Araba evin önünde durduğu zaman incelemem için fırsatım olmuştu. Üç katlı u şekillinde gri ve beyazdan oluşan bir villaydı bina yapısı oldukça büyüktü iki uçlardan başlaşıp orta noktada birleşen lüks merdivenleri' de oldukça dikkat çekiyordu. Çok büyük bir bahçesi, evin sağ yan tarafta bir havuzu vardı. Evin diğer yanında ise keyifli gri tonlarda oturma grubu ve çocuk parkı varıdı. Parkın içinde ki erkek oyuncakları daha çok şaşırmama sebep olmuştu. Oyuncakların hepsi yeniydi ve oldukça çok fazlaydı. Acaba oğlu mu vardı? Kolumdan tutup beni evin içine soktu. Diretmemiştim çünkü sonuç değişmezdi. Yukarı odasına çıktığımız zaman beni yere fırlattı. abartmıyorum gerçekten sert bir şekilde düşmemi sağladı.
"Sen benden kaçabileceğini nasıl düşünürsün! Öldürürüm seni havin. Bunu bir daha denersen seni kendi ellerimle öldürürüm!""Düşünmüyorum, kaçtım. Ailem artık beni zorla tuttuğunu biliyor babam mutlaka beni kurtaracak!"
"Ben istemediğim sürece seni benden kimse alamaz! Anladın mı?"
Ellerini saçlarıma dolayıp yerden kalkmamı sağladı. Canımı yakması umrumda değildi ona istediğini vermeyecektim. Korkup ağlamak yoktu.
"Beni zorla tutamazsın sen kimsin ki bu evde seninle kalmak istemiyorum! Manyaksın sen."
Yediğim sert tokala tekrardan yere düşmüştüm hırsını alamayıp beni daha fazla sarstı ve vurmaya devam etti. Gözlerine zorlukla baktığım zaman kendini kaybetmiş gibiydi gözlerinin ela'dan kırmızaya döndüğüne yemin edebilirdim.
"Gidemezsin ben istemediğim sürece seni benden kimse alamaz!"
"Bırak beni yeter! Gideceğim buradan göreceksin! Seninle kalmaktansa ölmeyi tercih ederim."
Bağırmalarımı duymamazlıktan gelerek saçlarıma daha sıkı yapıştı. Kapı hızla açılıp gri takımlı uzun iri yapılı bir adam içeri girdi ve onu üzerimden hızla çekti.
"Yekta! sakin ol! Onu öldüreceksin pişman olacağın şeyler yapma. Dışarı çıkalım, hadi kardeşim.""Duyuyormusun gitmek istiyormuş ailesi alacakmış! onu benden kimse alamaz!"
" Alamaz kardeşim sen merak etme hadi biz biraz hava alalım"
Onların dışarı çıkışını izledim arkadan kapının kilitlenme sesini duyduğumda ayağı kalkmaya çalıştım ama canım çok yanıyordu. Hıçkırıklarımı serbest bıraktım. Allahım neden çekiyordum ben bunları. Biraz daha kendimi zorlayarak banyoya girdim, aynada kendimi görünce daha fazla güçlü kalamadım sağ gözümün altı kızarmıştı kısa süre içerisinde morluğa dönüşeceğinden emindim. Ellerim saçlarıma gittiği zaman dökülmeye başladı çok sert davranmıştı. Dudağımdan akan kanı silerek soğuk suyu açtım. Banyonun kapısını kilitleyerek kendimi suya teslim ettim. Kaç saat soğuk suyun altında kaldığımı bilmiyordum dolabın içerisinden siyah bornozu görünce düşünmeden aldım. Dün gece ki giydiğim siyah üst kan olmuştu onu banyoda bırakarak iç çamaşırlarımı ve pijamamı giydim. Odada ki dolaba yaklaşıp bir pijama üstü aldım. Kıyafetin onun olması umrumda değildi kolumun üstünde ki morluğu kapatmak istercesine hızla giyindim. Yatağa uzanarak acılarımın dinmesi için dua ettim.
Kapının kilit açılma sesini duyunca gözlerimi yumdum.
"Bak kız uyuyor sen artık gidebilirsin baver ona zarar vermeyeceğim.""Yekta kardeşim onu bu şekilde tutamazsın bu yasal değil kız ailesine haber verdi ilk fırsatta. Başımızı belaya sokmaya değer mi diğer işleri de riske atıyorsun"
Sonunda içlerinden aklı Salim bir insan çıkmıştı!"Bizim hangi yaptığımız iş yasal kardeşim biz bir genel ev işletiyoruz farkındasın değil mi bu kızın farkı ne oradakilerden?"
" sen bu kıza saplantılı oldun tam bir aydan uzun süredir o odada tutuyorsun diğerlerinden farkı yoksa bu kızı neden evine getirdin kardeşim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA SAPLANTI(törenin öfkesi son bulur mu)
Random6. Bölümden sonra hikaye mardin de geçmeye başlayacak aklınızı karıştıracak bir doğu hikayesi Herkes masum olabilir mi? Havin gözlerini açtığı zaman zifiri karanlık oda'da buldu kendisini peki buraya nasıl gelmişti. Bu oda'dan nasıl kurtulacaktı. ...