kızının bu haline anlam vermemişti. "Yavrum dikkat et biraz, ödüm koptu bende bir şey oldu sandım." deyip kızının parmağına baktı Leyla Hanım. "Küçük bir kesik sadece. Ben yara bandı alıp geleyim." dedi Leyla Hanım.

Mutfağın kapısına doğru yönelen Leyla Hanım'ın ardından Eslem sözü aldı. "Anne.." dedi Eslem, titreyen ses tonuyla.

Leyla Hanım, arkasına döndü bir hışımla. "Ne oldu, kızım?"

"Anne ya, kapının orada bir böcek var kocaman, korktum da. Onu oradan alabilir misin diyecektim." 

Leyla Hanım, kapı eşiğine doğru baktı. Gördüğü şeye ve Eslem'in bu haline ufak bir kahkaha attı. Kızının küçük bir böcekten korkacağını  düşünmemişti. "Yavrum küçücük bir böcek bu. Bundan mı korktun?"

"Anne öyle deme ya. Korktum işte alamadım, sen alır mısın?"

"Yavrum ben seni cesur bir kız sanardım. Az cesaretli ol kızım. Bu küçük bir böcek sadece." deyip eline bir peçete aldı ve küçük böceği alıp ölmemesi için hafifçe tutup kapıdan dışarıya doğru saldı. Leyla Hanım, tüm canlılara merhameti ve sevgisi olan bir kadındı. Bu sebeple kızının korkusu üzerine dışarıya salmıştı bu minik böceği.

Annesinin söylediği az cesaretli ol kızım, ben seni cesur bir kız sanardım cümlesi, Buğra'nın söylediği cümleleri Eslem'in aklına getirmiş ve kaslarının gerilmesine sebep olmuştu.

Burnundan soluyan Eslem, kahvaltı hazırlamaya devam edip kendisinin cesur bir kız olduğunu kanıtlama vaktinin geldiğini düşündü. Buğra ne derse desin, ne düşünürse düşünsün onun karşısına çıkma vaktinin geldiğini, kendisinin cesaretsiz bir kız olmadığını herkese kanıtlama zamanının geldiğini düşündü. Bu sebeple Eslem, artık Buğra'nın karşısına çıkmak istiyordu ve kararlıydı.

Basketbolcu || Texting 🏀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin