oda

1.9K 178 50
                                    




özür özür özürrrrrr normalde bunu dün atmam gerekiyordu ama bavul topladığım için atamadım :((

neyse umarım bölümü beğenirsiniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💜👽

Evet, yine her zamanki gibi burada çalışmaya geri dönmüştüm çünkü ne kadar Min Yoongi hayranı olsam da benim de para kazanmam gerekiyor tamam mı ! Gerçi ben ona küsüm de, ne kadar onun hiçbir fikri olmasa da.

"Jimin, yeni konsept biraz karanlık olacakmış bu yüzden ona göre makyajlar düşünmemizi istedi şirket." Jin hyung, elinde tuttuğu koca bir kataloğu önüme bırakıp konuştuğunda ben de ellerime bulaşan boyaları silip gözümü kataloğa çevirdim.Her yerde değişik değişik ağırlıklı olarak siyah renk olan göz makyajları, yüz makyajları ve dahası vardı.

"Tamam, hyung merak etme bir şeyler düşünürüz şimdi." Min Yoongi'nin tekrardan yeni bir şarkı çıkaracağı zaman cidden konser zamanından bile daha zordu.Herkes değişik bir kaos halinde idi.Adam ne çıkarırsa çıkarsın güzel olacağından herkes emin olduğu için herkes kendine düşen görevi harfi harfine yerine getirmek istiyordu.Buna kıyafet ile uğraşanlar, menajerler ve makyaj ile uğraşanlar , ki buna ben de dahildim, dahildi.Herkes cidden deli gibi çalışıyordu.

"Jin hyung, geçen bana geldiğinde ceketini unutmuş-" Namjoon hyung elinde tuttuğu ceket ile koşarak yanımıza geldiğinde Jin hyung'un kocaman gövdesi yüzünden dışarıdan görünmediğine emin olduğum bedenimi kenara çekip ortaya çıkardığımda Namjoon hyung'un söyleyeceği söz yarıda kesilmişti.

Jin hemen ayağa kalkıp Namjoon'un elinde tuttuğu ceketi alıp onu eli ile acele bir şekilde dışarı çıkardı bu sırada da kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı ve benim yanıma gelip sanki hiçbir şey olmamış gibi oturdu.Ama sizce ben bunun peşini bırakır mıyım ? Koca bir HAYIR, tabi ki.

"Seokjin hyung~ az önce kulaklarım doğru mu duydu yoksa ben mi uyduruyorum ?" Şirin bir şekilde gülümseyerek kafamı Seokjin'in baktığı kataloğun önüne koydum ve kendim ile zorla göz teması kurdurdum.Ama o tabi ki benim bütün çabalarımı boşa çıkarıp kafamı itmişti. "Seni döverim çocuk, sakın konuşma." Kulakları kızarmaya başlamış olan bu adamı rahat bırakma kararı alıp gülümsemiş ve geri yerime çekilmiştim.Cidden şu anda onlara özenmedim de değil, cidden onlar gibi olmak istemiştim.Mesela şu anda bu kapıdan Yoongi girse ve bana seslense güzel olur muydu ? Ne kadar ona  küs olsam da HARİKA OLURDU !

"Jimin, eğer makyajın ne olacağına karar verdiysen Seokjin ile benimle bir yere gelmen gerekiyor." Birden içeri giren ve karşımda dikilen Yoongi'ye baktığımda gözlerimi kocaman açtım.Bir dakika eğer dileklerim gerçek oluyorsa lütfen şu kapıdan 10 milyon dolar kendi kendine girsin ve kucağıma gelsin !

Gözlerim ile kapıya bakarken gözlerimin önünde sallanan eller ile kendime gelmiş ve kafamı elin sahibine çevirmiştim. "Hey,sana diyorum.Benimle bir iki dakika dışarı gelmen lazım." Yoongi eli ile dışarıyı gösterdiğinde yutkunup kafamı salladım ve oturduğum sandalyeden ayağa kalkıp kapıdan dışarı çıkan Yoongi'yi takip ettim.

İkimiz beraber bir sürü koridoru atlattığımızda sonunda kıyafetler için olan odanın kapısının önüne geldiğimde sırtı bana dönük olan hayallerimin adamına baktım.Kendisi ile önce cebinden bir anahtar çıkarıp kapıyı açmış daha sonra ise beni yanına çekmiş ve etrafına baktıktan sonra birden kapıyı açıp beni de içerisine itmişti.

Birden girdiğim karanlık ortam ile bağıracaktım ki son anda sesimi içimde tutup dışarıya sadece sesli bir şekilde nefes vermek ile kalmıştım.Yoongi arkamdan kapıyı kapattığında içerinin tamamen karanlığa bürünmesi ile ellerimi havaya kaldırıp tutunabileceğim bir şey aradım.

"Hyung, ışığı açsana.Şimdi düşüp bir yerimi yaralayacağım." Ellerim rastgele etrafta gezerken birden değdiğim sıcak ten ile elimi çekecektim ki elimin üzerine gelen güç bunu engellemişti.Az önce korkudan hızla atan kalbim, şimdi Yoongi'nin ellerinin ellerimin üzerinde olması ve ekstra olarak da ellerimin çocuğun gövdesinin üzerinde olması ile heyecan ile atmaya başlamıştı.

"Hyung, bir şey mi old-"

"Jimin seninle daha önce karşılaştık mı ?" Bütün sakinliğim ile soracağım soruyu bölen ses ile söyleyeceğim şeyler resmen içime kaçtı.Az önce ne kadar karanlıkta olduğumuz için korksam da şu an sevinmeden edemiyordum çünkü yüzümdeki bu şaşırma ve panik ifadesini Yoongi'nin görmesini asla ama asla istemezdim.

" Ne demek istiyorsun ?" Sakin bir şekilde, soğuk bir ses ile sorduğum soru ile Yoongi sonunda ellerimi bırakmış ve ben de bunun sayesinde ellerimi gövdesinden çekebilmiş ve kendimi ondan biraz uzaklaştırabilmiştim.Kalbimin atış sesini duymasını istemezdim.

Tam ondan biraz uzaklaşabildiğim için sevinmiştim ki belimde hissettiğim ellere şaşıramadan o ellerin beni kuvvetle kendine çekmesi ile ben de ellerimi havaya kaldırmış ve tutunabileceğim bir şey aramıştım.O kendisini bana çektiğinde azıcık da olsa yüzlerimizin biraz uzakta durmasını istediğim için sol elim ile kolunu pençe gibi sımsıkı tutmuştum.

"Uzun zamandır bana tanıdık gelen havan vardı zaten." Konuşması ile nedensizce gözlerimin dolduğunu hissetmiştim.Yüzüme çok yakından gelen nefes ile kafasını bana yaklaştırdığını anladığımda beynime kafamı geriye çekmem içim emir versem de o şu an kendini kapatmış bir şekilde elinde patlamış mısırı ile olayları izliyordu sanırım ki kafamı bir milim bile kıpırdatamamıştım.

"Söylesene sen tam olarak kimsin Park Jimin ? Sapık hayranlarımdan biri misin yoksa ? Sırf bana yakın olmak için mi bu meslekte çalışıyorsun veya telefonunda benim adım altında bir klasörün var ?" Duyduğum şey ile gözlerimi şokla açtım.Kolunu tutan elim kendiliğinden gevşediğinde kalbimin kırılma sesini, beynimin ise küfretme sesini duyabiliyor gibiydim.

"S-sapık mı ?..Ne-"

"Doğru asansörde kaldığımız gün telefonunda o fotoğrafları ve benimle ilgili aldığın notları gördüm.Nasıl bir sapıksın sen cidden ?" Göz yaşlarım Yoongi'nin nefret dolu sesini duyması ile daha fazla dayanamamış olmalılar ki kendilerini gözlerimden aşağı bırakmışlardı bile.Cidden hala benim hakkımda böyle mi düşünüyordu ? Asla peşinden ayrılmayan bir sapık ? Aklıma dolaşan anılar ile burnumu çekip ellerim ile ıslak olan yanaklarımı silmiş ve daha sonrasında onu kendimden uzaklaştırmıştım.Ne kadar dilim şu anda ona bir şeyler söylemek için ağzımdan kendini zorlasa da ya yutkunup yanından geçmek ve dışarı çıkmak için adım atmıştım ki kolumun tutulması ile geri yerimde durduruldum. "Cidden bir şey söylemeden gidecek misin ? Ne bileyim bunu insanlara söylememden korkmuyor musun ?  Veya bu meslekten kovulmaktan ?" Hala duyduğum tehdit içerikli cümleler ile sinirli bir şekilde gülüp kolumu kendime çektim ve kapıyı açtım.Sonunda içerisi biraz aydınlandığında arkamı dönüp ona baktım.Kaşları çatılı bir şekilde duruyordu ki yüzümü görmesi ile çatık kaşları düzelmiş gözleri merak edercesine yüzüme bakıyordu.

"Cidden Min Yoongi..şu tehditlerden ne zaman vazgeçeceksin merak ediyorum." Elim havaya kaldırıp parmağım ile kendimi gösterdim. "Bu tehditlerinin hiçbir zaman bende işe yaramadığını bilmen gerekiyordu oysa ki." Yüzü şimdi daha da şaşkın bir hal aldığında derin bir nefes alıp söylemem gereken bir şeyi söyledim. "Bu tehditlerin bende işe yaramadığını, lisede babandan ölümüne dayak yediğimde kanıtladığımı sanıyordum halbuki." Son söylediğim şeylerden sonra hızla kapıdan dışarı çıkmış arkamdan kapatmış ve koridorda koşmaya başlamıştım.

Tamam, tamam.Güzel artistlik yaptın Park Jimin, ama şimdi sana bir şey sormama izin ver lütfen.ŞİMDİ NE BOK YİYECEKSİN !?

evetttt size bir şey sormak için geldim

ilk öncelikle sizce min yoongi ve park jimin'in arası lisede nasıldı ?

ayrıca elimde bir tane vmin kitabı var paylaşırsam okumak ister misiniz acaba ??😊🙄

Just Once  | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin