Bölüm 7:Firar

5 0 0
                                    

-Dostum uyan!
-Artık rahat bir şekilde uyanmak istiyorum.
-Uyumanın sırası değil.
-Ne oldu?
-Kaçmanın planını buldum. Kavga çıkaracağız tekrardan. Koğuş ile beraber olup gardiyanları etkisiz hale getireceğiz. Onların üniformalarını giyip firar edeceğiz buradan.
-Bu olay fazla klasik değil mi White?
-Denemekten zarar gelmez.
White masanın üstüne çıkıp konuşma yaptı.
-Millet! Şimdi el ele verme zamanı. Buradan kaçacağız ve yardımınıza ihtiyacımız var. Buradan çıktıktan sonra hepinizi özgür bırakcağıma söz veriyorum.
İnsanlar alkışlamaya başladı. Bir kişi hariç. Dövdüğümüz adam sinirli bir şekilde bakıyordu. Yanına gittim, çektim bir köşeye.
-Senden özür dilemek istiyorum. Lütfen yardım et bize. Özür nihayetinde seni ve bu koğuşu serbest bırakacağız.
-Bende senden özür dilerim dostum.
Bu benim içimi ısıtmıştı.
-Burada güçlerini tek kullanan sensin. Sana kirpi adam diyebilirmiyim?
-Çoğu kişi öyle der zaten.
-Okların gerek bize öncelikle. Kavga çıktıktan sonra kapının arkasında bekleyip boyunlarına geçireceğiz. Biz kaçtıktan sonra güçlerimizi kullanıp sizi buradan çıkaracağız.
-Size güveniyorum.
Şimdi parti zamanıydı işte. Herkes birbirine girdi. Biz White ile kapının arkasında bekliyorduk. Herşey tıkırındaydı şuan. Gardiyanlar tam vaktinde geldi. Ellerinde copları ile kapıya vurdular. Kapı açıldı. Kavgayı ayırırken arkalarından gelip boyunlarına geçirdik. Bağırmasınlar diye ağızlarını tuttuk. Kan damlamasın diye üniformaları çıkarıp üstümüze giydik. Tanınmaz haldeydik resmen. Kan fışkırmasın diye kolonyağı döktük boyunlarına. Cesetleri görmesinler diye köşedeki dolaba sıkıştırdık. Yanımıza iki üç mahkum alıp çıktık odadan. Belli olmasın diye mahkumlar bağırıyorlardı birbirlerine. Onları sorgu odasına götürdükten sonra rahat bir şekilde yolumuza devam ettik. Gardiyanın birisine
-Dostum sigara içeceğimde nereye gitmeliyim?
-Sen yenisin galiba. İki kat aşağı in dışarıda içebilirsin.
-Teşekkürler.
Yolumuza devam ettik. Kapıyı açtım dışarının. O temiz kokuyu aldım.
-Koş dostum koş!
-Koşuyorum dostum koşuyorum!
Dairenin içinden çıktık can havliyle. Gözlerimi kapattım ve bekledim. Dur bir dakika olmuyor. Bir anda aklıma boynumdaki çip geldi.
-White çıkar şu boynundakini.
-Bu biraz acıtacak dostum.
-Yap hadi!
Üniformanın içinden bıçağı çıkardı ve çipin oraya derin bir kesik attı. Elini boynuma götürdü yavaşca.
-Sakin ol...
Parmaklarını boynumun içinde hissediyordum. Bu dayanılmaz bir acıydı.
-Bitti.
Çip elindeydi. Kırdı ve yere attı. Gözlerimi tekrar kapattım. Ve güçlerimin içime akmasını bekledim. İçimde hissediyordum artık. Gözlerim döndü ve havaya uçtum.
White kendisi için uğraşıyordu. Yanına indim ve tek hamleyle çıkardım içinden. Kargaları yanına gelmişti. Ben kılıcımı aldım ve binaya fırlattım. Dur bir dakika. Enerji çemberi yüzünden geçmiyordu hiçbirşey. Bir hızla çemberden içeri geçtim. Aniden kanatlarım ve herşey yok oldu. Yere düştüm. O sırada kadın çıkageldi.
-Sen çok inat çıktın ama.
Ben çemberin dışına doğru koştum. Kadını bekledim. Güçlerim eski haline geri döndü. O sırada kadın çemberin dışına doğru koşuyordu. Çıktı çemberden. Bir anda toprak kadının hareketiyle havaya kalkmaya başladı. Bana vuracakken White uçarak beni itti.
-Biz bu kadını yenemeyiz dostum. Carnaval'ın yanına dönmeliyiz.
-Sen tanıyormusun bunu?
-Anlatıcam herşeyi.
Kargaları geldi ve White kayboldu. Kadına selam işareti verdim ve uçarak gözden kayboldum. Kendimi çok kötü hissediyordum. O adamları kurtaramadık. Sözümüzü tutamadık,ama geri döneceğiz.

Kolye:2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin