💫KAHRAMANIM💫

39 3 0
                                    

Camdan yansıyan güneş , yüzümü sarmalayan saçlarımın arasından kirpiklerime ilişiyordu. Bahşedilen bu güneşe karşılık en sıcak tebessümümü sunarak araladım gözlerimi. Her uyandığım sabaha şükretmeliydim. Her yeni güne.

Yatağımın içinde bağdaş kurarak oturduktan sonra bir süre başucumdaki camdan gökyüzünü izledim. Hızla akıp giden bulutlar hayatın kısalığını hatırlatıyordu bana. Yapılacak çok işim olduğunu. Her zamanki gibi uyanır uyanmaz yine derinlere daldığımın farkına varınca kendimi silkip yataktan çıktım. İlk iş pikapımın başına geçip mahmur gözlerle seçtiğim bir plağı yerleştirip cızırtılı sesinin kulağıma ilişmesini beklemek oldu.Ruhumu ferahlığa kavuşturan sesi duyduğumda ağır adımlarla banyoya doğru ilerleyip hızlıca rutin işlerimi halletmeye koyuldum.

Banyodaki işlerimi bitirdikten sonra hazırlanmak için giysi dolabımın başına geçip, gözüme kestirdiğim ilk eteği ve üstü elime alarak giyinmeye başladım.Üzerimi giyindikten sonra kıyafetime uygun bir eşarp bulup hızlıca onuda taktım. Hızlı hareket ediyordum çünkü dört gözle yolumu bekleyen biri vardı.Ve en son yapacağım şey onu bekletmekti.İşlerimi hallettikten sonra telefonumu çantama atıp çoktan biten plağa uzaktan bir bakış attıktan sonra hemen mutfağa indim ve mis gibi bir tavuk çorbası hazırlamak için kollarımı sıvadım.

**************************************

Çorbamı yapmayı bitirdiğimde onu bi saklama kabına koyarak bir poşete yerleştirdim.Dün geceden hazırladığım üzümlü fındıklı ekmeğide dilimleyip poşete koyduktan sonra ayakkabılarımı giymek için çıkış kapısına doğru yöneldim. Ayakkabılarımı giyip çantamı ve yemek poşedinide alarak evden ayrıldım.Çocuk cıvıltılarıyla şenlenen sokaklardan geçerek otobüs durağına doğru ilerlemeye başladım.

Yaz aylarını pek sevmezdim ama yinede içim kıpır kıpırdı.Bugün bi başkaydı,ayrı bi güzeldi. Benim kahramanımın, ilk aşkımın doğum günüydü bugün.Güneşin ayrı bir güzelleştiği gündü.Eminimki unuttuğumu sanıyordu ama hiç kaçarmı benden.

Durağa geldiğimi farkedince bir türlü sıyrılamadığım düşüncelerimi daha sonraki dalıp gitmelerime saklayarak rafa kaldırdım. Bir süre bekledikten sonra gelen otobüse atlayıp ücretimi ödeyip en arkada boş olan cam kenarına geçip yarım bıraktığım sayısız düşüncelerden birine devam etmek üzere başımı cama yasladım.

****************************************

Otobüsten iner inmez bir pastaneye girdim ve vitrindeki bin bir çeşit pastalara kısa bir bakış attıktan sonra satıcıya baştan üçüncü sıradakini göstererek

"Bunu istiyorum" dedim.

Kahramanımın en sevdiği pastayı seçmiştim.Çikolatalı muzlu olanı tabiki.Ne kadar yiyemesede mutlu olacağına emindim.Satıcının paketlediği pastayı alarak ücretini ödeyip pastaneden ayrıldım ve ayaklarımın artık aşina olduğu hastaneye doğru yürüme başladım.

Cerrah paşa üçüncü kat soldan üçüncü oda.Nefret ederek geldiğim bu hastaneden sonunda zaferle dönmek istiyordum.

Büyük bir zaferle. Hayatımın ince bir ip üzerine kurulu olduğunu farketmemi sağlayan bu ruhsuz hastane duvarları, hayata karşı büyük bir savaş açmamı sağlamıstı. Hayatım üzerine oynanan bir kumarın içindeymişim gibi hissediyordum çoğu vakit.Lakin her daim isyandan kaçmıştım çünkü asıl isyana düştüğüm vakit bu büyük sınavı kaybedeceğimin bilincindeydim.Hayat imtihanlarla dolu ve biz imtihan için buradayız.Çoğu zaman büyük elemlerle karşı karşıya kalıyoruz ama her vakit olaylara iyi bir yön aramalı insan yoksa acı ve keder içinde kaybolup gideriz.Beklentimizin büyük olduğu hayallerden büyük kayıplarla döneriz.

GÖK'YÜZÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin