Lütfen okuyan varsa oy verip yorum yapmayı unutmasın.Cidden 40-50 görüntülenme var ve sadece 5 oy oluyor ve bu cidden beni üzüyor.
Ben bu kitap için gerçekten uğraşıyorum ve bunu gördükçe yazasım hiç gelmiyor,eğer kitapta sevmediğiniz bir şey varsa yine bana söyleyebilirsiniz.Onun dışında söylemem gereken bir şey yok umarım bölümü seversiniz 💕 yazım hataları için şimdiden özür dilerim~
"Arkadaşlar ışıklarda bir sıkıntı var !"
"BANA BİRAZ BUZ LAZIM !"
"YAH NAMJOON ! BURAYA BİR BAKAR MISIN !?"
"ÜZERİNİ KURUTMAMIZ İÇİN HAVLU VE KURUTMA MAKİNESİNE İHTİYACIM VAR !"
Etrafımdaki herkes koşuştururken ben ise önünde kocaman bir ayna olan sandalyeye oturmuş etrafımı seyrediyordum.Bir yandan da elimdeki telefonu çeviriyordum.Küçük gözlerim ile boş boş etrafa bakarken gözüme sarı saçlı biri takıldı.Tam bu kişiyi nereden hatırladığımı düşünürken aklıma önceki röportajlarımdan birinde bana makyaj yaptığı gelmişti.
Gözlerimi çekmeden karşımdaki çocuğa bakarken bir yandan da ismini düşünüyordum.Önündeki makyaj çantasından bir şeyler çıkarıyor ve yerine başka şeyler ekliyor daha sonra ise çıkardıklarını da eklemeye çalışıyordu ama her seferinde sığdıramıyor ve şirince yanaklarını şişiriyordu.
Yanaklarını şişirip kaşlarını çattığında gülümseyip oturduğum yerden ayağa kalktım ve yanına adımladım.Kendi kendine konuştuğunu duyduğumda adımlarımı yavaşlatıp onu dinlemeye başladım.
"Anlamıyorum alt tarafı küçük bir göz kalemisin senin her yere sığman lazım.Sanki bana palet tarzı bir şey ! Ne olurdu şu ucunu hafif çıkıntılı yapmasaydınız tasarımcılar ! Sizin yüzünüzden artık beynimi hissetmiyorum.Kafayı yiyeceğim anlamıyorum neden zıkkım kutusuna girmi-"
"Eğer bastırmaya devam edersen ucunu kıracaksın." Ne kadar kendi kendine konuşması çok şirin olsa da araya girme ihtiyacı hissetmiştim çünkü biraz daha elindeki göz kalemini çantaya sokmaya çalışırsa çantanın yırtılacağından emindim.
Sesimi duyduğu anda yerinde zıplayıp elindeki göz kalemini yere düşürmüş ve kocaman açılmış gözleri ile bana dönmüştü.İlk bir kaç saniye boş boş nefes vermiş daha sonrasında ise eliyle saçlarını karıştırıp yerden göz kalemini almıştı.
"B-ben özür dilerim.Biraz sinirliydim de."Sonuna doğru sesi kısılmış ve başını eğmişti.Gülümseyip elindeki göz kalemini aldım.Parmaklarımın ucu eline değdiği anda elimde bir sıcaklık hissetsem de boşverip makyaj çantasına döndüm.
"Sorun değil.Herkes böyle zamanlar yaşar ama istersen dik koymak yerine bir de yan koymayı dene.Aynen böyle."Elimdeki kalemi yan çevirip çantanın kenarına koyup kapattım ve çantayı ona uzattım.
"Teşekkür ederim Bay Min." Gülümseyip elimdeki çantayı alıp kollarını etrafına sardı.Bir süre ben ona o ise yere gülümseyerek bakmaya devam etti.En sonunda bu mantıksız anı bozmak için derin bir nefes aldım ve arkamdaki sandalyeye oturdum.Şimdi yere baksa da yüzünü görebiliyordum.
"Adın Jimin idi dimi ? Geçen bana makyaj yapmıştın." Sesimi duyduğunda kafasını yerden akldırıp bana çevirdi ve kirpiklerini kırpıştırdı.Gözlerim tombul yanaklarına kaydığında hafif kızarık olduklarını fark ettim.Tam hasta mı değil mi diye düşünecekken sesini duymam ile dikkatimi ona verdim.
"Evet,umarım bir kere daha size makyaj yapma şerefine erişebilirim."Yüzündeki gülümsemeyi silmeden kurduğu cümle ile gözlerimi yanımdaki masanın üzerinde duran aynada durdurdum.Elime alıp yüzüme baktım ve geri yerine koyup Jimin'e döndüm.
"Eğer istersen gözüme biraz daha makyaj yapabilirsin.Beklemekten olsa gerek rengi sönmüş."Yüzüme şok olmuşcasına bakarken gülümseyip elindeki makyaj çantasını aldım ve içinden gerekli malzemeleri çıkardım.
"Tabi eğer istemezsen başkasını da çağırırım,bana çok sorun değ-" Elimdeki çantanın kapılması ile kafamı kaldırdım.Jimin birden önüme geçip oturduğum koltuğu kendine doğru çevirmiş ve eline far paletlerinden birini almıştı.
"Tabi ki de ben yaparım.Bana hiç sorun değil.Hatta o kadar mutlu olurum ki anlatamam.Böyle çok mutlu olurum.Özür dilerim yine çok hızlı ve boş konuştum değil mi ?"Geri çekilip bana doğru mahcupça baktığında gülümseyip kafamı olumsuzca salladım.
"Sorun değil sen devam et." Gülümseyip makyajımı yapmaya başladığında ben de onu izlemeye başladım.Değişik bir şekilde bir erkeğe göre çok güzel bir yüzü vardı.Cildi de çok güzel duruyordu.İçimden yüzüne hangi malzemeleri kullandığını tahmin etmeye çalışırken Namjoon'un yanıma gelmesi ile kafamı ona çevirdim.
"Yoongi sahneye çıkma zamanı."Kafamı sallayıp gitmesini işaret ettiğimde gözleri ile yüzümü inceleyen Jimin'e döndüm.
"Merak etme güzel olduğunu bakmadan bile hissedebiliyorum."Gülümseyip ayağa kalktığımda o da gülümseyip malzemelerini toplamaya başladı.Ayağa kalkıp yanından giderken elimi omzuna koydum ve bana dönmesini sağladım.
"Bundan sonra makyajlarımı sen yap Jimin.El işçiliğini beğendim."Yanından ayrılırken arkamda nasıl bir etki bıraktığımdan haberim yoktu tabi.
Jimin ilk önce sağ ile ile ağzını kapatmış daha sonra ise az önce Yoongi'nin dokunduğu omzuna sağ elini koyup yerinde zıplamaya başlamıştı.
Yoongi ise elinde oluşan karıncalanma gibi hissi elinin uyuşmasına bağlamış ve ceketini son kez düzeltip sahneye çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Once | yoonmin
Fanfiction"Bakalım Min Yoongi'nin hafızası ne kadar iyi." *başları texting ama ileriki bölümler normal yazı olacak*