Şubat, 2024
1501.
Duygularımı, uygun bir dille anlatabilmek için çok çabalıyorum ama sanırım şu an bu çabayı elde edemeyeceğim. Amacım insanların benim için endişelenmesi ve benimle ilgilenmesi değil. Hiçbir zaman böyle bir amacım olmadı, olamaz da. Ama bazen, sadece bazen anlaşılmak istedim. Ben neden bu haldeyim, ne yaptılar da bu şekildeyim, neden böyle görünüyorum, gerçekten iyi miyim yoksa yıllardır rol yapmakta ustalaştığım için bunu fark edemiyorlar mı vs vs vs..
Hayatımdaki insanlar için kendimi bildim bileli çok uğraştım ve ilgilendim. Kendilerine zarar vermesinler, hayatlarını güzel bir şekilde şekillendirsinler diye hep yardım ettim, sabahlara kadar psikolog rolünde oynadığım anlar oldu ama bundan hiç şikayet etmedim çünkü onlar iyi hissedince ben de iyi hissediyorum. Ama artık eskisi gibi bunu yapamıyorum çünkü bitik halde olan benim ve çok uzun zamandır toparlanmaya çalışıyorum, bu sevgilimden ayrıldığım veya başka bir şey için değil.Uzun zamandır içselleştirdiğim bir takım konular var ve ben bunu yıllardır aşamıyorum. Ve şu an gerçekten iyi hissedebilmek için yapmam gereken şeyi yapamıyorum çünkü böyle bir imkanım yok. Bu zamana kadar sabrettim ama artık sabrımın son demlerini yaşıyorum ve gerçekten kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Çünkü kendimi çok aşağılık hissediyorum, çok aptal, çok eksik, çok yetersiz, çok aciz, hiçbir işe yaramayan, çok zavallı biri gibi hissediyorum.
Bunları hissetmiyorum, bunları duyuyorum.
Hem de her gün.
Ve bana ödünç bir silah verebilseydiniz, size çok minnettar olurdum.
İnsanın ailesi tarafından sevilmeyen bir varlık olduğunu hissettiği an tüm idealleri değişiyor ve birden dünyaya çok daha farklı bir bakış açısıyla bakarak kendinizi sorgulamaya başlıyorsunuz.
Ve sorabildiğiniz tek soru "Neden?" oluyor.
Ve elinize geçen tek cevap ise "Bilmiyorum." oluyor.
Daha fazla bu şekilde ilerleyebileceğimi sanmıyorum. Belki de size bahsettiğim gibi bu kitap amacına ulaşacak ve bitecek, bundan emin değilim. 3 yıldır yazmayı devam ettiren bu depresif kızın anlatabileceği daha birçok şey var ama bunları yazmak sandığınız kadar kolay olmuyor. Saatler sürüyor ve kafam yerine geldiğinde sizlere sunmuş oluyorum. Ama bundan sonrasını sadece tanrı biliyor ve buna müdahale etmeyeceğim.
Balım ve ben ailelerimizi sevmekte sorun yaşadık. Tabi o ablasını ve abisini severdi, benim aksime. Ama ikimiz de ailelerimiz yüzünden üzülür ve bunu konuşurduk. Şu an yine bu konuyu onunla konuşmak istiyorum ama bal yok. O yok. Ve ben kimseyle konuşamıyorum, hiç kimseye bir şeye anlatamıyorum. Sandığımdan daha yalnız bir insanım ve bu artık bana ruhen ve fiziken zarar vermeye başladı. Eskisi gibi olsun istemiyorum, eskisi gibi olmak istemiyorum çünkü bundan çok korkuyorum, yine kendime zarar verip hastane köşelerinde dolaşmak istemiyorum. Bunu istemiyorum. Ama sanki ben ne kadar kaçarsam kaçayım geçmiş peşimden geliyor ve beni kolumdan tutup sürüklüyor gibi. Buna nasıl karşı koyacağımı bilmiyorum.
Ve sabahtan beri ne anlattığımı hiç bilmiyorum.
Ve bundan sonra olacakları da hiç bilmiyorum.
Kendime güvenmiyorum.
1527