Bir anda eski formuma geri döndüm. Zamanı değildi. Daire olmuştu polisler etrafımda. Herkesin ağzından çıkan bir laf
-Kaldır ellerini!
Yapacak hiçbirşeyim yoktu. Ellerimi kaldırdım. Beni yere yatırdılar. Bileğime değişik bir kelepçe taktılar. White'a baktım. Aynısını ona da yaptılar. Ağlıyordu. Bir yandan çok üzüldüm. Empati kurmaya çalıştım.
Beni minibüslerine attılar. Şu şaşalı hastaneye giriş yaptım. Beni sonunda getirebildiler buraya.
İçeri girdim. Gözlerime inanamamıştım. İnsanlara resmen işkence ediyorlardı. Hızlı bir şekilde beni sorgu odasına götürdüler.
Zerzefil kılıklı bir kadın oturdu karşıma. Ceplerimi aradı. Cüzdanımı buldu.
-Sparkly Swastika. Ne güzel ismin varmış senin canım benim.
Hiçbirşey demedim. Kadın polislikten çok tımarhaneden kaçmış bir tipi vardı. Resmen deliydi bu.
-Hayatım şimdi sana hayatının en basit sorusunu soracağım. Cevaplayacaksın. Ve mutlu mesut buradan ayrılacağız.
-Sor bakalım.
-Güzel yanıt. Böyle beklemiyordum. Şimdi, gel gelelim sorumuza. Bu güçlerini nasıl yapıyorsun?
-Sen onu benim penisime sor.
-Hahahaha seni ukala çılgın şey.
-Ne oldu hoşuna mı gitti?
-Aa evet şimdi onada aynı soruyu soracağım.
Bu resmen delilikti. Sandalyeden kalktı ve penisimi tutup sıktı.
-Güçlerini nasıl yapıyorsun bakalım?
-Ne oldu ha, c-cevap alamadın mı yoksa bayan?
Kadın şimdi sinirlenmişti işte. Ama belli etmiyordu.
-Demek öyle. Seni hapse atalımda biraz aklın başına gelir belki.
Kapıdan çıktı. Peşine içeri 3 polis girdi ve beni hapse attılar. Olamaz. Burada hep mutantlar vardı. 5 kollu mu ararsın, 4 ayaklı mı ararsın, herşey vardı. O da ordaydı. Yatağında oturuyordu.
-Sanada selam Sparkly.
Hiç yüzüne bakmadım.
-Selam dostlar. Benim yatağım neresi acaba?
Gösterdiler. White'ın tam yanıydı.
-Tesadüfe baksana ya.
-Ne demessin.
Yatağıma yattım. Biraz uykuya dalmak istedim. Mayışmışım biraz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kolye:2
Science FictionEskiden eğlenceli bir kişilik olan Sparkly artık ciddi bir şekilde karşınızda. Sevgilisinin ölümünün ardından oluşan serüven sizlerle.