En fazla ne olabilir ki sadece Yoongi'nin evine gideceğim ve bu sefer saklanmak zorunda da kalmayacağım.Onun yanına gideceğim ve o beni fark edecek.Bu kadar başka bir şey yok,heyecanlanmaya hiç gerek yok,sen sadece gidip Yoongi'yi stüdyoya çağıracaksın ve olabildiğince tensel temastan uzak kalacaksın yoksa kendini kaybedersin.Kimi kandırıyorum adamın kokusunu 10 metre öteden bile alabilirim,bu yürümeyecek en iyisi ben vazgeçeyim.
Yürüdüğüm yolda telefonumu çıkarıp Jin hyunga vazgeçtiğimi söyleyecektim ki aklıma bana attığı bakışları geldi ve hemen telefonumu geri cebime koydum.Şimdi hiç risk almaya gerek yoktu bir de bu durumda Jin hyungu hiç çekemezdim.
Sonunda yolunu ezbere bildiğim,artık rüyalarımda bile görmeye başladığım eve geldiğimde derin bir nefes aldım.Buraya gelirken içeri nasıl gireceğimi tabiki de hesabplamıştım,normal stalkerlık yaparken girdiğim yöntemle giremezdim yoksa Min Yoongi bir şeyler çakabilirdi,sanıldığının aksine aptal falan değildi bu adam bir de bana yani chimchimmy'e özellikle dikkat ettiği için bir yerlerden olayı çakabilirdi.Bunu anlamaması için rüşvet vererek girecektim içeriye.
Bir elimde tuttuğum sıcak kurabiyeyi kahve olan diğer elime aldım ve Min Yoongi'nin evinin numarasını tuşladım.Önümdeki cihazdan bağlandığını belirten sesler geldiğinde daha da heyecanlanmış.Şu anda vücudumun içinin sıcaklığı elimdeki kurabiye ve kahvenin sıcaklığına bin basardı.Kalbimin hızlı hızlı atmasından cihazdan gelen sesi bile zar zor duyuyordum.
"Ne var ?" Duyduğum ses ile düşüp bayılmama az kalmıştı resmen.Adamın kaba hali bile nasıl seksi olabilir ya !
"Şey..merha-ay ben Jimin." Dediğim şeylerin saçmalığı ile elim ile alnıma vurdum ve gözlerimi kapattım.Kendimi rezil etmesem olmazdı zaten.
"Jimin farkındaysan konuşma cihazında kamera da var,seni görebiliyorum." Duyduğum şey ile hemen elimi alnımdan çektim ve saçımı düzeltiyormuş gibi hareketler yaptım.Daha fazla rezil olamazdım resmen,umarım boş boş cihazla olan bakışmamı görmemiştir ya da kendimi sakinleştirme çabalarımı falan.
"Hah,evet.Ben şey diyecektim." Elimde tuttuğu yiyecek ve içeceği havaya kaldırdım ve kameraya şirin bir gülümsememi gösterdim.
"Size yemek getirmiştim."Bir süre karşı taraftan hiç ses gelmemişti.Tam gülümsemeyi kesip yüzüme mi kapadı acaba diye bakacakken birden kapıdan gelen ses ile yerimden sıçradım ve kapıya döndüm.Yavaş yavaş açılmaya başlayan kapıyı gördüğümde elimi kalbime götürüp biraz bastırdım çünkü yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
Hızlı bir şekilde adımlarımı onun evine yönlendirdim.Apartmanın içine girdiğimde asansörü es geçip adımlarımı merdivene yönelttim ve uzun bir zaman önce yaptığım sporların on beş kat çıkmamda yardımı olmasını dileyerek merdivenleri çıkmaya başladım.
Sonunda kapıya geldiğimde derin bir nefes alıp alnımda çok az bir şekilde oluşan terleri üzerimdeki uzun kollu kazağın tersi ile sildim.Tam kapıyı çalmak için adım atacaktım ki birden kapının açılması ile bir ayağım havada kalmıştı.
Evet,burası benim öldüğüm kısımlardan biri işte.Arkadaşlar kimin önüne yarı çıplak bir Min Yoongi çıksa ölür tamam mı ? Yani düşünsenize bir,adamın çok efsane kası olmaya bilir ama beyaz çikolata gibi vücudu var,buna düşmeyen de ne bileyim.
"Konuşmayı düşünüyor musun ?" Kapının kenarına yaslanmış bir şekilde bana soruyu sorduğunda derin bir nefes alıp kafamı salladım ve elimdeki kahve ve yiyeceği ona uzattım.
"Aç olabileceğini düşünmüştüm." Gözlerini benden çekmeden uzattığım şeyleri aldı ve kurabiyeden bir parça koparıp ağzına attı.Şu an o kadar değişik bir durumdaydık ki ben ona ilah gibi bakıyordum o ise elindeki kurabiyenin neli olduğunu çözmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Once | yoonmin
Fanfiction"Bakalım Min Yoongi'nin hafızası ne kadar iyi." *başları texting ama ileriki bölümler normal yazı olacak*