Bölüm 5:Birlikten Kuvvet Doğar

6 0 0
                                    

Bir hışımla yatağımdan kalktım. Sağımdan gelen alaycı bir ses
-Kabus mu gördün şampiyon?
Hiçbirşey demeden yataktan kalktım. İnsanlara selam verdikten sonra tuvalete geçtim. Kolye hala boynumdaydı. Dur bir dakika. Ben neden kullanmıyorum ki güçlerimi. Gözlerimi kapattım. Güçlerimin içime akmasını bekledim. Olmuyordu. Elimi sıktım. Hayır olamaz. Olmuyor. Güçlerimi kullanamıyorum. Yüzüme su vurduktan sonra kışlama koştum.
-Güçlerimi kullanamıyorum.
Hep bir ağızdan gülmeye başladılar. Aralardan bir ses
-Hastane boydan boya bir enerji çemberinin içinde dostum. Oradan kurtulsan bile boynumuzda çipler var. Güçlerimizi kullanamıyoruz.
Elimi boynuma götürdüm. Bir küçük tümsek vardı. Elimi duvara vurdum. Yatağıma yattım. White'ın yüzüne bile bakmıyordum. Biraz uzandım. Yanımdan bana
-Konuşmadığını biliyorum ama bu gazeteyi okumalısın Sparkly.
Gözlerimi açtım.
-Ne gazetesinden bahsediyorsun?
-Al kendin bak.
Elinden aldım gazeteyi. Çok güzeell.
Manşet:Canavar yakalandı.
Yıllardır öldü sanılan ismi hala çözülemeyen kişinin yakalandığını bakanlık açıklama yaptı. Nerede olduğuna dair kimse bilmiyor.
Gözüm dönmüştü. White'a geri verdim gazeteyi. Yatağıma tekrar uzandım. 2 dakika sonra ayağımda bir acı hissettim. Gözümü açtığımda kirpi kılıklı bir adam ayağıma diken batırıyordu.
-Ne yapmaya çalışıyorsun sen?
-Bizde ilk gelenlere böyle yapılır.
-Bunu sakın birdaha yapma.
Yattım ve tekrar yaptı. Ayağa kalktım. İttim yere düştü.
-Sen ne yaptığını sanıyorsun?
Dikeninin iki tanesini söküp eline aldı. Çok sivri görünüyordu. E atıldık bir olaya gerisini getirelim madem. Karnıma sokmaya çalıştı birini. Kendimi yana çektim ve elini tuttum. Çevirdim sıkıca. Bağırdı. O sırada diğer elindeki dikeni koluma sapladı. O acıdan ne yapacağımı bilemeden White adamı yere attı. Üstüne çıkıp deli gibi vurmaya başladı. Adamın yüzü gözü dağılmıştı. O sırada gardiyanlar geldi. İkimize elektrik şoku verdiler. Kıvranarak yere düştük. Yerde bana bakıp gülüyordu. Gardiyanın birisi adamı kışladan çıkardı, diğeri beni aldı ve duvara yasladı.
-Şimdi 3e kadar sayıyorum, bu oku çekeceğim.
-Dur dur dur.
-3 2 1
-Aghhh!
Çok acımıştı. Kolumdan buram buram kan geliyordu.
-Şimdi tekrar 3e kadar sayıcam oraya kolonyağı dökeceğim.
-Bu asla olmaz.
-3 2 1
-Aıghhhh!
Böyle bir yanma etkisi yoktu. Zaten hareket edemiyordum. Şok beni etkisiz hale getirmişti. Kolonyağı kanın etkisini azaltmıştı. Gardiyan sargı bezi getirip kolumu sardı. Gittiler. Bir süre kalkamadım yerden. White'a baktım. Yerde kahkaha atıyordu.
-Biz hiç büyümeyeceğiz dostum.
İstemsizce gülümsedim.
-Karışmana gerek yoktu. Tek başıma da halledebilirdim.
-Normal bir insana karşı kirpi adam mı? Unut bunu. Adam senin leşini çıkarırdı Sparkly.
Yavaş bir şekilde ayağa kalktım. Yatağıma uzandım derin bir şekilde. Sağıma baktım. White yine gülümsüyordu.
-Sadece burada bir olalım Sparkly. Dışarıda düşman kalabiliriz ama ben seni burada yalnız bırakmam.
Düşündüm biraz.
-Sadece burada.

Kolye:2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin